Evrene (kâinata) açık bir eğitim ve öğretim kurumu olmalıdırlar. Ülkemizdeki üniversitelere baktığımızda maalesef pek az üniversitemizde bu seviyeyi görebiliyoruz. Bu konuya geçen yazımda sizlerin dikkatini çekmiş ve bunlardan ikisi hakkında detaylı bilgi vermeye çalışacağımı belirtmiştim. Bu defa OSTİM Teknik Üniversitesi ile ilgili biraz detaya inmek istiyorum. Bu üniversitenin bünyesinde:
1- Mühendislik Fakültesi:
- Elektrik Elektronik Mühendisliği
- Bilgisayar Mühendisliği
- Makine Mühendisliği
2- İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
3- Meslek Yüksekokulu:
- Makine Programı
- Elektronik Programı
- Bilgi Güvenliği Teknolojisi Programı
- Mekatronik Programı
- Lojistik
- Dijital Medya ve Pazarlama birimleri mevcut.
OSTİM (Ortadoğu Sanayi Ticaret Merkezi); Ankara Yenimahalle’de 17 ana sektör, 139 iş kolu, 6200’den fazla işletme ve 60 bin çalışanı olan bir oluşum. İlk temelleri 1975’te atılmıştır. Başlangıçta Yapı kooperatif aracılığıyla 2500’den fazla atölyeye yaklaşık 1400 iş yeri ve büro ve 1800 konut inşa edilmiştir. 1980’lerde üye şirketler atölyelerine taşınmışlardır. Bugün OSTİM ulaştığı düzey itibariyle dünyaya ihracat yapan bir gelişime ulaşmıştır. OSTİM Üniversitesi’nin kuruluş ve gelişmesinde Yıldız Teknik Üniversitesi’nden sınıf arkadaşım sanayici rahmetli Hasan Basri Bozkurt’un destek olması, benim özel bir ilgi göstermeme vesile olmuştur.
Üniversitenin fakültelerinden ziyade Meslek Yüksekokulu’nun (MYO) durumunu sizlerle paylaşmak istiyorum. MYO müdürü Dr. Öğretim Üyesi Turan Şişman şu bilgileri veriyor: “Sektörlerin bugünkü ve gelecekteki durumlarını dikkate alarak müfredatı geliştiriyoruz. Öğrencilerimiz 2 yıl sonra mezun olacağı için bugünden geleceği okumak ve okutmak zorundayız. Sanayi üniversitesi olma iddiası; sektörün bizzat yaşanıldığı, sahanın laboratuvar ya da atölye olarak kullanıldığı bir bakış açısı gerektiriyor.”
TUSAŞ Akademi, TEZMEKSAN Akademi ve LENTATEK (Vestel) firmaları ile bir araya gelerek kendi altyapılarıyla ve ihtiyaçları doğrultusunda oluşturdukları eğitimleri, OSTİM MYO olarak birlikte görüşmüşler. Öğrencilerin sektör yapısını görmeleri, havasını tatmaları için MYO ile ilgili kısımlarını almışlar. Sektör ve Akademi ile harmanlayıp, üniversite seviyesine uyarlayıp, öğrencilere faydalı birer ders olarak kazandırılmasına yönelik anlaşma yapmışlar. Bu çalışmayı. “Güçlü Firmalardan Marka Dersler” olarak adlandırmışlar.
Uygulamalı eğitim modeli 2,5 dönem teorik, 1,5 dönem uygulamayı içeren 3 ayrımdan oluşuyor. Bu derslerin bir kısmı ortak olarak eğitim-öğretim müfredatı oluşturulan, oryantasyon ve biraz kariyer planlamayı içeren, sentez-analiz dersleri. İkinci bileşen, uygulamalı mesleki dersleri. Üçüncü bileşen ise bizzat işletmelerde yapılan dersler; iş yerlerinde geçirilen iş yeri uygulaması ve deneyimi dersleri. Bunlar üçüncü dönem haftanın iki gününü, dördüncü dönem haftanın beş gününü kapsayan dersler. OSTİM Bölge Müdürlüğü ve OSTİM Teknik Üniversitesi’nin ilgili birimleriyle sürdürülebilirliği sağlama adına iş birliği içinde çalışıyorlar. Müfredatlarını, sanayicilerden aldıkları geri beslemelere göre her dönem revize etmeye çalışıyorlar.
Ülkemizde ciddi anlamda iyi yetişmiş ara elemana ihtiyaç var. MYO’larda yukarıda açıklamaya çalıştığımız yöntemlere daha fazla önem verilmelidir. Daha gelişmiş bir Türkiye özlemi ancak bu şekilde gerçekleştirilebilir.