?>

HÜSNÜGÜZEL'İMİZİ GERİ VERİN

Bursa'nın tarihinde Bursalıların zihninde ayrı bir yer olan Hüsnügüzel Çay bahçesi eğer istenirse yaşatılabilir.

Seda ÇAPÇI

3 yıl önce

Bursa Ovası'nın "Yeşil Deniz" olarak adlandırıldığı yıllarda Çekirge'deki Hüsnügüzel Çay bahçesi Bursalıların buluşma mekanıydı.

Sadece Bursalıların değil tabii ki, başta kaplıca turizmi için kente gelenler olmak üzere Bursa'yı ziyaret eden hemen herkesin arabalarını, otobüslerini park edip adeta koşarak geldikleri bir mekandı.

Dost, arkadaş sohbetlerinin koyulaştığı, aşk dolu bakışların birleştiği, daha nice anıların yaşandığı ve insanların gönlünde hoş anılar bırakan bir yerdi Hüsnügüzel Çay Bahçesi.

Nazım Hikmet ve sevgilisi Piraye de burada ve hemen yanındaki Servinaz'da az el ele tutuşmadılar.

Çekirge'de kaplıcalara gelenler soğuk gazozlarını, ayranlarını az yudumlamadılar.

Havuzlupark'ta akşama kadar yüzen gençler yorgunluklarını az atmadılar burada.

Demli çaylarını yudumlayan yaşlı amcalar, memleketi o çınar ağaçlarının altında az kurtarmadılar.

Mesut'ların, Ersel’lerin, Sedat'ların Bursaspor'u az konuşulmadı.

Çarşı esnafından, fabrikatörüne, esnafından işçisine, öğrencisinden, emeklisine kadar o dönemin her kesiminden insanın burada çok hoş anıları kaldı. O dönemlerden hala incecik bir hoş seda sızar civara, gönül bağı güçlü olanlar duyar, görür, bilir.

Hani kentlerin hafızalarına bırakın “yer etmeyi” kazınmış yerler vardır ya, Bursa için de Hüsnügüzel o yerlerin en başında gelenlerdendir.

Özellikle eski Bursalıların "Ah Hüsnügüzel" diye iç çekişlerini çok duyarız.

İşte o iç çekişler son zamanlarda daha da hüzünlü hale geldi.

Çünkü bu tarihi mekan 3-4 yıldır kapalı durumda.

Önünden geçerken mekanın yöneticisi ve sorumlusu Mehmet Bey’le karşılaşırsak selamlaşıyor, Hüsnügüzel’in köpeği Jülyet Hanım’la her sabah günaydınlaşıyoruz.

Evet birkaç yıl öncesine kadar, eskisi kadar dolmasa da müşteri ağırlamaya devam eden Hüsnügüzel'in o ağaçlar altındaki bahçesi otlarla kaplanmış ve kullanılmaz durumda.

Evimin penceresinden o boş, bomboş, yaşamasız, ıssız bahçeye bakarken keder ve özlemden burnumun direği sızlıyor.

Ancak o güzel günleri unutamayan Bursalılar hala kapısına kadar gelip içerisini seyrediyorlar ve içine girip en azından dolaşmak istiyorlar.

Bir kentin hafızasında bu denli yer etmiş bir yer yok olmamalı.

Hele ki kent adına birçok değeri tek tek yitirdiğimiz günlerde kurtarabileceğimiz değerlere sarılmak zorundayız.

Ve bu hiç zor değil. Çünkü bu sadece Bursalı hayırsever işadamı Sayın Celal Sönmez'in iki dudağının arasında olan bir şey.

Evet Hüsnügüzel ve hemen yanındaki Servinaz'ın bir süredir sahibi olan Bursalı işadamı Celal Sönmez'den bahsediyorum.

Sönmez ailesinin yardımseverlik geleneğini, özellikle sağlık ve eğitim sektörüne yaptıkları katkılarla sürdüren Celal sönmez yılardır Bursa'ya maddi olarak çok büyük katkılar veriyor.

Sayın Sönmez eminim Bursalıları manevi olarak da çok mutlu edecek “Hüsnügüzel'i yeniden Bursalılarla buluşturma” fikrine sıcak bakacaktır.

İç kısımlar için planlanan proje nasıl bilemiyorum ancak bir Bursa markası, geleneği; anıların, mutlukların sergilendiği bu özel mekanı Bursa'ya tekrar kazandırmalarını mekanın sahibi Sönmez Ailesi'nden bir Bursa aşığı olarak yüzbinlerce Bursalı adına rica ediyorum.

Lütfen bu sesi duyun: Hüsnügüzel Çay bahçesi küllerinden yeniden doğsun.

YAZARIN DİĞER YAZILARI