?>

Göle, Ardahan’ın ilçesi ama Karslı olmaktan nasıl vazgeçebilirim...

1967 yılının sonbaharında eskiden Kars’ın 1992’den sonra ise Ardahan’ın ilçesi olan Göle’den başlayan ve üç gün süren tren yolculuğumuz hayatımızın kalan kısmını yaşayacağımız Bursa’da son bulmuştu.

Yalçın ARAS

2 yıl önce

Bursa Hocahasan Mahallesi, Odun Pazarı ve Çarşamba pazarı semtinde daha ilk gün tanıştığımız ve top oynadığımız arkadaşla­rım ile hiç ayrılmadık.

Arkadaşlarımın neredeyse hepsi babadan ya da deden Batı Trak­ya’dan göç etmiş aile çocuklarıydı ve geldiğim yer onlara çok uzak ve ilginç geldiğinden yıllarca onlara anlattım da anlattım memleke­timi.

Tam 55 yıldır hiç ayrılmadığım o arkadaşlarıma hep doğduğum köyü, büyüdüğüm ilçeyi ve anılarımı anlattım ve onları da bir gün memleketime götüreceğime dair söz verdim.

En son 10 yıl önce gitmiş olduğum atalar şehrime bu kez arka­daşlarımla birlikte geldik.

Kars, Ardahan ve Iğdır üçü de vilayet oldu, hepsinin 4’er tane ilçe­leri oldu. Bizim yaşıtımız olup da Kars vilayetken göçenler asla ayırt etmezler, Kars Kars’tır bizim için.

Doğu Ekspresi’nin Anka­ra’dan başlayıp Kars’ta son bulan ile özel seferleri ile tu­rizm giderek şöhret kazandı ve dolayısı ile serhat ilimiz Kars kendine gelmeye baş­ladı.

Ruslar zamanından kalan birçok yapı restore edildi. Kamu binaları olarak da kulla­nılan eski taş binalar ve şehrin mimarisi gelen yerli ve yabancı turist­leri adeta büyülüyor.

Restore edilerek restoran veya otel haline dönüştürülen eski bi­nalar şehre ayrı bir güzellik katıyor.

O kadar seyahat ettim ama Kars’ta Cheltikov otel özel hatırala­rımda hep baş sırada yer alacaktır.

Seyahatimde doğduğum köy, 8 yıl yaşadığımız Göle ilçesi ve evi­mizin olduğu gibi durduğunu gördüm.

Çocukluğum, doğduğum köyüm ve hafızalarımdaki anılarım film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden, yaşadığım duygular tarif edilemez.

Arkadaşlarım, Bursa’da onlara ne anlattıysam hepsini teste tabii tutular. Hatta orada ya­şayanların bile unuttukları ende­mik otları buldum ve sınıfı geçtim.

Dünyada en güzel haziran ayı Kars, Ardahan ve Artvin’in Şavşat ilçelerinde yaşanır. Böyle güzel bir coğrafyayı anlatmaya kelimeler yetmez. Kendi adıma turizm şir­ketlerine tavsiyede bulunuyorum, Kars’a gidenler mutlaka Göle ve Şavşat’a da uğrasınlar ve zaman ayırırlarsa 2700 metre rakımlı pla­todan inanılmaz bir coğrafyayı keşfedeceklerdir.

Doğanın endemik bitkileri ve bin bir çeşit renkleri ile nasıl güzel bir tablo yaratmış olduğunu büyü­lenmiş bir şekilde göreceklerdir.

Tabii kış turizminden sonra Kars ve etrafında yaz turizmi de geliş­meye başlamış. Şöyle söyleyebili­rim sırf Ani harabeleri bile başlı başına Kars’a gitmeye değer. Efes harabeleri kadar büyük bir alana yayılmış, UNESCO’nun koruma ve restorasyon kapsamı alanı da olan bu medeniyet günümüzde tüm dünya tarafından ziyaret ediliyor. Turizm şirketleri anlaşmış oldukları restoranlar ile Kafkas geceleri yapıyorlar. Çok güzel, kaliteli ve inanıl­maz duygusal anların yaşanmasına neden oluyor. Bir taraftan ser­hat şehri Tekirdağ’dan otobüs ile Kars’a kadar gelmişler diğer taraftan başka bir şehirden gelen yabancı turistler birleşmiş sanki tüm dünya Kafkas dansı yapıyorlar. Bizleri havaalanında karşılayan ve bölgeyi karış karış gezdiren rehberimiz Bengül Toprak İzmir Tu­rizm Meslek Yüksek Okulu mezunu. Türkan Saylan’ın kız çocukları için başlatmış olduğu Kardelenler gerçekten de karın içinden bir çi­çeğin nasıl gelişip topluma faydalı olduğunun en güzel örneğini gözlerimizle yaşadık. Kars’tan çıkıp çok zor koşullarda eğitimini ta­mamlayarak tekrar kendi şehrinde görev yapması ve hizmet etmesi başlı başına saygı duyulacak bir şey. Rehberimiz bütün Bursalıları beklediğini söylüyor. Bengül Toprak rehberimiz ve ekibi bir öğret­men olabilir mi? edası ile öğretisi ile çok önemli bir görev üstlen­miş.

Ayrıca biz 55 yıl önce Göle’den ayrılırken oraları kendisine teslim ettiğimiz öğretmen akrabamız Muazzez Kılıç şu anda Göle Beledi­yesi Meclis Başkanı her gidişimizde bizi karşılayan canımız ablamıza da sonsuz teşekkürler. Bir taraftan güzel coğrafyası, diğer taraftan tarihi, temiz havası gibi havası ve hayvancılığına şahit olup inanıl­maz lezzetli peynirleri de yüklenerek Bursa’ya dönüyoruz.

Saygılarımla.

YAZARIN DİĞER YAZILARI