Vergi kesintileri işçilerden memurlara tüm bordrolu çalışanların mağduriyetine ve tepkisine yol açıyor... DİSK vergide adalet talebini gündeme getiren toplantılar düzenledi...
Türk-İş Türkiye'nin çeşitli illerinde kitlesel katılımlı basın açıklamaları hatta miting düzenleyerek vergide adalet istedi...
Memur ve işçi sendikalarının yanı sıra meslek örgütleri de vergide adalet isteyenler arasında...
Onlardan biri de Bursa Tabip Odası...
Bursa Tabip Odası tarafından düzenlenen ‘Vergide Adalet İstiyoruz’ konulu basın açıklaması Ali Osman Sönmez Hastanesi önünde gerçekleştirildi.
Düzenlenen basın açıklamasına; , CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Kadir Binbaş, BTO Genel Sekreteri Dr. Muhsin GüllüBTO önceki dönem başkanlarından Prof. Dr. Alpaslan Türkkan, Dr. Candan Coşkun, çok sayıda sağlık çalışanı ve sendika üyeleri katıldı.
Bursa Tabip Odası 27 haftadan bu yana her Çarşamba günü sağlık tesislerinin önünde basın açıklaması yaparak artan oranlı vergi dilimine yönelik tepkisini dile getiriyor...
KÖPRÜ GEÇİŞİNE YÜZDE 288 ZAM, TÜİK'İN 6 AYLIK ENFLASYONU İSE YÜZDE 19!
“Biz 1 milyon 400 bin Sağlık Çalışanı Vergide Adalet istiyoruz” başlıklı basın açıklamasında hayat pahalılığına dikkat çekildi:
“İktidara, muhalefete sesleniyoruz. Meclise, siyasete sesleniyoruz. İktidarı haklı taleplerimize karşı sağır taklidi yapmaktan vazgeçmeye, muhalefeti bu soyguna karşı biz üretenlerin, çalışanların yanında olmaya çağırıyoruz.
Biz, bu ülkenin çalışanları; nas var nas, faiz sebep enflasyon sonuç gibi politikalarla, kamu idaresi eliyle bizzat ve bile isteye yaratılan enflasyon altında her gün eziliyoruz.
Gerçek değerinden en az yarısı kadar ölçmek üzere müdürü değiştirilip durulan TUİK safsatalarıyla bize gelince yüzde yüzde 19’da kalan 6 aylık enflasyon, sıra köprü geçişine zam yapmaya gelince 8 ayda yüzde 288 zam gibi insafsız, izansız artışlara dönüşüyor.”
Basın açıklamasında artan oranlı vergi kesintilerine değinildi...
“Bizler bu sistemli hayat pahalılığı içinde geçinmeye çalışırken, artan oranlı vergi adaletsizliği nedeniyle bir kez daha soyuluyoruz.
Biz sağlık çalışanları hiçbirimiz Ocak ayında aldığımız maaşı bir daha alamıyoruz. Her nasıl oluyorsa her ay düşüyor bizim maaşımız.
Biz artık sabit gelirli bile değiliz. Biz vergisi sürekli artan, geliri sürekli azalanlarız.
Temmuz ayında yapılan komik artış bu vergi soygunu nedeniyle cebimize girmeden artan vergi kesintisine gidiyor. Temmuz’da aldığımızdan daha az maaş alıyoruz Ağustos’ta…
Gelir vergi kesintisi sözüm ona yüzde 15 ile başlamaktadır ama nerede ise her ay artarak, hızla yüzde 15’den 20’ye 2-3 ay sonra yüzde 27’ye ve yıl ortasından sonra brüt gelirimizin yüzde 35’i gibi fahiş bir orana ulaşmaktadır.”
Şirketlerdeki kurumlar vergisinin sabit oranına dikkat çekilen basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Bu ülkede şirketlerden alınan kurumlar vergisi ise sabit oranlıdır, ki o oran da bu yıl %20’den artarak yüzde 25 olabilmiştir. Kaç para kazanırsa kazansın sabit oranlı vergiye tabii şirketler istisna, teşvik, amortisman, yatırım indirimi vs gibi say say bitmez bahanelerle yüzde 2-3 bile vergi vermemektedir. Her şeye rağmen kaçırılamayan bir vergi çıkarsa da birçok şirketle o vergi borcu için hemen barışılıp, affedilmektedir.”
Basın açıklamasındaki en çarpıcı örnek ise düşük ücretli olanlarınınkiydi:
“Bu ülkede eline 20 bin lira geçen bir çalışan yüzde 27, 50 bin lira geliri olan ücretli çalışan ise brüt gelirinin yüzde yüzde 35’i eline geçenin ise %51’i kadar gelir vergisi vermektedir. Milyar dolar, trilyon lira kazananlara ise sabit oranlı vergi uygulanmaktadır. Bu mudur çok kazanandan çok vergi almak?”
YOKSUL GENÇLER LUMPENLEŞİP ÇETELEŞİYOR!
Asgari ücretlinin maaşı bir kira parası... Asgari ücretle çalışan birisinin evlenip çocuk sahibi olması mümkün değil... Nüfus yaşlanıyor diye ülkeyi yönetenler 3 ve üçten fazla çocuk sahibi olunması için talepte bulunuyor... Gençler evlenemiyor ki, çocuk sahibi olsunlar..
. Yaşları çocuk sahibi olmaya uygun evli çiftler de mevcut evlatlarının masraflarını bile karşılayamadıkları için başka bir çocuğu hayal bile edemez hale geldiler... Ülkemizin yoksul çocuk ve gençleri lümpenleşip uyuşturucu batağına düşüp çetelerin oyuncağı haline gelmeye başladı... Biz bu çocuk ve gençlik çetelerini Amerikan dizi ve filmlerinde görürdük...
ÇOK KAZANANLARLA AZ KAZANANLAR
Bursa Tabip Odası’nın basın açıklamasında iktidara, muhalefete, Meclis’e, siyasete şu sorular yöneltiliyor:
“Çok kazanan: Sabit gelirli çalışanlar mıdır? Yoksa karlarına kar ekleyen şirketler midir?
Çok kazanan hekimler, hemşireler, teknisyenler midir? Yoksa Arçelik, Turkcell, Limak mıdır?”
Basın açıklamasında şöyle bir tespit de var:
“... Biz sabit gelirlilerden kamu zoru ile kesilen artan oranlı bu adaletsiz vergiler artık bir Halk Sağlığı sorunudur. Çünkü bu planlı yoksullaştırma ve her ay gelirimizin biraz daha azalması beslenme, barınma sorunlarına neden olacak boyuta erişmiştir.”
Basın açıklaması şu taleple sonlanıyor:
“Bu adaletsiz ve eşitsiz vergi uygulamasına karşı her ay sabit kalmak koşuluyla en fazla %15 vergi kesinti oranlarının hayata geçirilmesini istiyoruz. Bunun için 27 haftadır yürüttüğümüz mücadelemizi sonuç alana dek devam ettirmede kararlıyız.
Tüm çalışanları ve emeğiyle geçinenleri, bu derin yoksullaşmaya, gelirde ve vergide dayatılan eşitsizliğe/adaletsizliğe karşı çıkmaya, her hafta çarşamba günleri sürdürdüğümüz hak alma mücadelemizi büyütmeye çağırıyoruz.”