Ülkemizin, geçen yüzyılın son çeyreğinde tanışmış olduğu hazır betonun gelişimini önceki yazılarımda sizlerle paylaşmıştım. Konunun detayları aslında bir başarı hikayesidir. Başlangıçta neredeyse tüm makinaları ithal edilen hazır beton tesisleri, zaman içinde ülkemizde tümüyle yerli yapım durumuna geldi. Epey zamandır da bu konuda ihracatçı durumuna geldik.
Şahıslar ve şirketler ciddi yatırımlar yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar. Bu gelişme; artık köylerde bile betonu elle dökmenin kalkması imkanını sağladı. Üretici için pazar genişlemesi, kullanıcı için büyük kolaylık sağladı. Önceleri elle beton dökülürken, çimento kağıt torba atıkları önemli bir sorun idi. Artık silobaslarla gelen dökme çimento, silolarda depolanıyor ve çok hassas tartımlarla dozajlanarak betona katılıyor. Aynı şey; kum, çakıl (agrega), su ile kimyasal ve mineral katkı için de geçerli.
Bütün hazır beton üretim tesisleri bilgisayar kontrollü olarak çalışıyor. Avrupa’da pek çok hazır beton tesisi gördüm. Bizim tesislerimiz onların en modernleri ile kıyaslanacak durumdadır. Yıllar öncesinde başlanan çevre duyarlılığıyla ilgili ölçümler ve verilen ödüller çok etkili oldu. Hiç standardı olmayan bir üründe; önce TSE 11222, sonra Avrupa Birliği normu olan EN 206’nın aynısı olan TS EN 206 ile modern bir uygulama noktasına geldik. Bu konuda, daha başından beri üniversitelerimizin inşaat fakültelerinin ilgili bölüm hocalarının katkılarına tekraren teşekkür ediyorum. Öğretim üyeleri bizimle ülkemizin her yanına tereddütsüz geldiler, yapılan araştırmalara katkıda bulundular.
Şahsen ben; Diyarbakır, Erzurum, Trabzon, Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş, Bursa ve İstanbul’da yapılan toplantılara THBB yetkilisi olarak katıldım. Bu toplantılar İnşaat Mühendisleri Odası’nın katkısı ve o ilin vali ve belediye başkanlarının temsil edilmesi ile gerçekleşti. Hatta bazı illerin valileri ve belediye başkanları bizzat katıldılar. Basın yakın ilgi gösterdi.
Tesislerin, makinaların ve ekipmanların artık yerli olarak da yapıldıklarını belirtmiştim. Bu sektörde ithalat kısıtlaması olmadığından; beton üretim santralleri, mikserler, pompalar ve bilgisayarların kurulumunun tamamını yerli olarak gerçekleştirme imkânına sahibiz. Hatta bazı ekipman üreten firmalarımız yurt dışında anahtar teslimi tesisler kurmakta; bu tesis ve ekipmanları kullanacak personeli eğitmektedirler. THBB’nin de daha başlangıçtan beri eğitime çok önem verdiğini; hem hazır beton personelini hem de inşaat firmalarının ilgili personelinin yüzlercesini eğittiğini belirtmek isterim.
Ülkemizde son dönemde önemli barajlar, köprüler, viyadükler yapıldı. Yapılmaya da devam ediliyor, edilecek. Bu yapımlarda kullanılan betonun üretimiyle ilgili hiçbir sorun çıkmadı. Hazır Beton üretimine Üniversitelerin, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği üyelerinin, özellikle İnşaat Mühendisleri Odası’nın önemli katkılarının yanında, çok önemli bir bileşeni olan çimento üreticilerinin de yaklaşımını belirtmem gerekir. Çalışma dönemimde; hem çimento hem de hazır beton şirketlerinde yetkili ve sorumlu durumumdan dolayı bu koordinasyonun düzgün yürümesi için gayret harcadım. Çok olumlu sonuçlar elde ettik diyebilirim.
Bugün 100 milyon metreküpün üzerinde yıllık üretimin üst örgütü olan THBB, kuruluşundan bu yana geçen 35 yıllık sürede olgunlaşma dönemini tamamlamıştır diye düşünüyorum. Artık görevi; kalite ve üretimdeki sürekliliği izlemek, üyelerini ve tüm inşaat sektörünü bilgilendirmektir. Çağımız iletişim ve bilgi çağıdır. En ücra yurt köşesine bile anında bilgi iletilebilmektedir. Yedi yıldır sektörün doğrudan içinde değilim ama sektörü izliyorum. Bir Çimento Fabrikası, bir Hazır Beton tesisi, bir pompa, bir mikser gördüğümde içimde bir kıpırdanma hissediyorum. 1971’den bu yana 52 yıl geçti. Az zaman değil. Sektöre (önce çimento, sonra hazır beton) isteyerek, severek girdim. Emeğimi hiç esirgemedim. Ama bugün her iki sektörde de ulaşılan teknolojik seviyeyi, yetişkin ve ehliyetli personeli, Avrupa’nın tüm ülkeleri bazındaki organizasyonlarda (AB-CEMBREAU-ERMCO) üstlenilen görevlerdeki başarılı, değerli arkadaşlarımı görünce mutlu oluyorum.
Bugün 2,5 milyar ton çimento ve ilintili olarak hazır beton üreten bir Çin gerçeği var. Arkasından Hindistan ve Doğu-Güneydoğu Asya geliyor. Gelecek yıllarda batıya baktığımız kadar doğuya da bakmamızın gerektiğini düşünüyorum. Bardağın yarısı boş ise yarısı dolu demektir. Biz dolu kısmından tecrübe ve cesaret alarak çok daha iyi noktalara gelebiliriz. Gayretimiz devam ettikçe başarı mutlaka gelecektir.