?>

Atatürk'e hakaret eden genç liseli tutuklandı tutuklanmasına da!.. 

H. Gül KOLAYLI

1 yıl önce

Dünden beri defalarca izledim….

Pek çoğunuz gibi…  Gece boyu, gün boyu bekledim durdum… Birisi çıkıp da  “Çekilen video tamamen kurgu; ortam bir sınıf değil, o da bir lise öğrencisi değil, yetişkin bir provokatör; FETÖ/PYD; PKK/YPG filan yaptı” desin diye…

Türkiye Cumhuriyeti’nin liseli gencine yakıştıramadığımdan, konduramadığımdan olsa gerek…. Birileri yine toplumun sinir uçlarıyla feci oynuyor diye düşündüm….

Asrın felaketi denen depremde bile öksüz ve yetim kalan kız çocuklarına nikah düşer dememişler miydi?

Filenin Sultanları her gün linç yemiyor mu?

Son olarak sakalsız erkeklere sarmaya kadar vardırmadılar mı?

Ne yazık ki o çocuk, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin okullarında okudu… Anası, babası, dedesi, ninesi, yedi sülalesi de öyle…

Yaptığı harekete bakıyorsunuz…  Karşınızdaki sanki bir lise öğrencisi değil, **** video çeken, hazdan gözleri, suratı kaymış biri…

Mustafa Kemal Atatürk’e tamamen ****grafik hareketlerle hakaret ediyor, aşağılıyor… 

Kaldı ki, o fotoğraf Mustafa Kemal Atatürk’e ait olmasa da o liseli çocuğun okulda, sınıfta, sınıf arkadaşlarının yanında kağıtla eliyle yaptığı hareket suçtur. Ahlaksızlıktır…

Hele de Mustafa Kemal Atatürk gibi yedi düvele karşı İstiklal Savaşı’na önderlik etmiş; Cumhuriyet’İn kuruluşuna öncülük etmiş bir lidere asla yapılamaz… Biz bugün Afganistan, Pakistan, Suriye, Irak gibi bir ülke değilsek bunu tamamen Mustafa Kemal Atatürk’e borçluyuz…  Hani bu çocuklara okuduğu okullarda değerler eğitimi veriliyordu!

Eeee…. Bu ne?

Bu ülkede terörle iltisaklı olanlar ya da terörist partiler hariç, her partide Mustafa Kemal Atatürk’ü ülkenin kurucusu olarak kabul edip seven, sayan milyonlar var…

O öğrenci o hareketleri ıssız  bir yerde yapmıyor…

Okul ortamında… Sınıfta… Bir sürü arkadaşının yanında… Sesleri ve görüntüleri videoya yansıyor!

Ama müdahil olan, itiraz eden yok.  Seyrediyorlar.

Biri de çekiyor…  Yetmiyor, çok matah bir şey yapmış gibi sosyal medya hesaplarında da yayınlanıyor.

Özetle o çocuk tek başına değil…

Atatürk’ün fotoğrafını namüsait tarafına sürterken kendinden geçen çocuğu kimse durdurmuyor…

Atatürk’e yazılı, sözlü hakaretler ediliyor… Anıt heykellerine, büstlerine baltayla, çekiçle, sprey boya ile saldırılar oluyor; her nasılsa bu saldırganların alayı anında meczup teşhisiyle basına yansıtılıyor… 

Ama böylesi görülmedi!

En üzücü yanı da, Cumhuriyet’in 100.’üncü yıldönümüne 40 gün kala; bu iğrenç hakaretin; Atatürk’ün vatanı, Cumhuriyet’İ emanet ettiği gençlerden bazıları tarafından yapılmış olması… “Gençler” diyerek çoğun ifade kullanıyorum. Zira orada olup da susanlar da hukuken olmasa da vicdanen sorumludurlar.

O çocuk bugün tutuklanmış… Anlamı yok! Ayrıca tutuklanması ne kadar doğru, o  da  tartışılır...  O çocuğun o toplumsal değerlerin üstüne basan çizgiye, o gayriahlaki duruşa hiç gelmemesi, getirilmemesi gerekirdi.

Zaten oçocuk, bir süre tutuklu kalır, sonra serbest bırakılır… Ama bu süreçte, onu bu sürece sürükleyen yetişkinlerin verdiği gazla, daha da bilenerek militanlaşma ihtimali çok yüksektir…

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi:

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

  Mustafa Kemal Atatürk”

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI