Hayatı yaşarken; sokakta, kamu ya da özel kurumlarda, yönetim kadrolarında, siyasilerde, kulak misafiri olduğum bazı sohbetlerde, okuduklarımda ve dijital medya paylaşımlarında giderek arttığını gözlemlediğim bir durum var… Adı ise CEHALET.
Bu konuda çok yazdım ve yazmaya da devam edeceğim. Ancak yazarken; niçin böyle oluyor, nasıl çözebiliriz konularını penceremden paylaşmaya çalışıyorum. Önce eğitim sisteminin trajikomik sonuçlarını aktarayım.
Belki bir kısmınız medyadan da takip etmişsinizdir, son üniversite sınavında puan barajının kaldırılmasıyla; SIFIR ya da EKSİ puan alanlar üniversitelere girdiler ve bir şekilde mezun olduklarında işler ve öğrenciler bu kişilere emanet edilecekler… Birkaç veriyle içinizi karartmak gerekirse; 4’ü devlet olmak üzere 83 tane üniversite bölümüne öğrencilerin 0 ya da eksi (yanlış doğruyu götürdüğü için) net ile yerleşti. Söz konusu 83 bölümün 73 tanesi 2 yıllık, 10 tanesi ise 4 yıllık.
Devlet üniversitelerinin Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları bölümüne 0 ve eksi 2 net Türkçe puanıyla yerleşen öğrenciler var. Vakıf ve Kıbrıs üniversitelerinin ön lisans programlarında; eksi 9 ile eksi 2 arasında puanlarla iş sağlığı ve güvenliği bölümüne, çocuk gelişimi bölümüne, radyoterapi okumak mümkün oldu. Lisans programlarında ise eksi 4 ile eksi 2 puanlarla gastronomi ve mutfak sanatları, tam burslu ilahiyat bölümüne yerleşen öğrenciler var. Yine eksi netle öğrenci alan üniversitelerin bölümleri arasında sağlıkla ilgili anestezi, ameliyat hizmetleri, fizyoterapi, eczane hizmetleri gibi bölümlerin yanı sıra deniz brokerliği, sivil hava ulaştırma işletmeciliği, iç mekân tasarımı, lojistik, adalet gibi bölümler de yer alıyor.
YÖK’ün üniversiteye girişteki baraj uygulamasını kaldırmasının ardından Türkçe ya da matematikten yarım net yapan öğrencinin puanı geçen yıl ilk kez hesaplanmaya başlandı. Sınavın ilk bölümü olan TYT (Temel Yeterlilik)’de bu iki dersin herhangi birinden yarım net yapan bir adayın puanı diğer derslerde hepsini yanlış yapsa bile hesaplanabiliyor. Baraj kalkmadan önce 4 yıllık bölümler için en az 27 net, 2 yıllık bölümler için de 9 net yapmak mecburiydi.
“Eğitimde Puan Barajı kaldırılınca da sular altında kalıyoruz ama bölgesel değil, Tüm ULUS olarak”
Bu yazdıklarım sonuçtur. Bu sonuçların nasıl ortaya çıktığını da üniversite öncesi eğitim sistemine bakarak bulmak gerekiyor, önümüzdeki haftada bu konuda tespit ve önerilerimi aktaracağım.
Öncesinde bir okul müdürünün paylaşımını aktarayım: “9.SINIFTA ADINI YAZAMAYAN ÖĞRENCİ VAR”
Ben yazımı yukarıdaki şekilde sonlandırdıktan sonra sosyal medyadaki şu haberi de yazıma eklemek istedim. YÖKAK (Yüksek öğretim kalite kurulu) tarafından yapılan açıklamada ÜNİVERSİTELERİ TERK EDEN ÖĞRENCİ SAYISI: 2021 yılında 338,926, 2022 yılında ise 389,564 (11,556’sı Uludağ Üniversitesi). Muhtemel sebepleri belirtilmemiş ama benim öngörüm: DERİN YOKSULLUK…
EKONOMİ İNER, ÇIKAR AMA CEHALET GERİ DÖNÜLMEZ BİR YIKIM VE YOK OLUŞ YARATIR!
Saygılarımla