Bazen… İnsanlar sırf bir şeyi savunmuş olmak için savunuyor… Mevzu sırf zevkine öldürülmesine karar verilen iki kızıl geyik… Geçen gün bir tanıdıkla epeyce tartıştık bu konuyu…
Dediklerini paragraflar halinde özetleyeyim:
“Alt tarafı iki geyik, avlansa ne olacak, avlanmasa!”
“O şirin kuzuların, oğlakların kesilmiş halini yemiyor musun? Kasaba gittiğinde bana şu kadar kuzu eti ya da kuzu pirzolası ver, demiyor musun?”
“Ne olmuş yani… Orman müdürlüğü de para kazansın! Avcılar ne yapacak, adam spor olarak görüyor bunu! Kaçak mı avlansınlar! Hem yaşlı, hasta geyikler avlanacakmış! Turizmi savunuyorsun ya! Bu da av turizmi. Avrupa’dan avcılar geliyor, dünya para veriyor!’
SİZ HİÇ ‘AKŞAMA GEYİK YAHNİSİ PİŞİREYİM’ DİYENİ DUYDUNUZ MU?
Ben de şunları söyledim:
“Avrupa’dan gelenler gitsinler kendi memleketlerinin geyiklerini avlasınlar avlayabiliyorlarsa!’
“Siz hiç bugün de şöyle bir geyik yahni yapayım, diyeni duydunuz mu? Bizim ülkemizde yabani hayvan eti yeme kültürü yoktur… Varsayın ki kestiniz, yediniz, çeşit çeşit hastalık, parazit bulaşma riski çok yüksektir. O avlanan geyiğin eti yenmez…
“Geyikleri öldürmek İhtiyaç değil, zaruri beslenmek için değil! Ne için? Amigdalada derinlere gömülmüş olan en ilkel duyguları tatmin için! 40 bin yıl öncesinin taş devri insanından kalan avcılık güdüsünden kaynaklanan tamamen keyfi, zevk için yapılan şey!”
“Büyük ve küçük baş hayvanlarla, kanatlı hayvanlar belli hijyenik kurallar dahilinde ve İslami kurallar çerçevesinde kesiliyor. İnsan besin zincirinin parçası… “
“Türkiye’de geyikler besin zincirinin bir parçası değil. Zaten yaban hayvanlarının yaşam alanları talan ediliyor, Kurtlar, çakallar, tilkiler, ayılar, yaban domuzları insan yerleşim alanlarına iniyor… Ülkemizdeki sayıları azalan ve koruma altında olan yaban hayvanlarını avcıların ihtirasına kurban etmek niye?”
“Yaşlı geyikler avlanacakmış! Avlamayın. Bırakın yaşasınlar, ecelleriyle ölüp, başka orman canlılarının yaşam döngüsüne katılsınlar…”
Üstelik de kızıl geyik avcılığı üzerinde didiştiğimiz insan eline bugüne kadar tüfek almamış, yakından bile görmemiş bir kadındı… Bugüne kadar hiçbir canlının canına kıymayı aklından bile geçirmemiş bir insan… Neden bu kadar savrulur ki! Bürokrasinin siyasallaşmasının vatandaşa yansıması bu…
KIZIL GEYİKLER KURTULDU! MAHKEME YÜRÜTMEYİ DURDURDU!
Neyse ki Bursa Barosu’nun açtığı davalar bizim bu tartışmamıza noktayı koydu… Kızıl geyikler kurtuldu! Doğal yaşam döngüsü içinde ölecekler…
Bursa Barosu Hayvan Hakları Komisyonu’nca ihalelerin yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle iki mahkemede ayrı ayrı dava açtı.
Bursa Barosu Başkan Yardımcısı Aslı Evke Yetkin, Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Dilruba Uslu Cihan ve komisyon üyelerince Bursa 1. İdare ve Sakarya 2. İdare mahkemelerine dava açıldı… Mahkemeler, Tarım ve Orman Bakanlığı 2. Bölge Müdürlüğü’nce Bilecik ve İnegöl’de bulunan devlet avlaklarındaki 2 geyiğin av turizmi kapsamında avlanması için açılan ihalelerin yürütmesini durdurdu.
Açılan davalarda Tarım ve Orman Bakanlığı 2. Bölge Müdürlüğü’nce 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 35/a ve Döner Sermayeli Kuruluşlar İhale Yönetmeliğinin 29/a maddesi uyarınca kapalı teklif usulü ile 13.09.2022 tarihinde gerçekleştirilen, kızıl geyik (Cervus Elaphus) türü hakkında İnegöl Devlet Avlağı’nda 1 adet; Bilecik’e bağlı Köşk Devlet Avlağı sahasında da 1 adet kızıl geyik avlama ihalesinin, idarenin savunması alınmadan yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi.
KORUMA ALTINA ALINAN YABAN HAYVANLARI!
Gerekçeleri ise şöyleydi:
Kızıl geyikler Kara Avcılığı Kanunu'na istinaden Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen koruma altına alınan yaban hayvanları memeliler listesinde bulunuyor… Yine kızıl geyikler Bern Sözleşmesi'nin “korunan fauna türleri” başlıklı listede yer alıyor. Bunlara göre belirlenen hayvanların korunmaları için yasal ve idari önlemlerin alınması ve bu amaçla avlanmalara ilişkin düzenlemelerin popülasyonlarının varlığını tehlikeye düşürmeyecek şekilde yapılması gerekiyor…
Bursa Barosu Hayvan Hakları Komisyonu açtığı davada, davalı idarece kapsamlı, somut, bilimsel ve teknik verilerle hareket edilmesi gerektiği dolayısıyla hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu savundu…
‘AÇIKÇA HUKUKA AYKIRILIK!’
Sonuca gelince… Her iki mahkeme de talebi haklı buldu…
Kararlarda şöyle denildi:
‘Yaban hayvanlarının sayılarına, avlanacakları sahalara ve avlanmanın sonuçlarına ilişkin somut ihale açısından (ihale konusu alan ve yaban hayvanı özelinde) davalı idare tarafından, yeterli nitelikte bilimsel, somut ve kapsamlı araştırma ve tespitler, etüt ve envanter çalışmaları yapıldığı ortaya konulmaksızın gerçekleştirilen dava konusu ihalede açıkça hukuka aykırılık bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır…’
Ve iki geyiğin avlanmasına ilişkin ihale kararının yürütmesini durdurdu.
Çok da iyi olmuş! Geyik avcılığını savunanlar yaşlı geyiklerin seçildiğini, belli bir bölgeye götürüldüğünü ve orada avlattırıldığını anlatıyorlardı. Yani avı alıp, avcının hedefine koyacaksın. O da pahalı tüfekleriyle öldürecek!
Geyik avcıları, gidin bilgisayar oyunlarında avlanın… Atış etmek istiyorsanız poligonlar var.
İlle de ormanda av diyorsanız; tekerlekli bir geyik maketi yapılsın, hatta uzaktan kumandalı olsun; gözünüzü geyik kanı bürümüşse, filmlerde kullanılan suni kan torbaları yerleştirilsin maketin üstüne… Hareketli hedefi vurup avlama duygularını tatmin edin… Soyu tükenmekte olan geyikleri rahat bırakın!..