?>

11 Eylül Bursa’nın kurtuluşu

Bursa Kurtuluşu'nun 100. yılını kutluyor! Hüdaverdigar Şehri Bursa 8 Temmuz 1920 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edildi. 2 yıl, 2 ay, 2 gün işgal sonrası Bursa 11 Eylül 1922 tarihinde kurtuldu!

H. Gül KOLAYLI

2 yıl önce

Bursa Uludağ Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Alev Sınar Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi (2007/ Sayı: 13) “Bir şehrin edebiyatına yansıyan acı hikayesi: Milli Mücadelede Bursa” adlı makalesinde Bursa’nın işgal ve Kurtuluşu’nun izlerini dönemin edebiyatçılarının eserlerinde sürüyor…  Prof. Dr. Alev Sınar’ın bu çalışması Yunan işgalinin nasıl bir infiale yol açtığının yanı sıra işgal döneminde yapılan mezalime de ışık tutuyor…

(Fotoğraf; Ceyhun İrgil'in arşivindendir.) 

Prof. Dr. Alev Sınar’ın makalesinde dönemin çeşitli yazarlarının kitaplarında ya da makalelerinde yansıttıkları işgal günlerine dair metinlerine de yer veriliyor. Onlardan biri de Bursa’nın işgaline adeta ağıt yakan  Ruşen Eşref Ünaydın’a ait:

“‘Türk beldeleri; Türk mimârisî, Türk bedâyii; Türk şerefi, Türk ananesi, Türk dini; dokuz yüz yıllık Türk himmeti yabancıya ganimet kalacak!..

Bu da mı hak?!.. Vatan, elimizde bir varlık yeri değil; gözümüzün önünde ve cephemizin ötesinde bir hasret manzarası, bir hazîn yâd kaldı!..

 Biz artık böyle ellerimiz boş, gözlerimiz hasretle, ruhlarımız nekbet ve kahırla dolu mu kalacağız?..

O halde, düşmanı ezmeğe mahkûmuz!... Vatanın ötesinde duramayız, vatanın içinde bulunacağız; orada yaşayacağız!... Bunun için ne azmimiz eksik, ne de imânımız!...’”

Prof. Dr. Alev Sınar Mehmet Akif’in Bülbül şiirinin de Bursa’nın işgalinden duyulan büyük üzüntünün etkisiyle yazıldığına dikkat çekiyor:

Mehmet Akif'in Bülbül” adlı şiiri de aynı duyguları taşır.  Şiirin altında ‘Bu manzume yazılırken Yunan istilâsı altındaki topraklarımıza hususiyle Bursa’ya dair, elîm haberler geliyordu; tedkikine de imkân yoktu’ notu bulunmaktadır.”

 

Prof. Dr. Alev Sınar Yunan işgalindeki mezalimi de aktarıyor:

“İzmir’den Bursa’ya kadar düşman zulmüne uğramış Türk topraklarını dolaşan ve yapılan zulmü tespit eden Yakup Kadri, Halide Edib, Falih Rıfkı ve Mehmet Asım’ın hikâyeleri, mektupları ve Yunan ordusunun sorumluluğuna dair bir incelemeden oluşan İzmir’den Bursa’ya adlı kitaptan Bursa’da yaşanan felâketleri de öğrenebiliriz.

Falih Rıfkı Uşak-Bursa yolunda gördükleri köy ve kasaba harabelerinden, cesetlerden, Bursa’daki anaların eleminden söz eder.

Mehmet Asım Karacabey ahalisinin Yunan kuvvetlerinin tahliyesi sırasında kasabanın tahrip edilmesini önlemek için mevki kumandanına kaymakam vasıtasıyla müracaat ettiklerini anlatır.

 Bursa vilayetince yapılan resmi tahkikat neticesinde sabit olunan Yunan kumandanının cevabı, mezalimin kaçınılmazlığını açıkça göstermektedir:

‘Ben ahalinin hayatını korumayı üzerime alamam. Ve size hiçbir surette yardım edemem. Çünkü geriden gelecek olan intikam alayıdır. Sekiz yaşından yukarı olan bütün ahaliyi imha edecektir…’

Bursa askerî idaresi kumandanı Çalakopolos’un imha emri verdiği resmi yazıyı da aktaran Prof. Dr. Alev Sınar Yunanlıların çekilirken yaptıkları katilamlara da atıfta bulunuyor:

“Bu emirle Bursa askerî kumandanı açıkça Türk köylerinin imhası için ‘Yunan şâkilerine’ tam yetki vermiştir. Yunanlıların Demirtaş istasyonu civarındaki hapishaneyi ve buradaki yüzlerce esiri diri diri yaktıklarını yine Mehmet Asım belirtir. Bu dehşet verici manzara fotoğraflarla da belgelenmiştir.

Bursa’daki vahşetin sınırlarını aşan zulümleri belgeleyen bir başka eser de Bursa Vilâyetinde Yunan Fecayii adlı kitaptır.”

Kitapta yer alanları ise şöyle özetliyor:

“Kitapta Bursa ve çevresini dolaşan komisyonun tespit ettiği mezalim, o acı tecrübeleri yaşayanların ağzından anlatılmıştır.

 Süngülenen, kurşunlanan, gözleri oyulup kulakları kesilen, tecavüze uğrayan insanlarımızın; yakılıp yıkılan köylerin, köprülerin, camilerin, değirmenlerin, buğday ambarlarının, hapishanenin resimleri son derece çarpıcı ve tüyler ürperticidir.

Özellikle toplu katliamlar dikkati çekmektedir. Komisyon üyeleri 25 Eylül 1338’te düzenledikleri raporun sonunda Türklerin bu mezalimi hiçbir zaman unutmayacaklarını ifade ederler. Bu kitapta anlatılan akıllara durgunluk verecek derecedeki mezalim Yakup Kadri ve Halide Edib’in Millî Mücadele yıllarını konu aldıkları hikâye ve romanlarını desteklemektedir. Bu yazarlar daha çok Eskişehir, Aydın, Manisa, Uşak ve İzmir’den söz ederler. Bursa’da yaşananlar da oralardakinden pek farklı değildir. Türk ordusunun hücumu neticesinde Bursa’daki düşman gerilemeye başlar. Sonunda Bursa’dan çekilir. Yunan işgali 11 Eylül 1922’de sona erer.”

Velhasıl… Kurtuluş önemlidir… Milletler devlet kurar, ama muhafaza edemezse yok olur gider… Tarih batan, yok olan medeniyetlerle dolu. 

Ülkemizin, Bursa, İzmir, Balıkesir, Uşak, Aydın gibi pek çok şehrin ve onlarca kasabanın kurtuluşu  büyük önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde verilen Kurtuluş Savaşı’nın bir sonucudur…

Cumhuriyet ile meselesi olanlar, Osmanlı ecdadı dillerinden düşürmedikleri halde, ‘Keşke Yunan kalsaydı’ diye hayıflanıyor! Kurtuluş günlerinin kutlanmasını gereksiz buluyorlar!

Bu milletin hafızasından Mustafa Kemal Atatürk silinemez. 

(İsteyen Prof. Dr. Alev Sınar'ın yazmış olduğu makalenin atıfları da dahil tamamına şu internet adresinden ulaşabilir: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/214915 )

.

YAZARIN DİĞER YAZILARI