Türkiye’de işçi haklarına ve sendikal örgütlenmeye en büyük darbeyi 12 Eylül faşizmi vurmuştur…
Günümüzde sendikal örgütlenmenin Anayasal güvencesi olmasına karşın, sendikasız işyerlerinin çoğunluğu sendikacıların örgütlenme çalışmalarına karşın işçiye haklarını teslim etmeme konusunda ciddi bir direniş gösteriyor.
Sendikal örgütlenme karşısındaki taktikleri ise hep aynı… Sendikaya üye olan öncü işçiler işten çıkartılıyor. Çoğunlukla tazminatsız çıkış veriliyor; gerekçeleri ise yine çoğunlukla verimsizlik, işyerinde huzursuzluk çıkarmak gibi hususlar oluyor. Her halükârda sendikalar işçilerin yanında duruyor, davalar açılıyor; işe iade kararları ve yüklü tazminat kararları çıkıyor. Ama hemen değil…
Bursa’da 18 yıllık işçisini sendikaya üye oldu diye kapının önüne koyan ve direniş yaptıklarında ise polise müdahale ettiren işverenleri gördük…
Örgütlenmeyi yapan sendika ister Türk-İş, ister Hak-i, isterse DİSK ve diğer konfederasyonlara bağlı olsun, sendikal örgütlenmede maruz kaldıkları muamele ve başta Anayasal olmak üzere hak ihlalleri değişmiyor…
Türk İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri ve Koop- İş Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alemdar da tam bu konuda bir açıklama yaptı.
Bana ulaşan yazılı basın açıklamasında Başkan Eyüp Alemdar diyor ki:
“Anayasamız, yasalar ve ülkemizin imzaladığı uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan sendikal hak ve özgürlükleri engelleyen işverenlerle mücadelemiz kararlılıkla devam edecek."
Alemdar’ın verdiği güncellenmiş bilgiler işçilerin örgütsüzlüğünü ortaya koyar nitelikte:
“16 milyon 413 bin sigortalı işçinden 2 milyon 421 binin sendikalı…
Toplam işçiler arasında sendikalı olanların oranı yüzde 14 civarında. Sendikal hak ve özgürlüklerin yasal olarak güvence altında olmasına rağmen birçok işveren sendikal örgütlenmeyi engelleyen tutum ve davranışlar sergiliyor.”
Eyüp Alemdar sendikal örgütlenme karşıtı tutum ve davranışlara örnekler de verdi:
“…"Sendikal örgütlenme karşıtı tutum ve davranışların her geçen gün yenisiyle karşılaşıyoruz.
IKEA, H&M, Metro Grossmarket, Adidas, Nike ve Puma gibi mağazalarda örgütlenen ve başarılı toplu iş sözleşmeleri imzalayan Koop-İş Sendikası, bir süredir Derimod mağazalarındaki çalışanları da örgütlemek için çalışmalara başladı.
Fakat söz konusu işveren baskı, tehdit, yıldırma uygulayarak ve çeşitli yollara başvurarak bu örgütlenmeyi engellemeye çalışıyor.
Sendikadan istifa edenlere iki net ücret tutarında ikramiye vereceğini açıklayıp, bizleri 'kötü niyetli kişiler', sendikamızı ise 'yasa dışı oluşum' olarak niteliyor…”
Şaşırdık mı? Şaşırmadık. Yıllardır her fab Sanki bir oyun yazılmış; aynı senaryo, farklı mekanlarda, farklı oyuncularca tıpa tıp aynısıyla sahneleniyor…
İster metal, ister tekstil, ister taşıma, hangi sektörde olursa olsun gerçekten işverenin sendikal örgütlenmeye karşı eylemi de söylemi de hiç değişmiyor!...
Başkan Alemdar Türk-İş’e bağlı Koop-İş'in AVM'lerde örgütlendiği iş yerlerinde imzaladığı toplu iş sözleşmeleriyle huzur ve refahın sağlandığını ve işletmelerde verimlilik artışının yaşandığını vurguladı…
Ve ekledi:
"Milli Eğitim, İçişleri, Adalet bakanlıklarından tüm yargı kurumlarına kadar birçok kamu iş yerinde örgütlü Koop-İş Sendikasını 'yasa dışı oluşum' olarak niteleyenler bunun bedelini yargı önünde ödeyecektir.
Sendikamız Türk Ceza Kanunu'nun 90. Maddesi gereğince sendikal örgütlenmeyi kötü niyetle engelleyen bu işverenden davacı olacaktır.
Herkes bilmeli ki Anayasamız, yasalar ve ülkemizin imzaladığı uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan sendikal hak ve özgürlükleri engelleyen işverenlerle mücadelemiz kararlılıkla devam edecek."