Sayın Kavcıoğlu, Eximbank kredilerinin yüzde 80’nin 20 şirkete gittiğini belirterek “Elimizde liste var. Hem dolar al hem de kredi yok de. Ucuz kredi alıp döviz alamazsınız, bu kaynak üretime gitmeli. Döviz hastalığı var, kimse dövizini bozmuyor” şeklinde konuşmuş. Bunun üzerine bir sayın milletvekili;
“Merkez Bankası Başkanı Sayın Kavcıoğlu’nun açıklamaları bir suç duyurusu niteliğindedir. Bu açıklamaların bir an önce soruşturulması ve ülke kaynaklarını gasp eden 20 şirketin bilgilerinin kamuoyu ile paylaşılması gerekiyor” şeklinde paylaşım yapmış. Başından sonuna hayret edilecek gelişmeler. Kamuoyu Eximbank kredisinin ne olduğunu bilirse mesele daha net anlaşılacak ve değerlendirilecektir. Eximbank kredileri; mal ve döviz kazandırıcı hizmet ihracatında bulunan firmalarımız için uygun maliyetli finansman sağlanması amacıyla, T.C. Merkez Bankası ile iş birliği içerisinde, aracı bankalarca ve kendilerine tanınan limit çerçevesinde kullandırılan TL/döviz kredisi programıdır.
Genelde, kullanılan kredi miktarına ve para cinsine göre faiz oranı ve ödeme günü belirlenen kısa vadeli ve düşük faizli kredilerdir. Bu kredileri yalnızca döviz kazandırıcı faaliyette bulunan, üretici ihracatçı firmalar kullanabilir. İhracat bedeli ile kapatılabilir. Eğer karşılığında bir ihracata karşılık olarak gelen dövize binaen, aracı banka tarafından düzenlenen döviz alım belgesi olmazsa kapatılması ancak yüksek cezalar ve faiz ödeyerek mümkün olur. O firma bir daha da Eximbank kredisi alamaz. Eximbank kredilerinin bir firmaya kullandırılabilen TL ve Döviz kredilerinin anapara bakiyeleri toplam limiti azami 25.000.000 ABD doları tutarındadır. Asgari limiti ise yoktur. Söz konusu firma limiti; SÖİK (Sevk Öncesi İhracat Kredisi) Katılım TL/SÖİK Katılım Döviz Kredisi kapsamında 15 milyon ABD doları tutarındadır.
Özetle: Yalnızca imalatçı olan ve döviz kazandırıcı mal ve hizmet ihracatında bulunan firmalara ve özel bir statü kapsamında kullandırılan, şartları özel Eximbank kredileri ile ilgili kurallar, bütün detayları ile banka tarafından konmuştur. Sadece konulmuş şartları sağlayabilen firmalar, istenen taahhütleri yerine getirebileceğini belgelendirmek şartı ile, Eximbank kredisi için talepte bulunabilir. Şartları ve taahhütleri tamamen yerine getirebiliyor olsa dahi, her müracaat edene verilecek, ya da istediği kadar verilecek diye bir kural yoktur. Bu nedenle bankanın, kredilerin yüzde 80’nini 20 firma kullanıyor açıklaması, bizatihi firmalarla ilgili bir durum olamaz. Çünkü kredinin verilip, verilmemesi tamamen bankanın keyfiyetidir. Ayrıca banka isterse, bir firmaya verilecek toplam limiti düşürebilir ve kredilerin daha fazla miktarda firmaya dağılımını sağlayabilir. Kredi kullandırılmış ise artık firmanın parası ve borcudur, istediği şekilde kullanma hakkı vardır. Neticede şartları bellidir ve taahhüt yerine getirilecektir. Firmanın bankadaki varlıkları saklı gizli değil, legal bir sermaye ya da birikim niteliğindedir. Kredi alarak kimsenin hakkı gasp edilmez. Ancak hak etmeyene kredi vererek, başkalarının hakkı gasp edilebilir. Türkiye’nin ekonomi politikasını devlet belirler. Firmaların finansal tercihleri ise iç işleridir. İhracat rakamları açıklandığında, rekorlara imza attık diye sevinen herkesin, ihracat yapan, katma değer yaratan, istihdam sağlayan firmalarımızı teşvik etmesinin, destek olmasının ülkenin ekonomik başarısını arttıracağı açıktır. Dürüst sermayenin ve yatırımcının ürkütülmesi hiçbir ülke ekonomisine yarar getirmez.