Kadın kooperatifleri açısından Yıldırım, Bursa’nın öncü ilçesi. Bunda Yıldırım Belediyesi’nin kadın kooperatiflerini lafta değil, icraatta desteklemesinin de çok önemli katkısı var…
Yıldırım’da kadın kooperatiflerinin sayısı 11’e ulaştı ve üst birlik oluşturulması için gereken başvuru da gerçekleşti…
Yıldırım’daki kadın kooperatiflerinden birisi de Esebey Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi… İki gün önce İsabey Mahallesi’ndeki hizmet binasının bahçesinde Muharrem Ayı kapsamında düzenlenen Aşure günü etkinilğinde 600 kadar konuğa aşure dağıttı.
Duaların okunduğu aşure etkinliğine Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Arif Bayrak, Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı, Yıldırım İlçe Tarım ve Orman Müdürü Abdurrahmat Akbulut, Yıldırım Belediye Başkan Yardımıcısı Hüsamettin Kaplan, Yıldırım İlçe Müftülüğü yetkilileri, Yıldırım Belediyesi Sosyal Destek Hizmetleri Müdürü Filiz Çilingir, Sosyal İnovasyon Merkezi Sorumlusu Ebru Yüksel, Tarım İl Müdürlüğü’nden Ziraat Yüksek Mühendisi Songül Acıköse, Kadın Kooperatifleri gönüllüsü mali müşavir İlkay Mutluay, Yıldırım’daki kadın kooperatifleri başkan ve yöneticileri ile Muhtarlar Derneği Başkanı Muhsin Sak ile mahalle muhtarları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kadın Kooperatifi’nin destekçilerinden İsabey Muhtarı Bahri Kozuk da oradaydı.
YILDIRIM BELEDİYESİ’NİN RESTORE ETTİĞİ MAHALLE KONAĞI
Hava çok nemli ve sıcaktı. İsabey Muhtarlığının yanı sıra Kadın Kooperatifi’nin de üretim ve satış yaptığı, faaliyet gösterdiği binanın iç avlusu oldukça serindi… Sık sık oraya kaçtım.
Çivit mavi renkli, sivil mimari örneği mahalle konağı, bahçesiyle birlikte çok hoş bir mekan… Tescilli bina, Yıldırım Belediyesi tarafından restore edilmiş; Esebey Kadınları Tarımsal Kalkınma Kooperatifi de ihaleye girerek 10 yıllığına kiralamış…
GENÇ GİRİŞİMCİ HANİFE ÇALIŞKAN
Kooperatifin başkanı Hanife Çalışkan aynı zamanda kuruluşuna öncülük eden genç bir girişimci. Aslında mahallede 30 civarında kadına istihdam sağladığı fason çalıştığı kendi işi de var. Evli ve 15, 9 ve 7,5 yaşında üç erkek çocuk annesi…
(Bir erkek çocuk büyüten bir anne olarak Hanife Çalışkan’ı çok takdir ettiğimi söylemeliyim. 3 erkek çocuğu, eş, fason iş, kooperatif, yemek, temizlik ev işleri; ebeveyn ve akrabalarla alakalı sosyal ilişkilerin düzenlenmesi… Zor ötesi… Ancak 35 yaşındaki Hanife Çalışkan başa çıkmayı başarmış…)
Hanife Çalışkan, aşure etkinliğinde dağıtımdaydı. Oldukça yoğundu. Etkinliğin sonuna doğru biraz rahatlayınca konuşma fırsatımız oldu…
Kooperatifin 2020 yılında kurulduğunu, Tarım İl Müdürlüğü tarafından proje kooperatifi seçildiklerini ve Japonya Büyükelçiliği’nden hibe desteği aldıklarını anlattı…
Üretimden kafeterya hizmetlerine dek ihtiyaçları olan pek çok makine, cihaz ve ekipmanı hibe desteği ile temin etmişler… Çay kaşığından tutun, servis tabaklarına, sebze, meyve kurutma makinesinden derin donduruculara, hamur karma makinelerine, fırın ve ocaklara dek her şey…
Çok düzgün bir proje ile yola çıktıkları belli.
ÜRETİYOR, İŞLİYOR VE SUNUYORUZ
Peki neler yapıyorlar? Hanife çalışkan şunları söyledi:
“Biz tarladan sofraya düsturunu hayata geçiriyoruz. Kooperatife tahsis edilen tarlalarda domates üretimini kooperatif üyesi kadınlar olarak gerçekleştiriyoruz.
