?>

Hasan Eker: “Turizm yerelden ve yerinden yönetilmeli!”

H. Gül KOLAYLI

8 ay önce

Bursa’yı tanımlarken sanayi ve tarımın yanı sıra tarihine, kültürüne ve doğasına atfen turizm potansiyeli de sürekli gündeme getirilir…

Turizmin döviz girdisi açısından ülke ekonomisine katkısı büyük. Antik çağlardan Bitinya’ya, Roma ve Bizans’a, Selçuklulara ve Osmanlılara ev sahipliği yapan Bursa ne yazık ki turizm pastasından hak ettiği payı alamıyor…

Neden turizme değindiğimize gelince…

15-22 Nisan tarihleri arası ‘Dünya Turizm Haftası’ imiş…

 Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Genel Başkan Yardımcısı ve Burkon Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Eker Hasan Eker’in yaptığı basın açıklaması sayesinde haberimiz oldu…

(Bursa’da turizm konusunda en çok emek veren kişi Hasan Eker’dir, dolayısıyla şirket sahibidir ama aynı zamanda da  kentin turizm emekçisidir.)

Eker “Dünya genelinde Turizm Haftası , toplumda turizm bilinci oluşturmak, iç turizmi canlandırmak, halkın turizm hareketlerine katılımını sağlamak, turizm ve kültür değerlerini tanıtmak ve turizmi geliştirmek amacıyla kutlanıyor” diyor…

 “Turizmci olmaktan ne kadar gurur duysak azdır” diyen Eker turizmcinin tanımını şöyle yapıyor:

“Turizmci, iyi eğitim almış, dünya insanları ile iletişim halinde, global düşünen, hoşgörülü ve barışçıl, aynı zamanda istihdama ve yurt dışından döviz getirmesi nedeni ile ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan, ulvi bir iş yapan, elindeki çantada taşıdığı broşürler ile dünyanın her bir noktasında önce ülkesini sonra firmasını tanıtan bir kişidir…”

“TURİZM GELİRLERİMİZİN YÜZDE 90’I NET OLARAK ÜLKEMİZE KALMAKTADIR”

Hasan Eker şu bilgileri paylaşıyor:

“Dünyada yıllık ticaret 7,7 katrilyon dolar  düzeyinde gerçekleşiyor. Global anlamda turizm hacmi de 700 milyar dolar. Türkiye’nin turizm gelirini 60 milyar dolar olarak düşünürsek, dünya ticaretinden yaklaşık yüzde 1, turizm gelirlerinden de yaklaşık yüzde 10 pay almaktayız.

Bu önemli bir rakamdır. Türkiye’de hiçbir sektör bu kadar başarılı değildir. Ayrıca turizm gelirlerimizin yüzde 90’ı net olarak ülkemize kalmaktadır. Bu başarıda payı olan başta turizmciler olmak üzere, katkı koyan herkesi kutlarım…”

“TURİZMİN HAM MADDESİ DOĞA, ARKEOLOJİ, TARİHİ ESERLER”

Turizmin ham maddesinin doğa, arkeoloji, tarihi eserler, kültür ve gastronomi olduğuna değinen Eker diyor ki:

“Bu değerlerimizi korumalıyız. Bir bölgede sınırsız turizm olamaz.

Turizm bölgelerinde belli bir oranın üzerinde yapılaşma olamaz, aksi takdirde turizm bölgesi olmaktan çıkar, sürdürülebilir turizm yapılamaz.

 Bakanlıklarımızın ve turizm bölgelerindeki belediye başkanlarımızın bu konulara azami dikkat etmesi gerekmektedir.

Turizmin 12 aya ve 81 ile yayılması gerekmektedir. Turizm payının büyük bir bölümünü İstanbul ve Antalya almaktadır.

 Turizmin ülke geneline yayılması gerekmektedir. Bunu sağlamak için de ülke turizmi yerelden ve yerinden yönetilmelidir.

Yerelde kurulacak resmi turizm yönetim yapısı ile kamu ve özel sektör temsilcileri aynı masada toplanmalı, kararları almalı,  belli bütçeler ve uzman personel ile turizmi koordine etmelidir.”

“TEŞVİKLER VE DESTEKLERDEN EN AZ PAYI TURİZMCİLER ALIYOR”

Özel gün ve haftalar kutlanası olduğu kadar sorunların da gündeme getirildiği zamanlar oluyor…

TÜRSAB Genel Başkan Yardımcısı Hasan Eker sektörel sorunları da gündeme getiriyor:

 “Ülkemizde sanayiciler ve esnaf kesimine önemli teşvikler ve destekler verilmektedir. Bu teşvikler ve desteklerden en az pay alan ise turizmcilerdir.

Turizmcilere özel otel yatırım teşviği dışında önemli bir teşvik olmadığı gibi, ihracatçıların faydalandığı statüden de yararlanılamamaktadır. 

Ayrıca cirodan alınan yüzde 2 konaklama vergisi ve TGA payı ek yük olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylesine önemli bir sektöre ve özellikle seyahat acentelerine ciddi teşvikler verilmelidir.

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği 37 il başkanlığı ve Genel Merkezi ile birlikte aktif olarak faaliyette bulunan, kaynaklarını verimli kullanan, üyelerine hizmet odaklı çalışmalarıyla örnek bir kurumdur. Birliğimiz, ‘Turizm Yüzyılı’ projesi ile turizmi 12 aya ve 81 ile yaymak için çalışmalarına devam etmektedir.

TÜRSAB, 2018 yılında düştüğü yok olma noktasından, uygulamış olduğu mali disiplin ve kurumsal yönetim ilkesi ile geleceğe umut ile bakan bir kurum haline gelmiştir.

Birlik bütünlük içerisinde daha uzun yıllar ülkemize hizmet edecektir. Bölünme ile ilgili yasa taslağının tekrar Meclis’e gelmeyeceğine inanıyorum…

Üniversitedeki turizm profesörü hocamın söylediği gibi, ‘Turizmci soyulmuş bir elma dilimini ihraç eden, nakliyesini de müşteriye ödeten bir kişidir.’ Bu vesile ile tüm turizmcilerin, turizm gönüllülerinin 34. Turizm Haftası’nı kutluyorum…”

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI