6 Şubat 2023 tarihinde 11 ilde meydana gelen depremin yarattığı tahribatın 84 milyar dolar ve üzerinde olduğu düşünülmektedir. Depremin zararlarının bir an önce giderilmesi, insanların sağlam konutlara sahip olması ve ekonominin de çalışabilmesi için birçok tedbirler devlet tarafından gündeme getirilmektedir.
Depremin zararlarının önlenmesi için bir takım bağış ve yardımlara da başvurulmakta olduğunu görüyoruz. 15.Şubat.2023 gecesi televizyonların ortak yayınlarında 115 milyar liradan fazla bir para bir diğer ifade ile aşağı yukarı 6 milyar dolar tutarında bir yardım toplandı.
Dünyanın muhtelif ülkelerinden nakit yardımlar da gönderilmeye başlandı. Bu konuda birçok yayın kuruluşu, kendi yayın politikasına göre hangi ülkelerin nakit yardım yaptığı veya yapmadığı konularında doğru veya yanlış haberler yayınladı.
Ancak, BAE, Kuveyt, Katar, Pakistan, Balkan ülkeleri, AB ülkeleri ve dünyanın diğer ülkelerinden, dünya sağlık örgütü ve diğer örgütlerden milyarlarca dolar yardım yapıldığı veya yapılacağını bildiren yayınlar yapılıyor. Bu haberleri gördükçe Türk vatandaşı olarak memnun oluyoruz. Gelen her yardım, doğru kullanıldığı takdirde depremin zararlarını yok edecek ve ekonomiyi de çalışır vaziyete getirecek diye düşünüyoruz.
Gazetelerdeki haberlere göre bu şekildeki yardımların veya yardım sözlerinin de 5-6 milyar dolarlar seviyesinde olduğu ortaya çıkmaktadır. Ayrıca çadır, konteyner, uyku tulumu, vs. gibi malzemeler ve ayni yardım sözleri de verilmektedir.
Ülkemizde deprem için yardım yapan veya toplayan kuruluşlara da bir bakalım diyorum.
AFAD, Kızılay, İHH, TEV, ÖNDER, TÜGVA, Arkadaş, TÜRGEV, ENSAR Vakfı, Türkiye Diyanet Vakfı, Yeryüzü Doktorları, Cansağlığı Vakfı, Cansuyu Vakfı, AKUT gibi onlarca dernek ve vakıflar deprem yardımı toplamaktadır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi azımsanmayacak yardımlar yapılmakta, paralar toplanmaktadır. Toplanan yardımların kullanılması ile ilgili mevzuatı incelemedim. Ama bu mevzuat, yardımların nereye ve ne şekilde, verimli olarak harcanıp harcanmadığı ile ilgili düzenlemeler içermiyorsa benim tabirimle yandı gülüm keten helva.
Maalesef ülkemizde toplum ikiye bölünmüş durumdadır. Her iki gurup da birbirinin karşısında ve birbirinin aleyhinde haberler yaymakta, algı operasyonlarında bulunmaktadır.
Öyle ise toplanan deprem yardımlarının denetimi büyük önem kazanmaktadır. Eğer, deprem yardımlarının denetimi konusunda sağlam ve toplumun her kesimini tatmin edecek bir düzenlenme yapılmazsa yeni birçok anlaşmazlıklar, iftiralar, çalmalar vs. gibi olaylarla karşılaşacağız demektir.
Ülkemizde devletin müfettişleri, devlet denetleme kurumu ve benzeri kuruluşlar ile Yeminli Mali Müşavirler, bağımsız denetim şirketleri gibi denetim kurumları bulunmakta ve bunlar bildiğim kadarı ile görevlerini en iyi şekilde yerine getirmektedirler.
Öyle ise devlet yetkilileri deprem yardımlarının kontrolü ve denetimi için yukarıda saydığım kuruluş ve kişilerin görev almasını sağlayacak bir düzenleme yaparsa, birçok algı operasyonunu ve yalan ve iftirayı önleyecek, dolayısıyla toplumun gücünü boşuna harcamasını önleyebilecektir.
Deprem bağış ve yardımlarını özel olarak denetleyecek bir kuruluşu bir an önce kurup görevlendirmek bana göre yapılacak en iyi düzenlemelerden biri olacaktır.
Haydi hayırlısı diyorum.