?>

Murat Kuter'in kaleminden Yalçın İpbüken'in yaşam öyküsü

H. Gül KOLAYLI

12 ay önce

Bursa’da basketbolun ve Tofaş’ın efsane isimlerinden Yalçın İpbüken’in yaşamı Gazeteci yazar Dr. Murat Kuter’in kaleminden kitaplaştı…

Kitabın tanıtımı Tofaş  Anadolu Arabaları Müzesi’nde gerçekleşti. Toplantıya Yalçın İpbüken’in eşi Sema İpbüken ile oğlu Ali İpbüken de katıldı.  Yalçın İpbüken Sema İpbüken ile 1960 yılında evlenmiş, ama tanışmaları ortaokul yıllarına  dayanıyor… O yıllarda Sema Hanım’a olan ilgisini saçını çekerek belli edermiş… Velhasıl 70 yılı aşan bir tanışlık, 63 yıllık evlilikte kötü ve iyi gün dostluğunda, saygı, güven ve sevgi zemininde gelişen bir yol arkadaşlığı onlarınkisi…

Yalçın İpbüken kitabıyla ilgili konuşma yaparken bile eşini yanından ayırmadı… Konuşmasında sık sık eşinin fedakarlığına ve kendisine verdiği desteğe atıfta bulundu ve sevgisini dile getirdi.

Murat Kuter’in yazdığı kitabın adı “Yalçın İpbüken’İn yaşamından; Öğren… Çalış… Mücadele et… Vazgeçme… Paylaş… Şükret…”  

Altılı mottonun “Şükret” kısmını Yalçın İpbüken programın gerek sohbet kısmında gerekse tanıtım konuşmasında çok sık tekrarladı…

Henüz kitabın tamamını okuyamadım, önsözleri ile “1940’larda Sarıyer’de Hayat” kısmını okuyabildim…  Yaşamının 1970 yılına dek olan bölümünü kapsıyor…

Toplantıda konuşan Murat Kuter,  Yalçın İpbüken ile tanıştığı yıllara atıfta bulundu:

“1975 yılında gazeteciliğe spor servisinde başladım. İşe yeni başlayanların ilk gönderileceği yer amatör branşlardı. Tofaş Spor Kulübü yeni kurulmuştu. Hayatımda önemli yeri olan Yalçın Bey’i o zaman tanıdım… Spor gazeteciliğini  meslek olarak seçmemde Tofaş etkili oldu. Liseyi bitirdim. Üniversiteye girdim, spor akademisinden mezun oldum, lisans ve doktora yaptım."

Yalçın İpbüken ile bir anısını nakletti:

"Yalçın bey 1983'te ayrıldı Bursa'dan. 80'li yılların sonuna doğru Kükürtlü Caddesi'nde bulunan jimnastik salonuma Yalçın abi geldi, neler yaptığımı sordu, “Kitap yazıyorum” deyince “Senin kaç bilimsel makalen var ki, kitap yazıyorsun” dedi… 17 bilimsel makale yazdım...”

Yalçın İpbüken’in yaşamını yazmaya 2020 yılı sonunda “Şükür” ile başladığını ve 28’inci basılmış kitabı olduğunu, önümüzdeki hafta 29’uncu kitabının basılacağını, 3 kitabının da  baskıya hazır olduğunu söyledi…  

Eşi Sema İpbüken hanımefendi ile birlikte kürsüye çıkan Yalçın İpbüken 2020 yılında Murat Kuter’in yaşamını kitaplaştırmak için kendisini ikna ettiğini anlattı:

“… Bu çabayı gerçekleştirirken nasıl kitaplaştıracağımızı düşündük. Bir çok insan kitap yazıyor asıl mesele yazıldıktan sonra okunması ve insanlara yararlı olması önemlidir. Buna da yalın  düşünce deniyor…

Bizim hayatımız tesadüflerle dolu… Daha bir yaşındayken denize düşmüşüm… . Halam beni ararken ilk olarak Sarıyer İskelesi’ne gitmiş ve beni denizden çıkarmış, ben kadere inanırım, şükranla şükredip dua ediyoruz, hala ayaktayız.

Bu kitap mütevazi bir ailenin, Türkiye’nin hikayesidir. Biz hasbelkader varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğmadık. Biz kaderimize razı olduk. Yapmak durumunda olduğumuz işleri şükranla üstlendik. İnanç sahibiyim, ama şüpheciyim de…

Murat bu kitabın yazılış sürecinde çok sorular sordu. İnce bir araştırmacılık yaptı. Pek çok bilginin sağlamasını yaptı. Günümüzde çok karşılaşıyorum, bu ülkeden Türkiye’den gitmek isteyen bir nesil var…”

Yalçın İpbüken  Türkiye’nin 1960’lı yıllardan 1980’li yıllara zor zamanlardan geçtiğini kendi yaşamından örnekler vererek anlattı…

1960’lı yıllarda 5 kuruşum olmadığı için otobüs bileti alamadığımdan Saraçhane’den eve yağmur altında saatlerce yürüdüğümü bilirim. Mardin Midyat’ta asker olarak 2 yıl  öğretmenlik yaptım. İstanbul’dan gelenlerin çoğu rapor alırdı, ben almadım. Türkçe bilmeyen öğrencilere Türkçe öğrettik.Bu kitapla vermek istediğimiz mesaj şudur: Türkiye'den  gitmek isteyen bir nesil var… Zannediliyor ki Türkiye'nin sonu geldi. Türkiye’nin sonu gelmez. Pompalanan umutsuzluklar öyle bir seviyede ki içimiz parçalanıyor.”

Yalçın İpbüken düşük ücretle çalışırken Sinop’ta Amerikan Radar’ında yüksek ücretle çalışmaya başladığı günleri anlatırken  o yılların dönüm noktası olduğuna değindi… Hukuk Fakültesi’ni ise hiç devam etmeden eşinin bizzat üniversiteye gidip temin ettiği notlar sayesinde iyi dereceyle bitirdiğini anlatırken “Bütün hayatım Sinop”ta değişti…” dedi…

Tofaş’ta işe başlama süreci oldukça ilginçti…  Hiç araba kullanmadan, hiç fabrika görmeden, hiçbir torpili olmadan başvurduğunu ve  art arda yapılan mülakatlardan sonra işe kabul edildiğini anlattı…

Kitabın ilk 88 sayfasını bir solukta okudum.. Murat Kuter Yalçın İpbüken’in yaşamını bir belgesel ve roman tadında temiz bir Türkçeyle kitaplaştırmış… Değerli meslektaşımızı kutluyorum…

YAZARIN DİĞER YAZILARI