?>

Gürses:”Her şeyin başı eğitimse eğitimin başı da öğretmendir!”

H. Gül KOLAYLI

7 ay önce

Milli Eğitim’de o kadar sık ve o kadar çok değişiklik yapıldı ve yapılıyor ki!... Her kabine değişikliğinde sanki bakanlığı muhalefetten almışçasına kadrolardan uygulamalara, müfredata dek değişiklikler yapılıyor… Yapılan değişiklikler de eğitim sistemine bir türlü yaramıyor; eğitim sisteminin açmazlarına pansuman bile olamıyor…

Eğitim sistemi hızla özelleşti. Özel okullar pıtrak gibi çoğaldı, ama onlar da artan eğitim maliyetlerini  zorunlu olarak öğrenciden çıkartıyor, zira kar amaçlı ve mecburen de başarı odaklı çalışan kuruluşlar…

Dün Türk-İş 8. Bölge Temsilcisi Ruhi Biçer 1 Mayıs’ta gündeme getirecekleri sorunlar arasında eğitimi de saydı ve dedi ki: “Üyelerimiz çocuklarını özel okula gönderiyorlardı, ama artık gönderemez oldular. Eğitim bu ülkede ciddi bir sorun…”

Aynen öyle… Ebeveynler ders çalışmayan çocuklarının gözünü “meslek lisesine gidersin” diye korkutur oldu… Zira düz lise kalmadı. Anadolu lisesini kazanamayan öğrenciye ağırlıklı olarak İmam Hatip Lisesi  olmak üzere meslek  liselerinin yolu gözüküyor.

Bu okullarda okumak istemeyen çocuklar ya da çocuklarının bu okullarda okumasını istemeyen velilerin tercihi ise uzaktan eğitim / açık lise oluyor. Takviye kurs kılıfı giydirilen dershanelerle açıkları kapamaya çalışıyorlar.

Öğretmenler açısından ise sorunlar dağ gibi büyük. En sancılı olanları, atanamayan öğretmenler, KPSS’yi  kazansalar bile önlerinde mülakat  denilen bir handikap var ki, aşması çok ama çok zor. KPSS’de 90 filan alıp mülakatta elenenler çok.

İşçi sendikalarının bile ana sorun olarak gündemine giren eğitim açmazları elbette eğitim sendikalarının da gündeminde…

Hürriyetçi Eğitim Sen Bursa 2 No’lu Şube Başkanı ve Hürsen Konfederasyonu Bursa il temsilcisi Selahattin Gürses de yeni müfredatı eleştirerek değerlendirenler arasında…

Selahattin Gürses diyor ki:

“Ben yaptım oldu, mantığı içerisinde bir sistem değişikliğine gidilmektedir, yeni müfredatın eğitim paydaşlarının görüşleri alınarak yapılması ve öğretmenlerin sorunları çözülmeden herhangi bir şekil de eğitimin sorunları çözülemeyeceğinin altını çizerek başlamak istiyorum.”

Ardından da ekliyor:

“Müfredat değişikliği yapılırken eğitimin tüm paydaşlarının birlikte yapılması gerekir, "Her zaman olduğu gibi 'ben yaptım oldu anlayışı' ile bir müfredat değişikliği yapılıyor.

Alıştığımız üzere ülkemizde bakan değiştikçe maalesef sistem değişiyor. Tabii ki değişiklik kaçınılmazdır. Değişiklik yapılmalıdır. Yani bundan kaçmak mümkün değildir. Devir değişiyor, zaman değişiyor, teknoloji değişiyor.

 Bu değişen zamana ve teknolojiye ayak uydurmak gerekiyor. Ancak bunu yaparken bu değişikliklerin eğitimin tüm paydaşlarıyla birlikte yapılması gerekiyor. Eğitimin paydaşları dediğimiz; sendikalar, üniversitelerin, eğitim kurumlarının değerli bilim adamları, bakanlığın uzman kişileri, tecrübeli öğretmenler tarafından oluşan komisyonlar.

 Ancak yine her zaman olduğu gibi 'ben yaptım oldu' mantığı içerisinde bir sistem değişikliğine gidiyoruz. İnşallah, gelen müfredat sistemi gideni aratmaz.”

"ÇOK İYİ HAZIRLIKLAR YAPILMASI GEREKİYOR"

“Eğitim Türkiye'nin en önemli meselesidir” diyen Selahattin Gürses sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Atatürk'ün de dediği gibi 'eğitimdir ki bir milleti refah içerisinde hür, bağımsız yaşatabileceği gibi sefalette de mahkum edebilir.' Böylesi önemli bir konunun çok iyi hazırlıklar yapılması gerekiyor. Böyle bir değişiklik yapabilmek için. Ayrıca hangi sistemi getirirseniz getirin eğer öğretmen sorun yaşıyorsa, öğretmen sorun yumağı içerisindeyse o sistemi uygulayacak öğretmen yaşadığı bu sorunlardan dolayı bu sistem başarıya ulaşamayacaktır.” 

