“Covid-19’ün en büyük zorluğu milyonlarca çalışanın, işyerlerinin ve yerel toplulukların refahını baltaladı.”
Tüm dünya için geçerli olan bu söz bizim ülkemiz için de geçerlidir diyerek, bize bunca sıkıntı yaşatan Covid-19’u nasıl bir anda unuttuğumuzu ve maskeleri de nasıl attığımızın bir daha irdelemeliyiz.
Emeğine saygı duyduğumuz çalışanlara minnet borcumuzu bir kenara yazarak
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın o çok beklediğimiz haberi vermesi bizi şimdilik mutlu etti. Vaka sayısının üç gün peş peşe binin altına düşmesinden sonra bakın o “müjde”yi nasıl verdiler.
“Artık açık havada maske kullanmak zorunda değiliz. Kapalı ortamlarda havalandırma yeterliyse ve mesafe kuralına uyum gösterilebiliyorsa maske takmak artık şart değil. Yeni dönemde HES kodu uygulaması kaldırıldı. Hiçbir kurum ya da kuruluşa girişte HES kodu kontrolü yapılmayacak. Hastalık belirtisi olmayan kişilerden test istenmeyecek. Okullarda, iki vaka çıkması halinde sınıfın kapatılması şeklindeki uygulamaya artık gerek görülmemektedir. Pozitif çıkan öğrencinin izole edilmesi yeterli bulunacak ve eğitim devam edecektir.”
Bakan Koca’nın “hastaneler dışında maske zorunluluğu kalktı” açıklamasının ardından otobüslerde, trenlerde ve de uçaklarda maske kullanım zorunluluğu da kaldırıldı. Sosyal medyada ilk olarak �Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Bilal Ekşi, kabin memurlarının alıştığımız anonsunu değiştirerek “Sizlere maskelerimizin ardından değil, her zamanki gibi tüm içtenliğimiz ile gülümseyeceğiz. Milletçe gayret ettik, kurallara uyduk, sabrettik ve kazandık. Şimdi tebessüm zamanı” paylaşımında bulundu. Yurt içi uçuşlarda maskesiziz ancak yurt dışında durum gidilen yere ve ülkeye göre değişkenlik göstertmektedir.
Maske konusunda Pegasus da duyuru yaparak “Yurt içi uçuşlarımızda maske kullanım zorunluluğu bulunmamaktadır. Yurt dışı uçuşlarımız için misafirlerimizin gideceği ülkenin kurallarını kontrol etmeleri gerekmektedir” dedi.
Covid-19’un ilk aylarında herkes maske takıyor, istisna olarak takmayanlara da tabiri caizse “Vebalı” muamelesi yapıp ters ters bakıyor, hatta uyarıyorduk bile.
Covid-19’dan önce geçmişte sokakta maskeli insan gördüğümüzde acıyarak bakar, içimizden “Kim bilir, ne derdi var?” derdik. Oysa, sadece korunuyorlardı.
Şimdi durum ilk günlerde maskesizlere ters ters, korkarak baktığımız günlere döndü. Maske takan kalmadı. Bir anda milyonlarca insan, milyonlarca maskeyi bir daha takmamak üzere çöpe attılar.
Maske takanlar artık tek tük sayılı halde.
Şimdi onlara bir garip bakılıyor. İçinden onlar hasta ve bulaştırırlar diye geçiren milyonlar kişi var dersem yalan olmaz.
O garip bakılanlardan biri de benim.
Dün ilk kez dolmuşa bindim, benden başka maskeli yoktu. Etrafımdakiler bunun nesi var acaba bakışını fırlatarak ve bana acıyarak baktılar gibime geldi.
Onlar bana acımaya devam etsinler, ben uzun süre daha maskeyi hep takacağım.
Dolmuşta, trende ve HEPA filtreleriyle çok sağlıklı olmalarına rağmen, kabin memurları gibi maskemi takacağım.
Sinemaya, tiyatroya gidersem yine öyle yapacağım. Kafe ve restoranlara şayet gidersem açık havada yemek yiyeceğim.
Hani derler ya, “Hafıza-i beşer, nisyan ile maluldür.” Biz de çekilenleri çabuk unuttuk. Unutmayalım, temenni etmem ama kabus bir gün başka bir şekilde gelebilir. Siz siz olun maskeye, mesafeye çok dikkat edin. Hijyeni de unutmayın.
Sağlıklı yarınlar Türkiyem.
16 ciltlik Türkiye Turizm
Ansiklopedisi yayımlandı
Türkiye Turizm Ansiklopedisi başlığını taşıyan ve 16 ciltten oluşan, editörlüğünü ve koordinatörlüğünü Prof. Dr. Nazmi Kozak ile Prof. Dr. Metin Kozak’ın yaptığı ansiklopedi okurlarla buluştu. 2240 yazarın 8084 madde yazarak katkı verdiği Türkiye Turizm Ansiklopedisi Detay Yayıncılık tarafından yayımlandı.
Prof. Dr. Nazmi Kozak, ansiklopedi hazırlamanın bir entelektüel gelişmişlik göstergesi olduğumu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Bir toplumun kendi entelektüel birikimi ile kendi ansiklopedisini hazırlayabilmesi önemli bir akademik ve kültürel gelişmişlik göstergesidir. Altı yıl gibi bir sürede iki koordinatör/editör, 31 araştırmacı tarafından hazırlanan Türkiye Turizm Ansiklopedisi’nde 2240 yazar toplam 8084 ansiklopedi maddesi yazdı. Ne yazık ki TÜBİTAK bilimsel çalışma olmadığı gerekçesiyle desteklemeye değer görmemesi düşündürücüdür.”