“Modern batı toplumunu ileriye taşıyan ana etkenlerden biri, hesaplanmış risk almaktır.” Peter L. Bernstein’ın 27 sene önce yazdığı “Tanrılara Karşı: Riskin Olağanüstü Tarihi” adlı kitaptan alıntı bu cümle; toplumbiliminden ekonomiye, siyasetten hukuka, pek çok alana uygulanabilir bir ders içeriyor. Riskinizi hesaplarsanız, ileriye gidebilirsiniz. Hukukta risk hesaplamak; mevzuata uymaktan, iş yaptığınız şirketleri/insanları önce kontrol etmekten, babanızın oğlu da olsa anlaştıklarınızı cümlelere döküp “hesaplanmış riskleri” sonuca bağlamaktan -yani “sözleşmelerden”- geçiyor.
Bugünkü yazımızda, hesaplanıp tedbir alınmamış, veya alınsa da bir şekilde anlaşmazlığa yol açılmış olayların “hukuk maliyetinden” kaba/ortalama rakamlarla bahsedeceğiz.
100 Bin Dolar tutarında ticari bir uyuşmazlığınız var diyelim. Bu en karmaşık olmayan vadesi geçmiş bir alacak, veya anlaşmanın feshinden kaynaklı tazminat, ya da ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararların karşılığı olsun. Bugün ülkemizde ticaret mahkemelerinde bu davanın mahkemeye ödenen masrafları 2 bin dolar civarı, davayı kaybederseniz karşı taraf avukatına ödeyeceğiniz vekalet ücreti 11-13 bin dolar arası, kendi avukatınıza avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca olan hizmet tutarı da 10 bin dolar (%16’dan başlayıp küçülen oranlarda; bu tutarda ise %10’a denk gelecek şekilde); bunları topladığınızda toplamda faizleriyle birlikte, davayı kaybederseniz, 23-25 bin dolar civarında seyredecektir. Kazandığınız takdirde, ülkemiz standartlarında %10-15 olarak değerlendirelim. Eğer bu uyuşmazlığı örneğin Almanya’dan veya İspanya’dan çözmeniz gerekiyorsa, avukatın ilk olayı ve dosyayı incelemek için alacağı ücretler bürodan büroya 1-5-10 bin dolar arası değişecek, ücretler saatlikse saat başı danışmak için 500 dolardan başlayacak, ve davayı görmek için de dosya tutarı üzerinden asgari 15-20 bin dolarlık avukatlık ücreti uygulanacaktır. Mahkeme masraflarına da ortalama 10 bin dolar verirsek, 30-35 bin dolar civarında bir “anlaşmama maliyeti” doğar. Daha batıya, ABD’ye gittiğimizde ise, rakamlar iyice büyür. Avukatlık ücretleri, danışma maliyeti olarak saatlik 500 dolardan başlar, ve saatlik değil de tazminatın yüzdesi ile anlaşırsanız, tipik bir avukatlık ücreti olarak anlaşmama tutarının % 25-50’si arasındaki tutarı hizmet ücreti olarak ödersiniz. Bugün, Türk bir şirketin Avrupa ve ABD’de ticari anlaşmazlığı olunca en çok zorlanılan konulardan birisi; en düz bir ihtarnamenin dahi bin doların altında olmamasıdır.
Ticari sözleşmelerde mahkeme yerine tahkim uygulaması seçildiğinde -ki pek çok açıdan mantıklıdır çünkü hız, gizlilik, uzmanlık gerektiren işlerde avantaj sağlar- rakamlar yine farklılaşıyor. Avrupa’da tahkim kuruluşlarında ücretler aşağı yukarı şu şekilde; her bir tahkim hakemi başına (1 veya 3 hakem) 10 bin dolar, idari masraflar için 10 bin dolar dediğinizde, avukatlık ve ulaşım/konaklama hariç 20-40 bin dolar arası tutuyor. Bu kuruluşlarda tahkim avukatları için olan tutar ise, bu 40 bin doları da geçebilecektir.
Sonuç olarak; anlaşmama, maliyetli bir risktir. Bu riski bertaraf edin. Yapacağınız işi, şirketi, iyi araştırın, bir uzman görüşü alın, o işin hukukuna uygun ve en azından riskleri hesaplayarak ilerleyin. Elbette her küçük işte sayfalar dolusu sözleşme görüşmeyeceksiniz, sonuçta bir değer yaratmak için işi yapıyorsunuz; ancak hazırlıklı olun, ve “riskinizi hesaplayın.” Anlaşmama meydana geldiğinde de, arabuluculuk olsun, görüşmeler olsun, yine hesap yapın. Emin olun; riski hesaplama ve önleyici tedbir almanın maliyeti, anlaşmamanın verdiği maddi-manevi maliyetlerden daha hafif olacaktır.