Şiddet sarmalı toplumun her kesimini etkiliyor… Özellikle sağlıkta şiddet sağlık çalışanlarını doğrudan etkiliyor… Beş yıl önce Dr. Fikret Hacıosman İstanbul Bahçelievler'de, görev yaptığı hastanede uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti… Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi önünde yapılan basın açıklamasında Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Levent Tufan Kumaş şu mesajı verdi:
“Beş sene önce, 2 Ekim 2018’de Dr. Fikret Hacıosman’ı, görev yaptığı hastanede silahlı saldırı sonucunda yitirmiştik. Kendisini ve sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiğimiz tüm hekim/sağlık emekçilerini saygıyla anıyoruz. Sağlıkta şiddet son bulana kadar mücadele edeceğimize yeniden söz veriyoruz.”
Başkan Kumaş sağlıkta şiddete karşı etkili önlemler alınması için yüzlerce kez çağrı yaptıklarını, buna karşın sağlıkta şiddetin Türkiye genelinde sürdüğünü vurguladı… Dr. Tufan Kumaş şunları söyledi:
“Yürüttüğümüz mücadele sonucunda adım atmak zorunda kalan Sağlık Bakanlığına; önerilerimizin yalnızca bir kısmını alarak çıkarılan yasanın yetersiz olduğunu, sorunun yalnız yasayla da çözülemeyeceğini, toplumsal varoluşumuzu aşındıran, şiddeti körükleyen düşmanlaştırıcı politikalarla sağlık sistemi başta olmak üzere her boyutu kapsayan bütünlüklü bir değişim gerektiğini ilettik…
Geldiğimiz noktada, ne gerçekten caydırıcı önlemler alındı ne de çalışma alanlarımızda ve koşullarımızda sağlıkta şiddete karşı düzenlemeler yapıldı. Geçtiğimiz sene, Dr. Ekrem Karakaya’nın ölümünden birkaç ay önce önerdiğimiz, sağlık kurumlarına silahla girilmemesini de içeren yasal düzenlemeler de görmezden gelindi. Sonuçlarını maalesef acıyla yaşadık, yaşıyoruz.”
Başkan Dr. Kumaş sağlık hizmeti ortamına atıfta bulundu:
“Bir kez daha vurgulamak isteriz ki; 3-5 dakikaya sığdırılmaya çalışılan muayenelerle verilemeyen sağlık hizmeti, yok sayılan sağlık hakkı, iyileşemeyen hastalıklar, bulunamayan ilaçlar, yapılamayan ameliyatlar, mesleki özerkliğe yönelik müdahaleler, hekimlerin/sağlık emekçilerinin tükenmişliği ve son zamanlarda iyice derinleşen ekonomik zorluklar, toplumun sağlığını bozdu.
Toplumda artarak süregelen şiddet iklimi, sağlığımızı bozan, bizi yok sayan, tüketen, değersizleştiren sağlık politikaları, hem bizi hem de halkı geçinememeye sürükleyen ekonomik buhranla birleşince; sağlığın fiziksel, zihinsel, toplumsal bütün bileşenleri de zarar görerek sağlık alanlarında şiddete de zemin oluşturdu.”
Geçtiğimiz ay üç hekimin intihar ettiğini anımsatan Başkan Dr. Kumaş “Her ay sayısı katlanarak artan yüzlerce hekim bu kötü koşullar ve gelecek kaygısıyla ülkesini terk ediyor. Neredeyse hepimiz, çalışma yükümüzün yanında bu sağlık sisteminde ruhsal anlamda zorluklarla da karşılaşıyoruz.
Daha geçen hafta üç meslektaşımız intihar etti. Yüzlerce sağlık emekçisi her gün şiddet görüyor. Tüm hekimler/sağlık emekçileri geçim derdi ile boğuşuyor. Günde en az 100 sözel ve fiziksel şiddetle karşılaştığımız, hekimlerin %84'ünün en az bir kere şiddete maruz kaldığı çalışma koşullarındayız.
Önceki gün Ankara EAH acil servisine silahla giren bir kişinin ateş etmesi sonucu, bir sağlık çalışanı kıl payı ölümden dönmüştür. Silahla hastaneye bu kadar rahat girip ateş edilmesi, Sağlık Bakanı ve diğer yetkililerin önlem alma konusunda harekete geçmeleri için yeterli değil midir?”
Basın açıklaması şu sözlerle sonlandırıldı:
“Ne yaşamlarımızdan, ne de mesleğimizden vazgeçmiyoruz. Bu eylem sürecinde etkili sağlıkta şiddet yasası, güvenli çalışma alanları taleplerimizi yükseltelim.
Yaşamı ve yaşatmayı kendine şiar edinmiş bir mesleğin mensupları olarak sağlıkta şiddete karşı her yönüyle mücadelemiz devam edecek: Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz…”
TERÖRE, TERÖRİSTLERE LANET OLSUN
Bu arada… Şiddet demişken… Ankara’da İçişleri Bakanlığı önünde Bölücü Terör Örgütü’nün saldırısı büyük bir zarara yol açmadan durduruldu. Terörist kendini patlattı, diğeri ise etkisiz hale getirildi. İlk başta can kaybı yok diye şükrettik. Ancak sonradan ortaya çıktı ki, gencecik bir veteriner teknisyenini katledip aracını çalmışlar ve o araçla alçak eylemlerini hayata geçirmişlerdi.
Üstelik de bu menfur saldırıyı, iç Anadolu kentlerinden Kayseri’nin Develi ilçesinde, köy yollarında gerçekleştirmişlerdi. Bu alçakça saldırıyı, bölücü terör örgütünü ve onlardan medet uman herkesi lanetliyorum… Şehit gence rahmet, yaralı polislerimize şifa diliyorum.