Dijital devrim gümbür gümbür geliyor...
Tekno bilimciler, sosyal bilimciler, / yeni ve eski nesil felsefeciler tartışıyor:
İnsanlığın hayrına mı, şerrine mi?
Hayrını da şerrini de yaşayarak görüyoruz, göreceğiz...
Pesimistler hayrını sorgulayacaklar...
Suçlar dijitalde işleniyor... Suçlular da dijital takiple yakalanabiliyor...
Artık TV haber bültenlerinde "Şu kadar saatlik kamera görüntüleri izlendi, sapık / hırsız / katil / saldırgan yakalandı" gibisinden haberlere çok sık denk gelir olduk...
Bir de vatandaşların suç içeren olayları videoya çekip sosyal medya hesaplarından yayınlama mevzusu var... Kamuoyu tepkileri suça / suçluya müdahaleyi hızlandırabiliyor...
Ancak...
Son çeyrek yüzyılda dünyada lokal savaşların yoğunluğuna şahit olduk... Kimi zaman da Suriye'de olduğu gibi iç savaşlara, uydu devlet kurulma çabalarına tanıklık ettik...
Artık savaşlar da dijital ortama taşınıyor... Misal insansız silahlı hava araçları, dronlar, mayın tarayıcı robotlar gibi...
İnternet sistemleri hack'lenip hayat durdurulabiliyor. En sık siber saldırıya uğrayanlar arasında bankacılık faaliyetleri başta geliyor... Finans kapitalin can damarı bankalardır. Kesildiğinde / kesintiye uğradığında milyarlarca dolarlık zararlar söz konusu...
Ama bugün dijital çağın en karanlık yanlarından biriyle yüzleşti insanlık...
Irkçı, faşist, katiller sürüsü /çetesi tarafından yönetilen İsrail, katliamlarına dijital dünyayı da eklemledi...
Herkes şaşkınlık içerisinde...
Hizbullah, cep telefonlarının İsrail güvenlik güçleri ve istihbaratı tarafından takip edilip saldırıların gerçekleşmesi nedeniyle milislerine çağrı cihazları dağıtmış...
Hani cep telefonundan önce en çok icapçı / yani çağrıya dayalı nöbetçi hekimlerin kullandığı pantolon kemerine takılan küçük kutu gibi alet...
Bu cihazların Hamas'In Ekim saldırısından birkaç ay sonra alındığı da basında yer alan bilgilerden...
Lübnan'da yaşayanlarla Suriye'de olan Hizbullahçılardan bu çağrı cihazlarını kullananların büyük çoğunluğu patlama nedeniyle yaralandı..
Ağır yaralıların 400'ü bulduğu, 4 bin civarında yaralının olduğu ve 9 kişinin yaşamını yitirdiği bu dijital saldırının faili belli...
Bunu yapacak kapasitede tek ülke İsrail... Sözcü TV'de Erol Mütercimler, İsrail'in dünyaya sattığı casusluk programlarının bedeli 5 milyar doları bulduğunu söyledi... Yorumcuların genel kanaati İsrail'in ABD ve İngiltere'den de destek aldığı yönünde...
Öte yandan... Hizbullah'ın tamamen İran'ın kontrolünde olduğu bilinen bir şey... İsrail, Lübnan'da Hizbullah'a saldırarak İran'ı bölgesel bir savaşın içine çekmeye çalışıyor... İran'dan sonraki hedef Türkiye... 15 Temmuz darbe kalkışması zaten hedefte olduğunun göstergesiydi... Fark şu: Açık hedefe dönüşecek... Emperyalistlerin Türkiye'nin savunma sanayinde almış olduğu mesafeden çok tedirgin ve rahatsız oldukları ortada... Zaten ABD'nin BOP projesi kapsamında İran'ı tepeleyip, Suriye ve Irak gibi bölüp parçalamak istediği bilinen bir şey...
Öte yandan...
Saatlerdir TV'de haber kanallarını izliyorum...
Uzmanlar, yorumcular, bilim insanları şaşkınlıklarını gecenin ilerleyen saatlerinde bile üzerlerinden atmış değiller...
Çeşitli ihtimaller medyaya yansıdı...
Birincisi... Medyada yer alan bilgilere göre Hizbullah'ın milislerine güvenlik kaygısıyla dağıttığı Tayvan kaynaklı çağrı cihazlarına patlayıcı monte edilmiş... Eş zamanlı olarak gönderilen bir sinyal ya da mesajla cihazın ısınması sağlanıp patlayıcı aktif hale getirilerek patlatılmış...
İnsanlar mesajı görmek için çağrı cihazını yüzlerine yakın tuttuklarından da ağır yaralanmaların olduğu şeklinde yorumlar var...
Bir diğer ihtimal ise şu:
Cihazın pilinin ya da bataryasının bir yazılım devreye sokularak ısınması ve patlaması sağlanıyor...
Kesin olan ise şu: Binlerce çağrı cihazına eş zamanlı bir sinyal geliyor ve insanlar sinyale bakarken patlama gerçekleşiyor.
Her halükarda... İsrail dijitalde binlerce cihazı hack'leyerek kitlesel bir suikast gerçekleştirdi...
Avuç içi kadar bir cihazın bu kadar çok tahribata verebiliyor olması inanılmaz...
Bu da dijital devrimin karanlık ve tehlikeli yüzüdür...