Güney Kore 99,601 km2. Nüfusu 51,5 milyon. Milli gelir 35 bin dolar. İhracatı 605 milyar dolar. İthalatı 535 milyar dolar.
Tayvan 35,801 km2. Nüfusu 23,5 milyon. Milli gelir 29 bin dolar. İhracatı 336 milyar dolar. İthalatı 286 milyar dolar.
Danimarka 43,943 Bin km2. Nüfus 5,9 milyon. Milli gelir 61 bin dolar. İhracatı 126 milyar dolar. İthalatı 122 milyar dolar
Avusturya 83,879 km2. Nüfus 8,94 milyon. Milli gelir 57 bin 300 dolar. İhracatı 202 milyar dolar. İthalatı 219 milyar dolar.
İsveç 450,295 km2. Nüfusu 10,2 milyon. Milli gelir 57 bin dolar. İhracatı 190 milyar dolar. İthalatı 187 milyar dolar.
Norveç 385,207 km2. Nüfusu 5,5 milyon. Milli gelir 66 bin dolar. İhracatı 83 milyar dolar, İthalatı 81,5 milyar dolar.
İsviçre 39,516 km2. Nüfusu 8,8 milyon. Milli gelir 70 bin dolar. İhracatı 380 milyar dolar. İthalatı 291 milyar dolar.
Almanya 357,578 km2. Nüfusu 84 milyon. Milli gelir 48 bin dolar. İhracatı 1,61 trilyon dolar. İthalatı 1,41 trilyon dolar.
Japonya 13,452 km2. Nüfusu 125,1 milyon. Milli gelir 40 bin 700 dolar. İhracat 757 milyar dolar. İthalat 772 milyar dolar.
Türkiye 783,562 km2.Nüfusu 84,7 milyon. Milli gelir 9 bin 539 dolar. İhracat 225,3 milyar dolar. İthalat 271,5 milyar dolar.
Örnekleri arttırmak mümkün. Bunların çoğu kırkıldığımız ülkeler. Birisi Konya’nın üçte biri kadar. Dört tanesi Konya kadar. İki tanesi Konya’nın iki misli kadar, İsveç ile Norveç’i topla bir Türkiye kadar, Almanya ise yarımız kadar toprağa sahip ülkeler.
Hepsinin en büyüğü Türkiye. Nüfusu da hepsinden daha fazla. Öyle ki Danimarka ve İsveç’in nüfusları bizdeki sığınmacı sayısının yarısı. Hollanda’nın nüfusu İstanbul kadar. Avusturya, İsveç ve İsviçre’nin nüfusları da yaklaşık bizdeki sığınmacı sayısına eşit. Almanya’nın nüfusu neredeyse bizimki kadar. Hani 350 bin işçi göndersek aynı diyeceğim ama sığınmacılar işi bozacak, çünkü ne kadarına vatandaşlık verildiği net değil. Dikkat çeken Uzakdoğu ülkelerinde nüfus yoğunluğunun çok yüksek, Avrupa ülkelerinde çok kontrollü ve düşük olması.
Ancak ve maalesef milli gelirimiz, en düşük olanın üçte biri kadar. Bir kısmının mazisi çok yeni. 50-60 yıl önce balıkçılıkla geçineni var. Hemen hepsi 1. Ve 2. Dünya savaşlarında sıfırı tüketmiş. Geçen 70-80 yılda böylesine zenginleşmişler.
Afrika ve Güney Amerika ile Asya’da birkaç ülke dışında ne kadar örnek versek tablo çok değişmeyecek. Bugün milli geliri 10 bin doların altında kalan bütün ülkelerin ortak sorunu önce eğitim düzeyleri ve bağlı olarak siyaset sistemleri.
Biz bu kötü tabloyu daha önce değiştirdik. İbremizin yönünü yukarıya çevirmeyi başardık. Yine yapabiliriz ancak öncelikle problemlerimizin nedenlerini doğru belirleyip çözüm adına el ele vermek zorundayız. Yanlışlarla yol alıp doğruya ulaşmak mümkün değil.