?>

Eğitim-İş: “Karanlıkta eğitime hayır!”

H. Gül KOLAYLI

12 ay önce

Yıllardır çocuklar sabahın kör karanlığında okul yollarına düşüyor!..

Eğitim-İş’in karanlıkta eğitimle ilgili basın davetini okuduğumda düşündüm…

Torunum karanlıkta kalkıyor, karanlıkta servise binip okuluna gidiyor…

Mahallemde yürüme mesafesindeki ilk ve ortaokulda okuyan öğrencileri çoğunlukla anneler okula götürüyor.

İnsanlar haklı… Çocuklarını karanlıkta okul yoluna salmıyorlar. Hırsızı, uğursuzu, hapçısı, cepçisi, her türlüsü var… Bir de son dönemde sokak köpekleri saldırıları çıktı başımıza…

Düşündüm… Atatürk İlkokulu’nda, Necatibey Enstitüsü Ortaokulu’nda ve Ticaret Lisesi’nde okudum. Okula karanlıkta gittiğimi hiç hatırlamıyorum.

Yaz saati uygulaması vardı, kış gelince biterdi. Yaza girerken uygulanırdı…

2016 yılından buyana yaz saati yaz kış uygulanır oldu…

Dünya genelinde 29 Ekim’de Elektrik tasarruf ediliyormuş…

Nedense bana hiç inandırıcı gelmiyor. İnsanlar bu defa karanlıkta kalkıp elektrik kullanmaya başlıyor…  

EĞİTİM GÜN IŞIĞINDA OLMALI

Eğitim-İş Bursa Şubesi Emine Hasan Özatav Ortaokulu önünde saat 19.30’da basın toplantısı düzenledi…

Sendika yönetimi ve öğretmenlerin yanısıra CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala'nın da  katıldığı etkinlikte Eğitim-İş Bursa Şubesi başkanı Yeliz Toy sözlerine “Eğitim gün ışığında olmalı, günün aydınlanması ile başlamalı kararması ile bitmeli” diyerek başladı…

Yaz saati uygulamasının oluşturduğu sorunları gündeme getiren Başkan Toy sözlerini şöyle sürdürdü:

Gün ışığına göre planlanmayan ders saatleri, karşılanmayan okul ve derslik ihtiyacı inatla sürdürülen kalıcı yaz saati uygulaması eğitimi ve çocuklarımızı olumsuz etkilemektedir. Bu plansızlık ve inat sebebiyle çocuklarımız, daha günün ağarmadığı saatlerde yollara düşmek zorunda kalmaktadır.

 Uykuya ve gün ışığına gelişimsel olarak en ihtiyaç duyduğu yıllarda çocuklarımızın bu kör, ışıksız saatlerde okula gitmek zorunda bırakılması velileri de zora düşürmektedir.

Özellikle kış mevsiminde, günün ilk ders saatlerinde çocuklar henüz uyku mahmurluğunu üzerlerinden atamadığı için verim alınamamaktadır.

Ayrıca vurgulamak gerekir ki eğitimin içine atıldığı zifiri karanlık, sadece saat ayarlamasıyla da dağılmayacak haldedir.

Yıllardır dikkat çektiğimiz okul/derslik sayısındaki yetersizlik nedeniyle büyükşehirlerde bile birçok okulda ikili eğitim devam etmekte, bir okul binasında birkaç okulu dolduracak kadar çok sayıda öğrenci, adeta vardiyalı biçimde eğitim görmektedir.

AKP’nin 5 yıl önce bitirme sözü verdiği ikili eğitim garabeti nedeniyle bir grup öğrenci okula daha gün ağarmadan giderken, okula geç gelen grup ise ancak akşam karanlığında evine dönebilmektedir.

Ailelerin sosyal ve kültürel yaşamlarını da baltalayan ikili eğitim sistemi devam ettikçe, öğrencilerin hem soyut hem de somut anlamda karanlıkta kalması kaçınılmazdır.”

Toy, gün ışığına göre planlanmayan çalışma saatleri ve kalıcı yaz saati uygulamasının ekonomiyi de olumsuz etkilediğini, ısınma ve aydınlatma için daha fazla enerji harcandığını savundu… Enerjide dışa bağımlı olunduğu için ekonomiyi olumsuz etkilediğini, ayrıca fazladan enerji tüketiminin vatandaşların maddi olarak yükünü  artırdığına ve bu durumdan enerji firmalarının yararlandığına dikkat çekti…

Yeliz Toy güvenlikle ilgili kaygıları da dile getirdi:

“Gün ışığına göre planlanmayan ders ve çalışma saatleri güvenlik açığı yaratmaktadır.

Çalışanların, öğrencilerin, velilerin sabahın veya akşamın kör karanlığında yollarda olmak durumunda kalması, güvenlik açısından da kaygı verici olaylara meydan vermektedir. Günün zifiri karanlıkta başlatılması, trafik kazalarının artmasına da zemin hazırlamaktadır.

Eğitim-İş olarak hükümete bir kez daha sesleniyoruz: Hiçbir bilimsel temeli olmayan, milli eğitimi ve milli ekonomiyi baltalayan, ülkede koca bir güvenlik açığı oluşturan kalıcı yaz saati uygulamasından derhal vazgeçin!

Ders saatleri gün ışığına göre ayarlanmalı, okul ve derslik ihtiyaçları karşılanmalı, çocuklarımız sabahın ilk saatlerinde karanlık sınıflarda ders dinlemeye, akşamın karanlık saatlerinde evine dönmeye mahkum edilmemelidir. Çocuk güne, gün ışığında başlamalı, eğitim gün ışığında olmalı!”

 'EYLEMLİLİK SÜRECİNİ BAŞLATIYORUZ...'

Yeliz Toy ayrıca şu mesajı da verdi:

“Eğitim-İş olarak ‘okullarımızda tarikat ve cemaatleri istemiyoruz’ sloganıyla eylemlilik sürecimizi başlatıyoruz. Tüm yurttaşlara eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkma çağrısı yapıyoruz!

Tüm siyasi partileri, sendikaları, meslek odalarını, dernekleri ve velilerimizi, bugünümüze ve yarınımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz!

Gelin hep birlikte Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’e, devrimlerine, emanetlerine ve Cumhuriyetimize ilelebet sahip çıkacağımızı bir kez daha ilan edelim!

Eğitim-İş olarak;

Tüm illerde, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün

“Efendiler ve ey millet! İyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti; şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyettir. Medeniyetin emrettiğini ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için kâfidir.” sözlerini içeren pankartları sendika binalarımıza asacağız.  

‘Çocuklarımıza sahip çıkıyoruz’ sloganı ile tüm velilerimizi eylemliliğimize davet edeceğiz, okullara dilekçe vermeleri çağrısını yapacağız.

Eğitim-İş olarak hem örgütsel hem de hukuki olarak yanlarında olduğumuzu bir kez daha ilan edeceğiz.”

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI