Son günlerde çiftçinin tarlalarını içindeki ürünlerle sürdüğüne, traktörlere, kamyonlara doldurup ya bedava dağıttığına ya da yol kenarlarına döktüğüne dair haberleri izliyoruz...
Bursa’nın ilçelerinde de zaman zaman çiftçiler sokağa çıkıp ürün fiyatlarını protesto ediyor. Önceki gün Keşanlı çiftçiler traktörleriyle konvoy oluşturdular, kent içine girişlerine müdahale edildi.
Artan gıda fiyatları, enflasyon karşısında eriyen ücretler, emekli maaşlarının düşüklüğü, emekli STK’larını, en büyük işçi konfederasyonlarının protesto mitinglerine neden oluyor.
Türk İş bölge temsilcileri geçtiğimiz hafta içerisinde basın açıklamalarıyla miting programlarını kamuoyu ile paylaşmıştı.
Şimdi emekli maaşlarından Türk-İş’e ne denebilir... Emekli olan işçiler geçinemediklerinden çalışmaya devam ediyor.
Artı çalışan işçilerin de toplu sözleşme ile aldıkları ücretler yüksek enflasyon karşısında eridi. Üstüne üstlük artık geçinemeyen emekli ana babalarına da bakmak zorundalar. Eskiden kriz dönemlerinde köylerdeki çiftçi ebeveynlerle emekli anne ve babalar evlatlarına destek olurdu. Şimdi onlar evlat eline muhtaç kaldı.
Tablo içler acısı. En zenginler, sermaye sınıfı enflasyonist fiyatlama ile kendini koruyor ve karlarını maksimize etmeyi sürdürüyor. Olan yoksullara, sabit ücretlilere oluyor...
ÇİFTÇİ BORÇ BATAĞINDA! 20 YILDA BORÇ 132 KAT, TAKİPTEKİ BORÇ 11 KAT ARTTI
TBMM’nin çalışkan ve üretken milletvekillerinden Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Fethi Gürer son yaptığı açıklamada oldukça ilginç tespitlerini paylaştı...
Gürer’in bir de çiftçiye can simidi olacağını savunduğu iki yasa teklifi var...
Eskiden muhalefetin TBMM’ye sunduğu yasalar vatandaşın hayrına vesile oluyorsa, iktidar partilerince de desteklenirdi.
Artık milletvekilliği müessesesinin eskisi gibi etkinliği yok. Milletvekillerinin önergeleri, kanun teklifleri dağda yankılanan ses gibi... Depremde enkazda “Sesimi duyan var mı” diye bağırıldığında canlı varsa tepki veriyor... Ama TBMM’de milletvekillerinin hele de muhalifse sesini duyan olmuyor...
Gürer’in medyada yer alan son açıklamasında kritik veriler yer alıyor:
“...Son 20 yılda çiftçinin borç yükünün hızla arttı. 2004 Aralık ayında çiftçinin toplam borcu 5 milyar 279 milyon 889 bin lira iken 2024 Haziran ayında bu borç miktarı 699 milyar 873 milyon 975 bin liraya ulaşmıştır.
Bu durum, çiftçinin borçlarının yaklaşık 132 kat arttığını göstermektedir...”
Aradan geçen 20 yıldaki enflasyon bu borç katlamasını ne kadar yukarı taşıdı?
Benim aklıma gelen bu soru herkesin de aklına gelmiştir. Milletvekili Fethi Gürer buna da dolar bazında yaptığı hesaplama ile şu yanıtı getiriyor:
“...Aynı dönemde döviz kuru dikkate alındığında, çiftçinin borcu 2004 yılında 3 milyar 907 milyon 326 bin 667 Dolar iken, 2024 yılında 20 milyar .628 milyon 344 bin 934 Dolara yükselmiştir.
Bu, çiftçinin borcunun ABD doları cinsinden yaklaşık yüzde 428 oranında arttığını göstermektedir.
Çiftçinin borç yükü döviz bazında da önemli ölçüde artmıştır.”
Milletvekili Fethi Gürer’in açıklamasında çiftçilerin zamanında ödeyemediğinden takibe düşen kredi borçlarındaki artış da yer alıyor:
“...2004 yılında 210.741.000 TL olan takipteki borç miktarı, 2024 Haziran ayında 2.596.753.000 TL’ye ulaşmıştır. Bu, takipteki borçların yaklaşık 11 kat arttığını göstermektedir.”
'ZENGİNE AF VAR, ÇİFTÇİYE BORÇ ERTELEME YOK'
Fethi Gürer’in vergi aflarına dair paylaştığı veriler ise çok çarpıcı:
“...Türkiye’de 1923-2002 yılları arasında toplamda 26 af yasası çıkarılmışken, AKP iktidarının 2002-2024 yılları arasında 14 vergi affı yasası çıkartılıyor.
Bu af yasaları genellikle büyük şirketlere yönelik yapılmaktadır.
Ülkemizin gıda güvenliğini sağlayan ve üretimin temel taşı olan çiftçilerimize bir avuç şirkete gösterilen ayrıcalık gösterilmemektedir.
Çiftçilerimiz, yüksek faiz oranları ve dalgalanan ekonomik koşullar altında giderek artan borç yüküyle karşı karşıya kalmaktadır.
Özellikle değişken faiz uygulamaları nedeniyle çiftçilerin mali durumunu daha da zorlaştırmakta ve borçlarını ödeme güçlüğü çekmelerine yol açmaktadır.
Kredi faizlerindeki artışlar, çiftçilerin zaten sınırlı olan gelirlerini daha da eritmekte, onları borç batağına sürüklemekte ve tarımsal üretimde sürdürülebilirliği tehlikeye atmaktadır.
Bu bağlamda, büyük şirketlere 14 kez vergi affı getiren AKP iktidarı çiftçilerimizin borç faizlerini bir kereye mahsus silmeli ve borç taksitlerini 2027 ocak ayında ödenmeye başlayacak şekilde ertelemelidir.
AKP iktidarının geçmişte sıkça başvurduğu vergi affı yasalarının bir benzerinin, tarım sektöründe zor günler geçiren çiftçilerimiz için de uygulanması elzemdir."
GÜRER’DEN ÇİFTÇİYE CAN SİMİDİ: İKİ KANUN TEKLİFİ TBMM’DE
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin mali zorluklardan kurtulması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne iki ayrı kanun teklifi sundu.
İlk teklifte, T.C. Ziraat Bankası A.Ş. ve diğer kamu bankaları ile Tarım Kredi Kooperatiflerinden alınan tarımsal kredilere tahakkuk ettirilen faizlerin Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinden karşılanması ve ana para borçlarının Ocak 2027’ye kadar ertelenmesi öngörülüyor.
Ayrıca, bu kredilere ilişkin başlatılan idari ve kanuni takip işlemlerinin durdurulması da teklifin önemli bir parçasını oluşturuyor.
Gürer’in sunduğu diğer kanun teklifi ise, tarımsal üretimin yanı sıra esnaf ve sanatkârların da desteklenmesini hedefliyor. Teklif, Tarım Kredi Kooperatifleri veya Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi aracılığıyla kamu sermayeli bankalardan kullanılan kredilerde değişken faiz uygulamasının kaldırılmasını içeriyor.
Gürer, bu kredilere ilişkin borçların, kredinin verildiği tarihte geçerli olan faiz oranı üzerinden sabitlenerek ödenmesini öneriyor.
Bu adımlar, çiftçilerin ve esnafın borç yükünü hafifletmeyi ve üretimin sürdürülebilirliğini sağlamayı amaçlıyor.