Son dönemde sosyal medyada olup bitenler insanı sahiden de çileden çıkarıyor… Oysa sosyal medyayı bilgi edinmek, öğrenmek, bireysel gelişim adına yararlı şekilde kullanan insanlar da var… Ancak mevcut tabloya göre azınlıkta…
Son dönemde sosyal medya fenomenleri kazandıkları paralar ve saçma sapan videolarıyla gündemde… Kime ve neye göre saçma sapan olduğuna gelince… Bana ve benim gibi düşünenlere…
Sonradan görmeliğin dayanılmaz görgüsüzlüğünün, hadsizliğin tavan yaptığı, haydan gelen paralarla şımarıp azgınlaşan bir fenomenler furyası türedi…
AYNI HIZARDAN ÇIKMIŞ GİBİ!
Hepsi de aynı hızardan çıkmış gibi estetiklerle birbirine benzemiş… Alın botoks, kaşlar kaldırılmış, dövme ile şekillendirilmiş, dudaklar dolgu ile şişirilmiş; çenesi ve yanakları ya inceltilmiş ya da doldurulmuş., dişler yaptırılmış…
Hepsinde de birine, birbirine benzemek için olağan dışı bir çaba!.. Aslında prototipleşip, sıradanlaşıyorlar. Ünlülerin çoğu böyle zaten… Geçmişte yüzüne aşina olduğunuz ünlünün şimdiki yüzüne bakıp eski yüzünü hatırlamakta güçlük çekiyorsunuz… Magazin medyası sobeleyip eskisini ve yenisini önümüze getirmese hatırlamayacağız bile…
12, 13 yaşındaki yeni yetme ergenlerin güzellik ölçüleri arasında şişirilmiş sentetik dudaklar var! Çocukların hayallerine bile sosyal medya ambargo koydu. Bir an önce büyüyüp estetik yaptırmayı hayal ediyorlar. Şimdiden çeşitli programlar aracılığıyla fotoğraflarını kesip biçerek estetik operasyonları yönündeki ilk adımlarını atıyorlar.
SORUN DİLAN POLAT’DA MI, TAKİPÇİSİ OLAN MİLYONLARDA MI?
Dilan Polat’ın adını dahi bilmezdim. Aslında bilmek lazımmış. Ülke nüfusunun 11’de birinin takip ettiği biri… İnsanın aklı almıyor. Kedi gibi miyavlaya miyavlaya, ağzını eze büze konuşan, sonradan görmeliğin nirvanasına erişen bu kadını artık tanımayan kaldı mı? Dağ başında televizyonsuz yaşayan birileri varsa belki…
Soru:
Sorun kocasının karısı olmayı işi olarak gören Dilan Polat’ta mı?
Onu izleyen, arabalarına, malikanesine, lüks yaşantısına imrenen, Dilan Polat olmanın hayalini kuran milyonlar mı?
Kadının 7,5 milyon takipçisi var… Dijital dünyada takipçi para demek!..
Dilan Polat son adresi cezaevi koğuşu olsa da sosyal medyanın sınıf atlayanı idi.
Bir de TikTok varoşlarında gezinen para kazanmak için göğüslerini açan kadın var… Bunu yaparken görüntüye bir erkek silüeti yansıyor, eşi olduğu yazılıp çizildi. Günde 100 bin liraya yakın para kazandığı da iddialar arasında… İnsan yazarken bile “Yuh be!” diyor…
Dilan Polat vergi kaçakçılığı, kara para aklama, bahis hikayelerinden cezaevinde…
Bu TikTok varoşunun da yolu Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Büro Amirliği’ne düştü…
Konuyla ilgili haberde adliyeye sevk edildiği ve “İlerleyen saatlerde serbest bırakılan kadının 5 aylık hamile olduğu belirlendiği” yer aldı…
Söz konusu kadının …. Kızı diye açtığı TikTok'taki kullanıcı adını yazmıyorum. Çok sayıda yöre insanının yoğun tepkisi var. Çok kızgınlar.
“… kızı” demek yerine TikTok varoşu demeyi yeğliyorum; açtığı canlı yayında izleyenlerden hediye alan kadın daha çok bağış için göğüslerini açmak isterken düğmesi patlamıştı. Daha sonra yeni videolara çekerek göğüslerini gösteren ve "Bana akıl vermeyin para verin" diyen genç kadın büyük tepki çekmişti.
Şimdi soru: TikTok Varoşu mu suçlu?
Ona para gönderenler mi?
Göz yuman, karısının orasını burasını açarak ağzı açık ayran budalası herifleri çarptığı paralarla alınan ekmeği kursağına indiren kocası mı?
Herkeste bir feryat bir figan… Sosyal medyada herkes öfkesini kusuyor…
Ortak yanlış, eskiden hiç böyle şeyler olmuyormuş gibi!..
Oluyordu!..
Hey bizim kuşak… Hatırlayın… Bursa’da da vardı; Kamberler’deki hamamın arkasındaki sokak Bursa Genelevi’ndeydi… Orada ve ülkedeki tüm genelevlerde çalışan kadınların çoğu oralara eşleri, sevgilileri hatta ailesindeki erkekler tarafından para karşılığı satılmışlardı. Keza pavyonlarda eşini ya da sevgilisini çalıştıran erkekler vardı…
Ahlaksızlık hep vardı, yoksulluk da ahlaksızlığı tetiklerdi. “Asiye nasıl kurtulur?” romanı, tiyatro oyunu ve filmini hatırlarsınız… Ya da “Kız kolunda damga var” filmini… Eskiden fuhuştan yakalananların karakolda koluna damga basılırdı!..
Kapitalist toplumda değişim değeri olan şeye mal denir.
Ne yazık ki kapitalist toplumda kadın alınıp satılabilmekte ve eril toplumda bu yönüyle de mal olarak nitelendirilmektedir. Geçmişte böyleydi, bugün de böyle… Yakın gelecekte de değişmeyecek! Aldattığı kadını boşanmaya kalktığında öldüren erkeğin bakışı tam da budur.
Şimdi nüfus artı, iletişim kanalları çok; sosyal medyanın getirdiği bulaşıcı bir ahlaksızlık var…
TİKTOK YASAKLANMALI MI?
Geçende TV izlerken sunucu Çin’de TikTok’un yasak olduğunu söyledi; TikTok Çin’in dünyaya bela ettiği, 2018’de yaygınlaştı. Güvenlik kaygısıyla ABD’de resmi dairelerde TikTok kullanımı yasaklandı. İngiltere, Norveç, Danimarka gibi ülkelerde de kısıtlama var. ABD’de bazı eyaletlerde külliyen yasak. Çin hükümeti TikTok kullanımına bir sürü kısıt getirirken, dünyaya yaydığı versiyonunda ise ahlaksızlığı toplumsal çürümeyi tetikliyor…
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, 23 Şubat'ta çalışanlarına özel ve kurumsal telefonlarından TikTok uygulamasını kaldırmaları talimatı verdi. Bu kararın hemen ardından, Avrupa Parlamentosu (AP) da çalışanlarına güvenlik endişeleri gerekçesiyle Çinli sosyal medya platformu TikTok'a yasak getirdi.
Yasakçı biri değilim… Güvenlik kaygısına yol açan durumlardan da bihaberim. Ancak , TikTok ev kadınlarını zıvanadan çıkartması açısından ailenin, çocuk ve gençlerin esirgenmesi onların da korunması adına Türkiye’de külliyen yasaklanmalı…