Dünyadaki örneklerinden gidelim. İsveç merkezli PocketLaw yazılımı, şirketlerin sözleşme ve imzalı metinlerini oluşturup, kaydedip, kategorize edip, sözleşmeleri revize edip imzalamalarını sağlıyor ve ardından sözleşmedeki önemli gün ve hususları şirkete zamanında bildiriyor. Toplam $14M’a yakın yatırım almış durumda. ABD merkezli DoNotPay, tüketicilerin haklarını aramalarını sağlamak amacıyla hizmetler veren bir startup. Şirketlerin haksız kestikleri ücretleri sistem üzerinden iade alan, sizi rahatsız eden mesajlara karşı suç duyurusunda bulunan, depozitonuzu iade etmeyen ev sahibini bankaya yasal yollarla bildirip ev sahibinin kredi notunun düşürülmesini sağlayan, bir tüketici hukuku robot avukatı. DoNotPay, ilgili haberlere göre $210M değerlemeye ulaşmış durumda. Hukuk bürolarının müvekkilleri ile iletişimini ve organizasyon içindeki düzeni destekleyen Kanada merkezli Clio, $386M yatırım ile en bilinen örneklerden biri. ABD’de LexisNexis, yapay zeka kullanan çeşitli yazılımlar ile bir davaya en yakın içtihatı kendiliğinden milyonlarca belge arasından buluyor, avukatların davalarında kazanma ihtimalini tahmin etmeye çalışıyor, sözleşmelere tavsiye veriyor; ve avukatlarca oldukça sık kullanılıyor. Daha binlercesini sayabiliriz.
Ülkemizde yapay zeka teknolojileri de başarılı şekilde, avukatlık özel sektöründe uygulanmaya başladı. Bu işe en başta Adalet Bakanlığı’nın Uyap uygulaması ile merhaba dedik diyebiliriz. Oldukça başarılı olan Uyap, bugün uyuşmazlık hukukunda çalışan her avukatın yardımcısı, ve hatta avukatlardan daha ileride.
Ancak ülkemizde hukuk teknolojilerinin gelişmesi için, hem yasal hem toplumsal bazı sorunlar da var. Zira OECD’nin bir araştırmasına göre 30 ülke arasında ülkemiz, yapılan işte bilişim ağırlıklı çalışılmasında son sırada yer alıyor. Teknolojik gelişmelere karşı olmayı ilke edinmiş kesimlere de, bu faydaların ne kadar önemli olduğunun anlatılması gerekiyor. Avukatlığı düzenleyen kanunumuz, 1969 yılından kalma; ve hala bir avukatın tabelasının renk ve boyutunu düzenler, avukatın iş elde etme amacı taşıyabilecek (reklam sayılabilecek) herhangi bir aktivitede bulunmasını yasaklar, bürosundan başka yerde hukuki görüş vermesini engeller. İnternetin bu kanundan 20 sene sonra icat edildiğini düşününce...
Henüz daha emekleme zamanlarında olan hukuk teknolojileri, yürümeye ve koşmaya başladığında, şimdiden dillendirilen pek çok soruyu daha sık gündeme getirecektir. Avukatların işleri elinden alınacak mı? Kendi görüşümü belirteyim; kısmen evet, ancak çoğunlukla hayır. Pek yaratıcılık istemeyen, üzerinde uzun süre çalışılmak suretiyle uzmanlık aranmayan, insan ilişkisi içermeyen, çoğunluğu matbu olan bazı işlerin elden gideceğini düşünüyorum. Ancak her geçen gün teknoloji daha iyiye gidiyor, ve gelecek, geleceği isteyenlere kucak açacaktır.