?>

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü

H. Gül KOLAYLI

2 yıl önce

 Dün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ydü… İşin aslı çalışan ya da çalışamayan, işsiz olan tüm gazetecilerin günü…

Gazetecileri fikir işçileri olarak kabul eden; bir takım özlük ve emeklilik haklarını garanti altına alan 212 Yasa 10 Ocak 1961' tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi… 1

Ancak 212 sayılı yasa ile getirilen yükümlülüklere itiraz eden Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Hürriyet, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni İstanbul ve Yeni Sabah gazeteleri sahipleri ortak bildiri yayınladı… Basın tarihine 9 patron olayı olarak geçen bu süreçte patronlar gazetelerini 3 gün protesto olarak kapattıklarını ilan ettiler… Gazeteciler de boykot boyunca Basın adlı gazete yayınlayarak halkın haber alma hakkını teslim etti…

Patronların direnişi işe yaramadı, 212 Sayılı Yasa yürürlüğe konuldu… İstanbul Gazeteciler Sendikası 10 Ocak’ı Çalışan Gazeteciler Bayramı olarak kutlama kararı aldı… 1971 darbesinden sonra 212 Sayılı Yasa’nın ve gazetecilerin hak ve özgürlüklerinin tırpanlaması neticesinde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’ne dönüştü…

212 Sayılı yasa 1980 darbesinden sonra yine tırpanlandı; gazeteciler işkence ve hapis cezalarıyla üstlerine düşen payı aldı…  Basın Yasası ve gazeteciler süreç içerisinde sürekli hak kaybına uğradı… Türkiye genelinde baktığınızda medyadaki tekelleşme, holding patronlarının basında söz sahibi olması basından medyaya dönüşüm sürecini getirdi… Sosyal medyanın ortaya çıkışıyla birlikte medyanın sıcak haber akışı hızlandı, internet medyası öne çıktı… Bursa yerelinde bakacak olursak, basılı gazetelerin internet haber siteleri ile birkaç internet haber sitesi hariç, çoğunun sahipleri geçmişte basılı gazetelerde ya da televizyonlarda çalışan basın emekçileridir.. Ve onların da Basın İlan Kurumu’nun resmi ilanlar için hazırladığı taslaktaki koşulları yerine getirmesi mümkün değildir. Velhasıl, eğer BİK tasarısı yasalaşırsa süreç, geçmişte basılı gazetelerde olduğu gibi internet medyasında da tekelleşmeyi (Holding patronlarının internet gazetesi sahibi olmasını) tetikleyecek… Ancak, internet gazeteciliği ya da youtube gibi sosyal medya mecraları üzerinden mesleğini sürdüren gazeteciler de mesleki olarak var oldukları yerde tutunmayı, direnmeyi sürdürecekler…

İnternet medyasının bir artısı da şudur… İnternet haberciliği yaygınlaşmadan önce, gazetelerde işten çıkartılan basın emekçileri uzun süre işsiz kalırdı. Kimi zaman patronların kendi aralarında yaptıkları yazılı olmayan anlaşmalar gereği bir gazeteden çıkartılan, diğer gazetede hemen iş de bulamazdı… İnternet medyası sayesinde gerek editör gerekse teknik eleman (sayfa sekreteri, grafiker) basın emekçileri işsiz kalmıyor…

Uzun yıllardır 10 Ocak da dahil tüm gazetecilere ait günler bizim için sorunlarımızı gündeme getirdiğimiz günlerdir…

Yine de sosyal medyadan mesaj göndererek ya da telefonla arayarak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günümüzü kutlayan herkese yürekten teşekkürler…

BURSA BÜYÜKŞEHİR’İN 10 OCAK GAZETECİ BULUŞMASI

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle Bursa basını ile buluştu…

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte, Büyükşehir Belediyesi’nin son 5 yıldaki faaliyetlerinin özetlendiği bir kısa film sunuldu…

Başkan Alinur Aktaş halen 550’den fazla şantiyede çalışmaların devam ettiğine dikkat çekti:

“Bir işin başlamasından bitirilmesine kadar geçen zorlu süreçleri şehre anlatabilecek mecralar gazete, televizyon ve internet medyasıdır…

Bursa Büyükşehir Belediyesi haberlerinin ulusal medyaya yansıması bir önceki yıl 93 binlerdeydi, 2022 yılında 170 bini aştı…”

Başkan Aktaş yıllardır hep gündeme getirilen bir başka önemli hususa da değindi:

Bursa’da üretim yapan büyük firma merkezlerinin şehir dışında olması yüzünden Bursa vergi gelirlerinden hak ettiği payı alamıyor. ‘Taş üzerine taş koyabilir miyiz?’ diye hesap yapmaktayız. Bursa olarak çok iyi işler çıkarıyoruz. Bizi 300-400 bin nüfuslu yerlerle kıyaslamayın. Bizi daha büyük ölçekli yerlerle kıyaslanmanız gerekiyor.

İzmir, yüzde 50 büyüğümüz bir şehir. Tüm projelere bakıldığında 2-3 kat fazla yatırım yaptığımızı söyleyebilirim.

Ankara 6 milyon nüfuslu, iki katımız büyüklüğünde bir şehir. Eğer proje bazlı baksanız, sosyal projelerse, gençlik projesiyse misli misli fazla çalışmamız var. İstanbul ile nüfus olarak kıyaslandığında da farklı bir manzara ortaya çıkmaz…”

Başkan Aktaş Bursa basınına da atıfta bulundu:

“Bursa’da bizimle farklı dünya görüşünde olan, şahsıma ve AK Parti’ye karşı eleştirel bakan basın mensupları olması doğaldır. Herkesin aynı fikirde olması beklenemez.

Lakin gazeteciliği tehdit aracı ve silah gibi kullanıp, birilerini tehdit edenleri veya iftira noktasında yer alanları asla kabul etmem mümkün değil. Bu şehirde hep beraber yaşıyoruz.

Bursa bizim şehrimiz. Bursa’nın ulaşımı, çevresi, sağlığı, eğitimi, altyapısı bizim için kıymetli. Bu nedenle, eleştirilerden de ‘alınabilecek hisse varsa’ alıyoruz, hatta mutlu oluyoruz. Hiçbir ön yargımız yok.

Her şeyi çok iyi yaptığımızı da söylemiyoruz. Hayatımızı sürdürdüğümüz, çoluk çocuğumuzla, sevdiklerimizle beraber yaşamaktan gurur duyduğumuz Bursa’da taş üstüne taş koymaya çalışıyoruz…”

Aktaş’ın sanayiye yönelik değerlendirmesi ise şöyleydi:“Bursa sanayi şehridir. Bu gerçeği kimse yadsıyamaz. Ancak bundan sonraki adımlarımızda gerçekten dikkatli olmamız lazım.

‘Sanayi olsun da nasıl olursa olsun’ mantığıyla sanayileşme, eminim ki Bursalı hemşerilerimizin de tasvip edeceği konu değil. Nitelikli, katma değeri yüksek sanayiden söz ediyoruz.

Plansız bölgelerin planlı sanayiye dönüşmesi… Plansız sanayileri planlıya dönüştürelim ve katma değeri yüksek işler yükleyelim bu şehre…”

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI