?>

Avrupa Birliği ve Çin arasında yapılan zirvenin Türkiye’ye etkileri

Yalçın ARAS

11 ay önce

Geçmiş yazılarımı derleme çalışmalarına başladım ve gördüm ki en az elli adet Avrupa Birliği ile ilgili yazı yazmışım.

Yazmış olduğum yazılarımın çoğunda tahminlerim doğru çıkmış. Türkiye AB’ye tam aday üye ülke olmasına rağmen yaklaşık 10 yıldır AB müzakereleri dondurulmuş vaziyette.

2024 yılı ekonomik beklentileri yazıma geçmeden önce hatırlatmak isterim ki ülkemiz ihracatının yüzde ellisinden fazlasını AB ülkelerine yapmaktadır, dolayısı ile AB ekonomisin iyi olması, Türkiye’yi her yönden olumlu etkiyecektir.

2024 yılında AB ile Türkiye arasında yeni bir Gümrük Birliği anlaşması yapılacak olması yeni yıl ve gelecek yıl beklentileri açısından son derece önemli.

Öncelikle belirtmeliyim ki AB ekonomisi ve AB liginin diğer ülkeler ile ilgili yapmış olduğu anlaşmalar, ülkemizi direk etkilemese de dolaylı olarak etkilemektedir.

Bu konuda her hafta yabancı kaynaklardan ve özellikle AB ligi uzmanlarının ağzından en az iki, üç makale okuyarak bu merakımı gidermekteyim.

Öncelikle ABD ile ÇİN arasındaki olumsuz gelişmeler ve ABD’nin Çin’e uygulamış olduğu ambargo yine dolaylı olarak AB’ni de olumsuz etkilemiş ve bu olumsuz etkiler ülkemize kadar yansımıştır.

Geçtiğimi hafta ise AB ile ÇİN arasında gerçekleşen 24’üncü AB-ÇİN zirvesinde AB yetkilileri Çin’den Avrupa’ya gelen her 3 konteynırdan 2’sinin boş döndüğünü ve bunun dengesiz bir dış ticaret olduğunu ÇİN’e ileterek, böyle giderse AB’nin Çinli ihracatçıları cezalandıracağı tedbirler alacağını belirttiler.

Ama AB konusunda yazılar yazan ve motosikleti ile makamına giden Yunanistanlı politikacı ve Eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis AB’nin Çin’e yapmış olduğu bu blöflerin artık tutmayacağını belirtti. Varoufakis, Çin’in artık eski Çin olmadığını ve yakın gelecekte kalitesi ile ihracat rekorları kıran, AB’nin üretici lokomotif ülkesi Almanya’nın bu özelliğini de elinden alarak, yüksek kalitesi ile elektrikli araçlar, piller, güneş enerji sistemlerinde, yapay zekâ ve çipler konusunda, Almanya’yı da solladığını ve Çin’in bu tahtı yıkarak AB ekonomisini de sallayacağını iddia etti.

Yine aynı bakan AB’nin 10 yıl önce patlak veren Euro krizi nedeni ile abartılı bir şeklide para basarak en büyük hatayı yaptığını iddia etmektedir.

“Hata ise basılan paralar AB’de piyasalara ve ekonomiye likidite rahatlığı getirdi fakat aynı anda ÇİN ve ABD ise geleceğin teknolojilerine inanılmaz yatırımlar yaparak bu on yılda büyük yol aldılar. AB ise üretimi daraltarak ucuz mallar peşinden Çin ve Uzakdoğu’ya her türlü olanağı sağladı” şeklinde ifade ediyor.

Varkoufakis bir başka sorunun ise Almanya’nın Çin’e yapmış olduğu Volkswagen ve BOSCH yatırımlarında Çin’in bu üretimlerin yüzde yüzünü kendi ülkesinde gerçekleştirerek yine AB ülkelerine ihraç etmesinin anlaşılmaz bir durum olduğunu ve aynı zamanda AB’nin politik olarak Ukrayna-Rusya arasında başarısız politikası ve Gazze saldırılarında aynı duyarlılığı göstermemesini Çin’de yapılan zirvede gündeme geldiğini ve Çin’in başarılı politikaları ile AB’nin bu konuda da sınıfta kaldığını belirtiyor.

Bu nedenle de bu yıl yeni ekonomik ve siyasal politikaları nedeni ile AB’ye mal ihracatı yapan ülkelerin buna göre değerlendirmeler yapması gerektiğini söylemektedir.

Ben yine de Türkiye-AB ilişkilerinin iyi gitmesini ve Türkiye-AB arasındaki Gümrük Birliği anlaşmalarının ülkemize yol açmasını temenni ediyorum.

Yazımın başında tahminlerimden bahsetmiştim, tahminim ise 2024 yılı ekonomisinin 2023 yılının benzeri bir seyirde olacağı fakat AB’nin Türkiye ilişkilerinin geçmiş yıllara oranla çok çok daha iyi olacağı yönünde.

Umarım yanılmam.

YAZARIN DİĞER YAZILARI