Son yıllarda basınımız çok geri gitti. Bunun bazı nedenleri var. Özgür düşüncenin kısıtlanması, gelir kaybı, giderlerin artması, okuyucunun azalması, dijitalleşme v.b. sebeplerden söz edilebilir.
Ancak bu şartlarda dahi basının yapabilecekleri olduğunu düşünüyoruz. Zaman etkisinden uzak her zaman okunabilecek ve arşiv kalitesinde yayın yapmaya çalışarak basının içinde bulunduğu durumu değiştirebileceğini düşünüyoruz.
Batı basınında uzmanlaşmış insan kaynağı söz konusudur. Hatta ülkemizde olmayan sipariş üzerine istenen konuları araştırarak özel köşe yazıları yazan yazarlar vardır. Bu yazarlar sürekli yazmadığı için yazdıkları çok dikkat çeker ve okunur. Her gün toplumu ilgilendiren olayların suyu çıkarılana kadar magazinleştirildiği bir yayın anlayışıyla bir yere gidilebilir mi?
Bizde olmayan bir başka uygulama kaybedilen önemli şahsiyetlerin kısa biyografilerinin yazılmasıdır. Dünyada önemli yayın organlarında uzmanlığı sadece vefa etmiş toplumda iz bırakmış insanların hayatını objektif bir şekilde yazmak olan yazarlar vardır. Okur bu sayede toplumun kaybettiği değerlerin hayatını farklı açıdan öğrenebilmektedir. Bu alanda uzmanlaşmış yazarların kayıpların ardından yazdıkları kesilip saklanmaktadır.
Bırakın biyografiyi, her hafta onlarca kaybettiğimiz değerlerin ardından cenazesinin nereden kalktığı dışında bir bilgiye ulaşmanız mümkün değildir.
Basının insan kaynağından, haber ve bilgi veriş şekline kadar önemli değişikliklere ihtiyacı vardır. Hedef arşivlenecek nitelikte haberi okuyucuya ulaştırmak olmalıdır.