?>

İki Türk kadın mimardan dünya çapında başarılar

Musa Alioğlu

1 yıl önce

Türkiye’nin en eski ve en büyük havalimanı olma özelli­ğini uzun yıllar koruyan İstanbul Atatürk Havalima­nı’nın (AHL) Yap-İşlet-Devret yöntemiyle 1990’lı yılların sonunda özelleştirilmesi ihalesini TAV (Tepe-Akfen-Vie) Ortak Girişim Gurubu’nun alması bu sektörde yeni bir dev­rin başlangıcı olmuştu.

İhalenin kazanılmasıyla dünyanın her yerinden farklı fir­malar böyle önemli bir projede yer alabilmek için çaba gös­terdi.

Bu firmalardan biri de Londra’da kurulu olan ve 50 yıllık köklü bir geçmişe sahip GMW Architects firmasıydı. Firma­nın o dönem önemli ortaklarından olan Mimar Ali Evrenay Özveren yönetimindeki ekip Atatürk Havalimanı Yeni Dış Hatlar Terminal Projesi’ni tamamladıktan sonra 2000’lerde İstanbul’da GMW MIMARLIK (GMWM) adlı firmayı kurdular.

İstanbul merkezli bir Türk şirketi olan GMW MIMARLIK, ilk göz ağrı­mız dedikleri ve firmanın kuruluşuna vesile olan, sadece onların değil, Tür­kiye havacılığının da gurur kaynaklarından biri olan Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali Projesi’yle yola çıkmış.

Kuruluşundan itibaren dünyanın çeşitli bölgelerinde 20’nin üzerinde havalimanı projesinde görev alan GMW şir­keti aldığı birbirinden önemli ödüllerle günümüzde sektö­rün önde gelen mimarlık firmalarından biri olmayı başardı. Firma, havalimanı projelerinin yanı sıra tren istasyonları, ofis, alışveriş ve eğlence merkezleri gibi geniş bir proje yelpaze­sine sahip. Projelendirmenin yanında, özellikle havaliman­ları konusunda sadece Türkiye’de değil, yurtdışında önemli yabancı firmalara da planlama danışmanlığı veriyor. Uzun yıllar firmada mimar, proje lideri ve direktör olarak çeşitli ka­demelerde görev alan Mimar Dicle Demircioğlu ve Mimar Pınar İlki Emekçi 2011 yılında firmaya ortak oldu ve 2017 yı­lından bu yana da yönetici ortak olarak görevlerini başarıyla sürdürmekte.

GMW MIMARLIK, kuruluşundan bu yana 25 yıla dayanan sürede kazandığı deneyimle, uluslararası havalimanı proje­leri için planlama danışmanlığı hizmetleri vererek küresel öl­çekte başarılara imza atıyor. Şirketin uluslararası alanda güçlü rakiplerine rağmen, havalimanı gibi zor projeleri ka­zanmaları ve sorunsuz bitirmelerinde başarılı iki kadın mi­marın rolü büyük.

İki kadın ortak, şirketle ve yaptıkları işlerle ilgili soruları­mızı şöyle cevapladı;

Bugüne kadar neler yaptınız?

“Hem, AHL’nın işletmesini üstlenmiş olan TAV firmasından yıllar boyunca aldığımız geri bildirimlerden, hem de bizzat kendimizin yolcu olarak sıkça deneyimleme imkanlarımız­dan dolayı, dersler çıkardığımız bir proje olmuştur.

Bunun yanı sıra, Moskova-Vnukovo Havalimanı Terminali, Kahire Havalimanı Terminal 3, Üsküp Havalimanı Terminali, Medine Havalimanı Hac Terminali, Riyadh Havalimanı Ter­minal 5 gibi tamamlanmış ve yıllardır hizmet veren projele­rimizin yanında; yabancı firmalar ile ortak yürüttüğümüz, tamamlanmış ve operasyonel olan Kuveyt Havalimanı Ter­minal 4 ve Kuveyt Terminal 2 gibi projelerimiz de oldu.

Türkiye’de Atatürk Havalimanı dışında inşa edilen havali­manı projelerimiz ise Muş Havalimanı Terminali ile Tekeli-Sisa tarafından master plan kapsamında tasarlanmış Antalya Havalimanı Terminal 2 projesinin kapasite artırımı ve günün şartlarına göre yeniden projelendirilmesi yer alıyor.”

Diğer projeler hakkında ne dersiniz?

“Esenboğa Havalimanı’nda bulunan Devlet Hava Araçları hangarı ise (Cumhurbaşkanlığı filosundaki uçaklar için) ha­vacılık sektöründeki önemli projelerimizdendir. En son ha­valimanı projemiz ise şuanda inşaatı devam eden Kazakistan Kyzylorda (Kızılorda) Havalimanı Terminal binası­dır. Bunların dışında inşa edilmeyen ancak idareler, işletme firmaları, yatırımcılar gibi önemli yerli ve yabancı işverenle­rimiz için geliştirdiğimiz konsept projelerimiz oldu: Shere­metyevo, Riga, Tahran, Filipinler, Taşkent, Kalbajar havalimanları gibi. Bu projelerimizin herbiri farklı bir ne­denden dolayı hayata geçirilemeyip konsept olarak kaldı­larsa da pek çoğu uluslararası yarışmalarda ödül almıştır”

Şirketinizin övündüğünüz yanı nedir?

“Asıl gurur duyduğumuz konu ise görev aldığımız bu ha­valimanı projelerinden edindiğimiz birikim ve bu birikimin üzerine eklediğimiz sürekli eğitimler sayesinde; Roma Fui­micino, Amsterdam Schiphol ve Kuveyt Havalimanı Termi­nal 4 projeleri başta olmak üzere, Afrika’dan Uzak Doğu’ya ve hatta Güney Amerika’ya kadar uzanan çok geniş bir coğ­rafyada, idare, proje tasarım ekipleri ve yatırımcılara verdiği­miz ‘terminal planlama danışmanlığı’ hizmetlerimiz ile bu konuda global ölçekte yetkin firmalar arasında yer almayı başarmış olmamızdır.”

Ülke ekonomisine katkınız nedir?

“Kuruluşumuzdan bu yana geçen 23 yıl içinde görev aldı­ğımız projelerdeki işverenlerimizin büyük bir çoğunluğu yurtdışında yerleşik firmalar ve idareler oldu. Dolayısıyla yaptığımız hizmet ihracı ile ülkemize döviz girdisi sağlarken, özellikle büyük ölçekli ve uzun soluklu uluslararası projeleri­mizde 45-50 kişilere varan bir ekibin istihdamını sağlayarak ülke ekonomisine katkıda bulunduğumuzu düşünüyoruz.” diyerek haklı olarak gururlanıyorlar.

Havalimanı yapmakta ve işletmekte haklı bir üne kavuşan Türk şirketlerine, şimdi de havalimanlarının mimari projele­rinde dünya çapında söz sahibi olan bir Türk şirketinin iki kadın yöneticiyle dahil olması Türkiye için bir gurur vesilesi­dir. Ayakta alkışlıyorum.

Mutlu yarınlar Türkiye’m…

YAZARIN DİĞER YAZILARI