?>

Eski bir Kızılaycı olarak üzgünüm…

H. Gül KOLAYLI

2 yıl önce

 Aslında Kızılay gönüllülüğünün eskisi yenisi olmaz… Ama, son dönemdeki Kızılay’da yaşananlar kendimi Kızılay gönüllülüğünde eskiye düşürmeme neden oldu… Benim gibi yüzlerce kendilerini eski Kızılay gönüllüsü olarak tanımlayanların içinin çok sızladığından eminim….

2000’li yıllardan itibaren Kızılay’a gönüllü olarak her türlü desteği verdim… Bir dönem yönetim kurulunda görev aldım. Buna karşın, gerek kamp, gerekse Kızılay Tıp Merkezi’nin sağlık hizmetlerinden parasını ödeyerek yararlandım.

Uludağ’daki kampta, pek çok Kızılay gönüllüsü aileleriyle kalırdı ve hepsi de bedelini öderdi.

Aksi hiç aklımıza gelmezdi zaten…

Spastik çocuklar için Mudanya’da açılan kampta pek çok gönüllü gibi görev aldım.

Hiç unutmam, Kızılay Tıp Merkezi Yönetmeni Sevim Tanrıkulu,  kampın son döneminde ağırlanan spastik çocuk ve anneleri için gönüllü çalıştığından o döneme denk gelen maaşını bağışlardı.

Artı, kampın gıdasından animasyonuna, temizliğine dek her şeyi Bursalı hayırseverler ve gönüllüler temin ederdi.

Dönemin kadim başkanı  İbrahim Dokunmazer, proje adamıydı. Ama Kızılay’ın her kuruşunun harcanmasında acayip cimriydi. Kızılay’ın parasını özenle korurdu. Türkiye’de en iyi çalışan, en çok proje üreten, en çok gayrimenkul yani ev, tarla, daire, dükkan bağışı alan şube Bursa idi.

İnsanlar da güvenirdi, malını mülkünü bağışlardı.

Depremin üçüncü günü Kızılay’ın deposundaki çadırları AHBAP’a para karşılığı sattığı ortaya çıktı…  Sadece AFAD’a da değil…

Deprem bölgesinde eczane hizmeti vermek üzere harekete geçen üyelerinden ve vatandaşlardan ilaç ve tıbbi malzeme bağışı toplayarak bölgeye giden Türk Eczacılar Birliği’ne de  satmış…

Her gün yeni bir şey çıkıyor… İddialara göre, Kızılay gıda maddelerini de parayla satmış…

ESKİDEN İKİNCİ EL EŞYALAR GÖNÜLLÜLERCE ONARILIR, YIKANIR, ÜTÜLENİR, ASKILARA ASILIRDI

Eğer iddialar doğruysa, Kızılay ikinci el eşya bağışlarını da satıyormuş…

Eskiden Kızılay Bursa Şubesi’nin bulunduğu Zafer Plaza’nın oradaki binanın alt katlarında atölye kurulmuştu. Bağışlanan ikinci el giysiler orada Kızılay Kadın kolu gönüllüleri tarafından yıkanır, tamir edilir, ütülenir, paketlenir ya da askılara asılırdı. Belli günlerde ihtiyaç sahiplerine dağıtılırdı.

Dini bayramlar öncesinde özellikle çocuklara sıfır giysi ve ayakkabılar temin edilir dağıtılırdı. Listeler muhtarlardan alınırdı. Ayrıca o atölyelerde kermeslerde satılacak ev tekstili ürünleri de üretilirdi.

Hiç kimsenin de aklına ne ikinci elleri ne de kullanılmamış eşyaları, hayırseverlerin bağışladığı gıda maddelerini parayla satmak aklına bile gelmezdi.

KIZILAY’IN KAN SATIŞI YENİ BİR ŞEY DEĞİL, YARIM ASIRDAN FAZLA ÖYLEYDİ!

Öte yandan Kızılay Kan Merkezleri’nin kanı ücretle satması konusunun yeni bir şeymiş gibi sunulması tamamen yanlış.

Taa, 1975’li yıllarda bile Kızılay Kan Merkezi, SSK hastanelerinde sigortalı hastalar için kullanılan kanların bedelini dönemin SSK Şube Müdürlüğü’ne fatura ederdi. Aynı şekilde memur hastaların kan bedelleri de Emekli Sandığı’ndan tahsil edilirdi. Eski Kızılaycılara sordum, 1999 Marmara depremi hariç, hiçbir dönemde Kızılay Kan Merkezi’nden temin edilen kanlar bedava olmadı. Kızılay Kan Merkezleri, işlemden geçirdiği kanları özel hastanelere ücret karşılığı verir; özel hastanelerin de hasta SGK’lı ise, kan bedelini hastaya değil SGK’ya fatura etmesi gerekir.

Ancak eski Kızılaycılara sordum, 1999 Marmara Depremi'nde tüm vatandaşların Kızılay Kan Merkezi'ne ve hastanelere kan bağışlamak için koştuğunu, o süreçte ücret talep edilmediğini söylediler. 

 ŞUBELER KAPATILDI, YÖNETİM DEĞİŞTİ

2018 yılına gelindiğinde Kızılay Genel Merkezi  pek çok şubeyi kapatmıştı. Holdingleşme ve şirketleşme süreci başlamıştı. Eski Kızılaycılar direniyordu. Birer birer tasfiye edildiler. İbrahim Dokunmazer 2018’e kadar şube başkanıydı. Proje adamı olarak Kızılay İşhanı’nın tamamlatmış ve şube birimlerini oraya taşımıştı. 2018 yılında İbrahim Dokunmazer istifa etmek zorunda kalmış yönetim eski İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Hüsnü Serdar başkanlığında yeniden oluşturulmuştu… O ekip de birkaç gün içerisinde görevden alınmıştı.

(Kızılay Bursa Şubesi'nin geçmiş dönemlerini anlatan yazımı dileyen okur Yenidönem Gazetesi'nde yazdığım şu yazıdan okuyabilir: https://www.yenidonem.com.tr/yazarlar/h-gul-kolayli-55/gecmis-zaman-olur-ki-bursa-da-eskinin-kizilay-i-12836)

KIZILAY YURDU VE MUDANYA KAMPI DEPREMZEDELERE TAHSİS EDİLSİN!

Hayırseverlerin bağışlarıyla yapılan Kızılay Muradiye Kız Öğrenci Yurdu’nu depremzedelere tahsis edilmeliydi. Ancak medyada Kızılay’ın herhangi bir öğrenci yurdunu depremzedelere tahsis ettiğine dair bir haber yer almadı…

Kızılay’ın Mudanya’da kampı var, 6, 7 yıldır atıl durumda… Eski Başkan İbrahim Dokunmazer, oranın restorasyonu için Genel Merkez’den izin istemişti. Ancak izin verilmemişti. Denetlemeye gelen Kızılay Genel Merkezi görevlilerinin “Buraya güzel otel olur” dediği konuşulmuştu. Oysa oradaki kampta Türkiye’nin her yerinden Kızılay Şubeleri tarafından gönderilen başarılı dar gelirli, çoğu ömründe denize girmemiş çocuk ve gençler gelip bir dönem tatil yapıyorlardı.

Geliş gidişleri, eşofman, mayo ve tişörtleri Kızılay Bursa Şubesi tarafından temin ediliyordu. Kampın son döneminde ise spastik çocuk ve gençlerle anneleri kalıyordu. Tüm hizmet gönüllülerce veriliyor ve gıda dahil tüm giderler de hayırseverlerce karşılanıyordu. Kamp tepeden tırnağa hayra tahsis edilmişti. Orada mutfak, yemekhane, kafeterya, yatak, çarşaf, battaniye, odalarda duş, tuvalet vardı. 

Eğer çöpe atılmadıysa ya da sahipsizlikten birileri alıp götürmediyse… Yanılmıyorsam 250, 300 kişi kalabileceği bir yer. İki ve 3 katlı bloklardan oluşuyordu. Binalar hızlıca elden geçirilip depremzedelerin geçici barınmasına tahsis edilebilirdi. Hatırlatmış olayım…

BURSA KIZILAY GAYRİMENKUL ZENGİNİDİR

Bursa Kızılay Şubesi çok sayıda gayrimenkul bağışı almıştı. Gayrimenkul açısından zengin bir şubeydi. İnsanlar Kızılay’a güveniyordu. Bağışçılara sahip çıkılıyordu, bakıma muhtaç olduklarında Bağışçı Konuk Evi’nde  eğitimli bakıcılarca bakılıyorlardı. İyi durumda olan yaşlı bağışçılar ise şube çalışanları ile gönüllülere zimmetliydi. Haftada 3 kez aranıyor, ziyaret ediliyor, evleri temizleniyor, hastaneye refakatli götürülüyorlardı. Bu yaklaşım nedeniyle gayrimenkul bağışları artıyordu.  

Şu anda, Bursa’daki gayrimenkullerinin durumu hakkında bilgi sahibi değilim…  Sadece şu kadarını biliyorum:

Bademli’de çok değerli, 1950’li yıllarda huzurevi yapılması için şartlı bağışlanan arsada Kızılay depoları, Kan Merkezi birimleri ve Huzurevi yapmak eski Başkan İbrahim Dokunmazer çok çaba göstermişti.

Bağışçıların bir kısmı hazırdı. Dokunmazer çok uğraşmış ve imar izni alınmıştı.  Ama Kızılay Genel Merkez yapımına izin vermedi. Arazinin yeniden imarsız arası arsa konumuna düştüğü bilgisine sahibim…

Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz’a bu arsayı sormuştum; arsayı bildiğini takip edeceğini söylemişti…

‘ASIRLIK KURUM, İNANILMAZ ÜZGÜNÜM’

Eski Başkanlardan Hüseyin H. Serdar ile görüştüm; o da Kızılay’ın depremzedelere çadır göndermek yerine para ile satmasından dolayı çok üzgün.

“İnsanların soğuktan donduğu ortamda çadırları Kızılay tarafından parayla satılması çok üzücü. Geçmişte Kızılay çadırları eski olabilirdi, battaniyeleri yırtık olabilirdi. Ama asla parayla satılmazdı. Kızılay yardım kuruluşuydu, dünyanın her yerine yardım yapardı, bunu da bedelsiz gerçekleştirirdi…

AFAD yapılanması, görevlerini alınca çorba yemek yapmak kaldı Kızılay’a… Millete çadır kurma, yeterince stok bulundurma sorumluluğu AFAD’ın.

Kızılay’a yükleniyoruz, ama AFAD’ın çadır ve konteynır stoklarının olması gerekirdi. Afetlerde, depremlerde Kızılay’a verilmiş görev görünen o ki yemek hizmetleri.

Kızılay asırlık yardım kuruluşudur. Üstelik bu çadırların parasını halk bağışlarıyla ödemişti zaten. Bedeli zaten ödenmiş olan şeyleri pazar oluşturup satılmasının anlaşılır yanı yoktur…

Kızılay’ın itibarına, toplumdan alacağı desteğe zarar verildi. Bu topraklarda yaşayan insanların dini, siyasal görüşü, mezhebi ne olursa olsun, ortak noktası Kızılay’dı. O yüzden vicdanımız sızlıyor…”

1999 DEPREMİNDE BURSA KIZILAY

Eski bir Kızılay gönüllüsü ve yöneticisine 1999’da ne yaptıklarını sordum, şunları anlattı:

“Dönemin şube Başkanı İbrahim Dokunmazer, Valilik’teki Kriz Masası toplantısına katıldı. Biz Kızılay Bursa Şubesi ekipleri olarak malzemeleri kamyonlara yükledik ve sabah erkenden yola çıktık. Hemen sahra hastanesi kurduk.

Tüm tıbbi malzemecileri aradık. İkinci günün sabahı tüm malzemeler oradaydı. Deprem sabahı Yalova’da mutfakları kurmuştuk. Aynı gün yemek dağıtımına başlamıştık.  O sabahtan itibaren çadırlar kurulmaya başlandı.  O zamanlar Sivil Savunma vardı, ama ekipleri donanımlı değildi.  Kızılay deposu ile onların deposu yan yanaydı. Asker geldi, patır patır çadırları kurmaya başladılar. Arama kurtarmada bugünkü gibi yetişmiş ekipler yoktu. O yönde eksiklik vardı. Onu da söylemiş olayım. Biz otobüslerle gençlik gönüllülerini götürdük. Orada eşyadan yemek dağıtımına insana ihtiyaç vardı. Hayırseverler, kadın, erkek, her yaştan gönüllüler bugün olduğu gibi o zaman da müthiş destek verdi.”

KIZILAY’DA ŞİRKETLEŞME İ

Kızılay’ın şirketlerine gelince Kızılay Yatırım Holding AŞ bünyesinde 11 şirket var.

Kızılay İçecek, Kızılay Etki Yatırım, Kızılay Biyomedikal, Kızılay Teknoloji, Kızılay Portföy, Kızılay Sağlık, Kızılay Çadır ve Tekstil, Kızılay Kültür ve Sanat, Kızılay Sistem Yapı, Kızılay Bakım, Kızılay Lojistik …

Kızılay’ın içecek ve çadır tekstil şirketleri daha öncede vardı. Kızılay’ın iştirakleri olarak faaliyet gösteriyordu. Mal alımının neredeyse tamamı en az 3 firma katılımıyla ihale ile yapılıyordu. Holdingleştikleri için artık Ticaret Kanunu’na tabiler ve mal hizmet alımında ihale şartı yok. Şirketlerin vergi ödemelerinden sonraki gelirleri ise Kızılay’a bağışlanıyor.

Bu kadar çok şirket olunca, her birinde huzur hakkı alan yönetim kurulu üyeleri, yüksek maaş alan genel müdürler, müdürler, uzmanlar, şefler de oluyor haliyle…

1999 Marmara Depremi Kızılay için milat olmuştu.  Çadırların yağmur geçirdiği ortaya çıkmış ve Kızılay’da da deprem yaşanmış, yeniden yapılanmaya gidilmişti. Kızılay hızla kendisine çeki düzen vermişti. 

Kahramanmaraş ve Hatay depremleri de mevcut Kızılay’da yeniden yapılanmayı zorunlu kılıyor. 

YAZARIN DİĞER YAZILARI