CHP tüm Türkiye'de olduğu gibi Bursa'da da tahminlerin üzerinde oyunu arttırdı...
Seçimi kaybettiği 2019 yılından bu yana bıkmadan usanmadan çalışan Mustafa Bozbey, muradına erdi ve 9.25 puan, 167.074 gibi büyük oy farkıyla Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı oldu...
1977 yılında Mustafa Eroğlu'nun seçilmesinden bu yana tam 47 yıl sonra CHP, Bursa'nın Belediye Başkanlığı'nı kazanmış oldu.
Seçim aritmetiği diye bir şey var...
CHP oylarını arttırdı, seçmenini sandığa götürmeyi başardı...
Seçimdeki başarısı bu seçmenin Genel Başkan değişikliğine güven oyuydu...
Bana göre, biraz da sanki yerelden ziyade genel seçim gibi oldu, sahadaki duyumlara göre...
Sanki bir tepki!
AK Parti emekli maaşlarıyla halkı vurunca her evde küskünler yarattı ve seçmenleri başka partiye oy vermemek için evinde oturmayı tercih etti...
Sonuç;
Hiç oy alamadığı yerlerde bile CHP kazanamasa da, oylarını arttırmış duruma geçti...
Öncelikle her iki tarafın seçmeni takdir ve tebriki hak etti...
Şimdi her iki parti yönetimleri şapkalarını önlerine koyup verdikleri sözleri hatırlamalı ve yollarını buna göre çizmelidir...
Bursa'nın ve ilçelerin tablosu...
Mustafa Bozbey, ben buradayım dedi, dediğini yaptı, güldü ve gülümsetti...
Nilüfer Şadi Özdemir'le fark yarattı...
Mudanya'da Deniz Dalgıç bayrakları dalgalandı...
Gemlik Şükrü Deviren ile kazandı...
Osmangazi'de Erkan Aydın kendini ispatladı...
Mustafakemalpaşa Şükrü Erdem'le yıllar sonra ilk yaşattı...
Herkes hala acaba diyor, şaşkın çünkü bilinç altı farklı hükmediyor....
Yok, yok Nisan 1 şakası değil!
Gençler değişimi seçti...
Herkes kutlanmalı, halk kazanmalı...
Demokrasi ve siyasetin gereği bu değil mi?
Emekliler ve gençler seçimi değiştirdi, bir yeniden doğuş mu desek?
Şimdi CHP, verilen bu yetkiyi çok iyi değerlendirip yıllardır kendisine oy vermeyenleri pişman etmemeli, halk için ciddi ve kalıcı projeler üretmelidir...
Ak Parti'nin işi daha zor...
İktidar, bir yandan ekonomiyi düzeltmek için yoğun çaba harcarken, diğer yandan kırdığı kalpleri, yine aynı merkezden onarmak zorunda...
Örgüt üzerine çöken doyurma, giydirme, ekmek verme, çay, çorba, köfte, kibrini üzerinden atıp, Adalet/Hukuk ve Eğitim konularında da düzenleme yapması şart...
Her iki tarafın da en kötü yanları, sürekli kendilerini övmeleri...
Siz işinizi yapın, daha iyi yapma yarışına girin, bırakın sizi biz övelim...
Basın özgür olmalıdır...
Basını özgür bırakın...
Şu seçim sürecinde korkudan yazılamayan binlerce konu birikti...
"Aman iktidarı kızdırmayalım, aman muhalefeti germeyelim" derken bir çok gazete, magazin dergisine döndü...
Bu süre, iktidar ve muhalefet için halk yararına kullanılsın lütfen...
İnsanlar çok yorgun artık...
İnşallah hepimiz için hayırlısı olur...