?>

Ahilik Haftası / Bacıyan-ı Rum hatırlatması…  

H. Gül KOLAYLI

1 yıl önce

Ahilik Moğol istilasından kaçan Oğuz Türklerinin Anadolu’da13. Yüzyılda kurdukları ve Osmanlının kuruluşunda önemli katkısı  olan  bir esnaf teşkilatıdır…

Ahi Evran tarafından Hacı Bektaş-ı Veli'nin tavsiyesiyle kurulmuştur…

Ahilikte yamaklık, çıraklık, kalfalık ve ustalık olmak üzere 4 evre vardı…

YAMAKLIKTAN ÇIRAKLIĞA, ÇIRAKLIKTAN KALFALIĞA

Yamak olarak mesleki kariyerine başlayan bir çocuk iki yıllık; okuma-yazma, dini bilgiler, görgü kuralları, ahlak ve Ahiliğin temel değerlerini içeren eğitimden geçtikten sonra çırak oluyordu. Görgü deyip geçmeyin. Mesela büyüklerine saygısız olan, çorbayı ağzını çok şapırdatan ya da ayak tırnaklarıyla oynayan yamak çıraklığa geçemezdi. Çıraklık töreni oldukça sade idi. Çırak adayının velisi, kalfaları ve ustası Ahi Babanın dükkânında hazır bulunurdu. Ahi Babanın dükkânında gerçekleşen törenle, yamak temel eğitimi aldığı onaylanıp Ahilik teşkilatına girmiş olurdu.

Kalfalık aşaması, mesleki kariyerde önemli bir basmak olduğu için, oldukça ayrıntılıydı. Kalfa ilk defa bu törende mesleğine has kıyafet giyerdi. Ahilik sisteminde kalfalık önemli bir mesleki kariyerdi

USTALIK TÖRENİ VE ŞED KUŞANMA

Şed; Ahilik törenlerinde bele bağlanan kuşak, önlük ya da peştamal da denilen pamuklu bir dokumaydı. Ahilikte ustalık törenlerinde kuşanılan, dini anlamı da olan yetkinlik ve ustalık sembolü olarak kabul edilirdi.

Üç yıllık kalfalık yapan ve mesleğini en ince ayrıntısına kadar ustasından öğrenen ahi ustalık seviyesine geçip, törenle şed kuşanıp dükkânını açabilmekte, çırak yetiştirebilmekteydi. 

AHİLİK KOZA HAN’DA CANLANDIRILDI

 Bursa Büyükşehir Belediyesi  ve Ticaret İl Müdürlüğü işbirliği ile Ahilik Haftası kapsamında Tarihi Koza Han’da Bursa Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu sanatçıları tarafından canlandırılan temsili Şed Kuşanma Töreni düzenlendi.

6 asırlık Koza Han, 8 asırlık bir geleneğe ev sahipliği yaptı…  Çarşıda işim vardı; tören saatine denk getirdim. Hoştu…

Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Fahrettin Bilgit, ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Fethi Yıldız da oradaydı…

Yıldız şunları söyledi:

“Tiyatrocularımız bu geleneği çok güzel sergiledi. Oyunda söyledikleri bir kelime çok dikkatimi çekti.

Biz kendimiz muhtaç olsak bile ihtiyaç sahiplerine verebilecek bir şeylerimizin olmasından bahsedildi. Bu çok güzel bir algı ve gerçekten de bugün ülkemizde ‘her şey benim olsun’ gibi bir mantıkla karşı karşıyayız.

Ahilik ve Osmanlı döneminden gelen ahlaki değerleri ve İslam hukukunu uyguladığımız takdirde bu ülkenin ufkunun açık olacağını düşünüyorum…”

BACIYAN-I RUMLAR = KADIN AHİLER

Ahilik haftası  etkinliklerinde  Bacıyan-ı Rum teşkilatı  yani kadın Ahiler pek gündeme gelmiyor…

Bacıyana-ı Rum teşkilatı aynı zamanda  dünyanın ilk kadın örgütlenmesidir…

Birkaç yıl  önce bu minvalde bir makale okumuştum… İnternette aradım…  Buldum…

Cumhuriyet Gazetesi’nin 8 Mart 2021 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nde Miyase İlknur İmzalı haber tam da hatırladığım başlıkla yayımlanmış:

“Dünyadaki ilk kadın örgütlenmesi: Bacıyan-ı Rum örgütü”

Miyase İlknur, Araştırmacı, yazar,  gazeteci ve  aynı zamanda Türkolog (İstanbul Üniversitesi Türkoloji Bölümü Mezunu)…

BİR AVUÇ AKADEMİSYEN DIŞINDA HABERDAR OLAN YOK

Miyase İlknur şöyle bir saptamada bulunuyor:

“Avrupa’da Sanayi Devrimi öncesinde nitelik gerektirmeyen ve çoğunlukla da aile içi işletmelerde vasıfsız içi olarak çalışan kadınların bir ücret karşılığı işgücüne katılması ancak 18. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşmiştir. Emek yoğun işlerde ucuz işgücü olarak yararlanılan kadınların örgütlenmeleri de ancak 19. yüzyılla birlikte mümkün olacaktır. Oysa Anadolu’da kadınlar daha 13.Yüzyılda kendi başlarına iş kurabilme, ara mal üretme, ürünlerini kadınların kurduğu çarşılarda satma ve çalışan kadınlarla dayanışma amaçlı örgüt kurarak dünyadaki ilk kadın örgütlenmesini de gerçekleştirme başarısına imza atmıştır. Ancak ne hazindir ki, Bacıyan-ı Rum (Anadolu Bacıları) örgütünden bırakın dünyayı, bu topraklarda bile konu ile ilgili bir avuç akademisyen dışında haberdar olan yok.”

Makalede Bacıyan-ı Rum teşkilatının liderii Fatma Bacı’nın Ahilerin lideri Ahi Evran’ın eşi  ve dönemin ünlü mutasavvıflarından Evhadüddin- Kirmani’nin de kızı olması nedeniyle büyük saygınlığı olduğuna da değiniliyor…  Bektaşiler nezdindeki saygınlığı ise Moğolların elinde 14 yıl esir kaldıktan ve eşi Ahi Evran’ın katledilmesinden sonra sığındığı Hacı Bektaş Veli’nin evlatlığı, ilmini öğrettiği varisi olmasından kaynaklanıyor… Bu dönemde Kadıncık Ana olarak anılmaya başlıyor.

EN AZINDAN  BAŞTA YAŞAYAN TEMSİLCİLERİ GÜNÜMÜZÜN  ESNAF KADINLARI OLMAK ÜZERE MESLEK SAHİBİ KADINLARIN BACIYAN-I RUMLARI - AHİ KADINLARI UNUTMAMASI, HATIRLATMASI GEREKİYOR...  

YAZARIN DİĞER YAZILARI