KalDer ile tanışmam 2006 yılında Yönetim Kurulu üyesi olmamla başladı; 2008-2013 yıllarında 5 yıl, 2020-2024 yıllarında ise 4 yıl süreyle toplam 9 yıl Bursa Şube Başkanı olarak onurlandırıldım. Yaklaşık bir sene öncesinde de azami iki dönem başkanlık kuralının tüzükte yer alması önerimin kabul edilmesiyle tekrar talebim olmadı (bu bilgiyi koltuğu bırakamayanlar için paylaştım). Ayrıca, farklı zamanlarda toplam 10 yıla varan Merkez Yönetim Kurulu üyelik görevimi halen sürdürüyorum.
Bu süreçte birçok projelere ve başarılara hep birlikte imza attık ve sağlam temelli bir büyüme gerçekleştirdik. Projelerin bazıları ülke çapında ilk oldu, bazıları uluslararası ilgi gördü ve görmeye de devam ediyor. Yine çok sayıda kamu ve özel kurumun kalitesine, dolayısıyla tüm çıktılarına olumlu katkılarda bulunduk, bu kurumların sayısı her yıl artmaya devam ediyor.
KalDer olarak dokunduğumuz her yerde; kurumlarda, yetişkinlerde, gençlerde, etkinliklerimize katılan bireylerde yaşam kalitesinin iyileşmesine katkıda bulunduk ve devam ediyoruz…
Anlatılacak çok başarı hikayesi ve anı var, belki sonraki yazılarımda paylaşırım.
Önümüzdeki üç yıl boyunca 24 kişiden oluşan çok güçlü bir yönetim ve denetim kurulunun yeni başarılarına şahit olacaksınız. Gönülden destekliyorum ve bana ihtiyaç olduğunda buradayım.
Birlikte başardığımız; şube çalışanlarımıza, yönetim ve denetim kurullarımıza, gönüllülerimize, paydaşlarımıza, medya ve sivil toplum kuruluşlarına, kentin tüm dinamiklerine, gençlerimize ve üyelerimize gönülden teşekkür ederim. En çok da; kendilerine ayırmam geren zamanı dernek ve faaliyetlerine ayırmama izin ve destek veren aileme teşekkür ederim.
Görev yaptığım sürece; şahsıma ve kuruma verdiğiniz destek, güven ve takdir için şükranlarımı sunuyorum. En önemli kazancım tanıdığım güzel insanlar oldu…
Bana bu dönemde en çok sorulan soru “şimdi ne yapacaksın” oluyor. Bir dernek başkanının normal şartlarda ayırabileceğinin çok üstünde bir zaman ayırdığım için birçok kişi beni derneğin maaşlı bir çalışanı olarak görüyordu. Ancak Başkanlık, gönüllü ve herhangi bir bedel almadan sürdürdüğüm bir görevdi. Daha önce de defalarca söylediğim gibi “ben almaya değil vermeye geldim”, öyle de yaptım.
Profesyonel ve kurumsal deneyimlerimi ve birikimlerimi kim ya da kimler isterse görüşmeye hazırım, yani tekliflere açığım…
Bundan sonra her nerede ve görevde olursam olayım; kendim, ailem, kentim, ülkem ve insanlık için yüksek performans, güler yüz, samimiyet, dürüstlük, sevgi ve saygıyla çalışmaya devam edeceğime söz veriyorum.
Parçası olmaktan mutlu olduğum ve çok değer verdiğim Ekohaber’de yazmaya devam edeceğim, tabii patronlar ve sizler istediği ve izin verdiği sürece.
Bakalım hayat ne güzellikler getirecek…
Saygılarımla