Ürettiğimiz domateslerden tarhana, salça, domates suyu yapıyoruz. Ayrıca yine erişte ve çeşitli turşular ile çeşitli meyvelerden reçeller yapıp satışa sunuyoruz… Biz tarlada üretim yapıyor, ürünü işliyor ve burada sıcak servis yapıyoruz. Küçük işletmelere yemek vermeye de başladık. Mantı, gözleme falan da yapıyoruz… Sabahları iki çeşit çorba ve kahvaltının yanı sıra öğlen yemeği de hazırlıyoruz… “
‘KADINLARIN KENDİNİ İFADE EDEBİLECEKLERİ BİR ALAN YARATILDI”
Peki kadın kooperatifinin kurulmasıyla birlikte Hanife Çalışkan ile İsabey kadınlarının yaşamında ne değişmişti?
Çalışkan şunları anlattı:
“Köyümüzün kadınlar kahve önünden geçmezlerdi ya da çekinerek geçerlerdi. Şimdi tam kahvenin karşısında üretim ve satış yapıyorlar. Kadınlara burada kendilerini ifade edebilecekleri bir alan yaratıldı.
Ben ev kadınıydım. Dışarı çıkmak zordu. Kooperatifte faaliyetlere zaman ayırmaya başlayınca büyük oğlum “anne, artık bu böyle mi olacak?” dedi. Şimdi artık kabullendiler, alıştılar. Eşim çok büyük destek oldu.
Kendi işim de var. Köyde ihtiyacı olmayan ailelerdeniz. Ama kooperatif talebi kadınlardan geldi… Böylece yola çıktık…”
Yolları açık, başarıları daim olsun…
İSABEY MAHALLESİ ÇOK DEĞİŞMİŞ
1987 yılından beri köyden mahalleye dönüşen İsabey’e uzun yıllar önce gitmiştim. Her yer gibi İsabey de çok değişmiş…
Yıllar önce gittiğimde köydü… Kerpiç, ahşap, sivil mimari örneği köy evleri vardı. Çoğu yok olmuş… Yoğun göç sarmalından payına düşeni almış… Aslında halk arasında manav köyü de denilen çok eski bir yerleşim yeri…
İsabey’de hala tarım yapılıyor… Ancak tarımsal alanların büyük kısmı ağır yapılaşma baskısı altında. Dönüşte alt yoldan gittik… Salt konut değil, mahallenin civarında çok sayıda fabrika var… Çarpık kentleşmenin çarpık sanayileşme versiyonu da diyebiliriz…
İSABEY MAHALLESİ’NİN TARİHÇESİ
Köyün tarihçesine gelince… Bu alandaki tek başvuru kaynağı tarihçi, araştırmacı yazar Raif Kaplanoğlu… Kaplanoğlu’nun yazdıklarına göre İsabey’in tarihçesi şöyle:
“Bursa'nın doğusunda bulunan mahalle, Ankara yolunun kuzeyinde kalmaktadır. Aslında mahalle, eski bir köydür. Daha önce Gürsu bucağına bağlı bir köydü. Eskiden Esebey veya Esenbey olarak da anılmaktaydı. Bursa İnegöl karayolu üzerindedir. Deliçay Köprüsü civarında bulunan köy, 1987 yılında Büyükşehir'e bağlı bir mahalle yapılmıştır.
1530 tarihli tahrir defterinde Sofi adıyla anılan köy, İsabey olmalıdır. Bayezıd Paşa'nın mülkü olan köy, sonra İsa Bey'e geçmiştir. Bu nedenle adı İsabey olmuştur. Köy, Bursa'daki medresesine vakfedilmiştir. Sahra bucağına bağlı idi. Köyde çeltik ekimi yapılırmış.
1645 yılında köyün Mehmed Halife adlı bir kişiye ait olduğu anlaşılmaktadır. 1672 yılında Sultan Mehmed'in 4. hasekisinin kethüdasının bu köyde bir çiftliği varmış. Kadı sicillerinde I. Murad, Yıldırım Bayezıd, Alaaddin Bey, Emir Sultan, Bayezıd Paşa, Kayganzade, İshak Paşa ve Vani Mehmed’in vakıflarının bulunduğu İsabey adlı köylere ilişkin kayıtlar vardır.
Ancak bazılarının diğer İsabey’lere ait olduğunu sanıyoruz. Ayrıca, Bursa'da vakıfları olan birçok İsa Bey adlı kişi vardır. 1895 ve 1908 Yıllığı’na göre 89 hane yaşayan köye, 1900 yıllarında Gürsu ve Vakıf köyleri ile Harput, Yeniceabat, Cenkeçili, Sarsap köylerinden göçler olmuştur.
Köyün çok eski bir mezarlığı vardır. Bugün merkez Yıldırım ilçesine bağlı bir mahalledir. (BOA. Temettuât Defterleri, no.7419)”