Cumhurbaşkanlığı seçimlerini geride bıraktık. Sonucun ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.
Hatırlanacağı üzere seçim öncesinde bir yazı kaleme almış ve seçimle ilgili iki olgudan söz etmiştik. Sonucun hangi olgunun geçerli olduğunu göstereceğini belirtmiştik.
Hatırlarsak; siyasi tarihimizde devalüasyona neden olan hükümetler iktidarı kaybetmiştir. Bu nedenle iktidar değişikliğinin ihtimal dahilinde olduğunu kaleme almıştık.
Ancak bu ihtimalin gerçekleşmemesi durumunda uzun dönemli bir siyasi trendi sonlandıracak en kötünün henüz geride kalmadığının anlaşılacağını ilave etmiştik. Bu olgunun daha güçlü olduğu bilgisini paylaşmıştık.
Bu noktada en kötünün geride kalmamasının korkutucu bir şey olmadığını ifade etmeliyiz. Bunu bir insanın depresif psikolojiden çıkış sürecine benzetebiliriz. Nasıl sıkıntıda olan bir insan endişelerinden en dip noktasına ulaşmadan kurtulamadığı gibi, toplumlar da sıkıntılarında doruk noktasına ermeden problemlerinden uzaklaşamaz.
İnsanlar ve toplumların gelişme süreçlerinde iniş-çıkışlar olmazsa olmazdır.
Problemler, sıkıntılar, kötü günler yaşayıp, bunlardan dersler alıp toplumsal evrimimizi gerçekleştirerek daha iyiye ulaşacağız.
Seçimin ülkemize hayırlı olmasını diliyoruz.