"EĞİTİM SORUNLARINI ÇÖZMEK ÖĞRETMENİN SORUNLARINI ÇÖZMEKLE BAŞLAR"

Gürses "Öğretmenlerin sorunlarını çözmeden eğitimin sorunları çözülemez” tespitinde bulunuyor:

"Öğretmenler dağ gibi sorun yumağıyla uğraşıyor. Bir gün bakıyorsunuz savunmasız bir öğretmen öğrenci velisi tarafından darp ediliyor. Bir gün bakıyorsunuz bir öğretmen sınıfta öğrenci tarafından darp ediliyor.

 Bunlar olurken Öğretmenlik meslek kanunu çıkarıldı ve kanunla beraber dağ kocaman bir fare doğurdu. Kanuna Öğretmene şiddete yönelik herhangi bir madde eklenmemişti. Her zaman olduğu gibi bizi bu şiddet olaylarından sayın bakanımızın KINAMA mesajları koruyacak gibi görünüyor.

 Genel başkanımızın dediği gibi derslere çelik yelekli mi girelim. Bu kanunla aynı zaman da Öğretmenler arasında büyük bir adaletsizlik, dengesizlik oluşturuldu.

Öğretmenler; ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, uzman öğretmen, başöğretmen gibi değişik sıfatlara bölündü.

 Bu öğretmenlik meslek kanununun yeniden düzenlenmesi, ele alınması gerekiyor. Eğitim sorunlarını çözmek öğretmenin sorunlarını çözmekle başlar.

Öğretmenlerin sosyal itibarını, saygınlığını, ekonomik itibarını arttırmakla başlar. Bugün öğretmenlerin tamamı yoksulluk sınırı altında bir maaş alıyor.

Yoksulluk sınırının altında bir maaş alan öğretmen ne kadar verimli olabilir? Ücretli öğretmenlik adı altında 100 bin öğretmenimiz köle gibi çalıştırılıyor.

 17 bin lira olan asgari ücretin altında bir maaşla 100 bin öğretmen çalıştırılıyor.

Yüz binlerce öğretmen adayımız beklerken 100 bin öğretmen ücretli olarak çalıştırılıyor. Öğretmenin bu sorunlarının acilen çözülmesi gerekmektedir.”

"ATAMALARINDAKİ KEYFİLİK SON BULMALI"

Selahattin Gürses Atamaların liyakate dayalı yapılmadığını gündeme getirdi:

“ Biz Hürriyetçi Eğitim Sen olarak atamaların liyakate dayalı olarak yapılmasını istiyoruz. 'Sendikal kimliğinden dolayı insanlar ideolojik yapısından dolayı ayrımcı bir yapılanmaya tabii tutulmamalı' diyoruz.

 Ülkemizin göz bebeği, proje okulları var. Proje okullarına tamamen keyfi atamalar yapılıyor. Yani bir sistem yok. Sadece yandaşlık sistemine dayalı bir atama sistemi var. Buradaki idareci atamalarındaki, öğretmen atamalarındaki keyfilik son bulmalı.

 Yine öğretmenleri huzursuz eden bir mülakat sistemi var. İdareci atamalarında hala mülakat sistemi uygulanıyor. Bu mülakat sistemi tamamen kaldırılmalıdır. Öğretmenlerin bu sorunları dururken sistem değişikliğinin bir fayda getirmeyeceğini önce öğretmenin itibarının, saygınlığının arttırmak gerekir ki getireceğimiz sistem başarılı olsun.

 Eğitim meselesini çözmemiz gerekiyor. Bunu çözmek için de 'eğitim her şeyin başıdır' diyoruz. Eğitimin başı da öğretmendir. Öğretmenlerin sorunları acilen çözülmelidir.”

 MİLLİ EĞİTİM BAKANINDAN ALTI AYDIR RANDEVU BEKLENİYOR!

Sendika olarak altı aydır Milli Eğitim Bakanı’ndan randevu talep ettiklerine dikkat çeken Hürriyetçi Eğitim Sen 2 No’lu Şube Başkanı Selahattin Gürses sözlerini şöyle noktalıyor:

"Müfredatın iki niteliği olur; birisi milli bir müfredat olur. Türk Milletinin ihtiyaçlarını karşılayan bir müfredat olur. Atatürk'ün dediği gibi ‘eğitimdir ki bir milleti diyor hür, bağımsız yaşatır ya da köleleştirir’.

Kendi değerlerimizi, milli değerlerimizi verme fonksiyonu, işlevi vardır. İkincisi çağın gereklerine uygun bir eğitim anlayışının yapılması bu doğrultuda sayın bakanımız bizlere randevu verirse müfredatla ilgili, eğitimle ilgili, eğitim çalışanlarının sorunlarıyla ilgili, sadece öğretmen değil tüm eğitim çalışanlarının sorunlarıyla ilgili özellikle geleceğimizi ilgilendiren, eğitimin tüm meselelerini kendisine aktarmak isteriz.”

ÖTE YANDAN HÜR SEN KONFEDERASYONU SENDİKA GENEL BAŞKANLARININ DA KATILIMIYLA 1 MAYIS'I ŞEHREKÜSTÜ MEYDANI'NDA SAAT 12.00'DE TOPLANARAK KUTLAYACAK. 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI