?>

100 yıl geride kaldı

Meftun TAYAN

1 yıl önce

Cumhuriyetimizin 100. yılını ge­ride bırakıyoruz, ne mutlu bize. Devletler için 100. yaşına girmek, in­sanlarla mukayese edildiğinde çocuk­luk dönemi olarak nitelendirilebilir. Evet, Cumhuriyetimiz hala çok gençtir.

Anadolu insanı yeni bir devlet kurar­ken tarihte görülmemiş devrimlere imza atmıştır. İnkılaptan nasibini alma­mış hiçbir alan kalmamıştır.

İnsanımız birey olma yolunda 1923’ te tahayyül edileme­yecek mesafeler almış­tır. Tüm bu değişimin temel amacı insanı­mızı kulluktan çıkara­rak birey haline getirmekti.

Bu iddialı ülkünün önemli ölçüde başarıl­dığı söylenebilir. Bugün ülkemizde de­mokrasi varsa, vatan­daşlarımız devlete karşı taleplerini dile getirebiliyorsa, anlayışta devrim ger­çekleşmiş demektir. Tabi, dünyadaki gelişim göz önüne alındığında daha alınacak çok yol olduğu muhakkaktır.

Cumhuriyetin en önemli devrimle­rinden birisi eğitimde olmuştur. Yeni al­fabe, Tevhid-i Tedrisat Kanunu bu alanda devrimin temellerini oluştur­muştur. Okur yazar oranı artmış, eğiti­min toplumun geneline ulaşması sağlanmıştır.

Özellikle yüksek öğrenim için yurt dışından eğitimciler getirilmiş, yete­nekli çocuklar yurt dışına eğitimi gön­derilmiştir.

II. Dünya Savaşı’nda Avrupa’dan kaçan bilim adamlarına kapıların açıl­masıyla eğitimde ikinci hamle gerçek­leştirilmiştir.

Türkiye işte bu mirasla yakın zamana kadar eğitimi idare etmiştir. 1950 hatta 1960’lara kadar iyi eğitim alan insanların hizmet sürelerinin dolmasıyla eği­tim kalitemiz iyice düşmüştür.

Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılda daha güçlü noktaya gelebilmesi için eğitimde yeni bir devrimsel yaklaşımın uygulama geçirilmesi gerekmektedir.

Bugün mil­yonlarca insanı katma değerli üretimi gerçek­leştirecek ve bunu pazarlaya­cak yeteneklerle donatacak bir eğitim seferber­liği başlatmalı­yız. İnsanımız her şeyin en iyi­sini tüketmek, yaşamak iste­mektedir. Ancak bu üretim seviyesiyle mutlu olmamaktadır. Son zamanlarda özellikle gençlerde büyük bir ümitsizlik gözlemlenmektedir. Bu yüzden enerji­mizi, zamanımızı boşa harcamaktayız.

İnsanımız tüm ideolojik, etnik farklı­ları bir kenara bırakarak daha mutlu, güçlü, özgür yaşamak için teknoloji devrimini gerçekleştirmek için el ele vererek çalışmalıdır.

Cumhuriyetin ilelebet payidar kala­cağından şüphemiz yoktur, ancak bu Cumhuriyetin ve insanımızın daha çok şeyleri hak ettiğini düşünüyoruz.

Atamıza, şehitlerimize, gazilerimize ve o dönemi yaşayan insanımıza çok şeyler borçluyuz. Nur içinde yatsınlar…

YAZARIN DİĞER YAZILARI