?>

Otomotiv sanayi ve Çin gerçeği

Mürsel Öztürk

1 yıl önce

Son yıllarda çok hızlı gelişen bir sanayi dalı var: Elektrikli Araçlar. Güçlü ana ve yan otomotiv sanayi sektörlerimizin de doğal olarak bu gelişmeden etkilenmemesi mümkün değil.

Pek çok sanayi dalında olduğu gibi, 1,4 milyar nüfuslu Çin'in bu konuda atacağı adımlar dünya için önemli. Kişi başına milli geliri 5000 doları aşan bu ülkede büyük bir alıcı potansiyeli oluştu. Bu konuyu biraz derinlemesine inceleyelim.

İngilizlerin çok önemli markası Mini, 30 yıldır Alman BMW’ye ait. Avrupa'da otomobil pazarı gittikçe elektrikli modellere kayıyor. BMW de Mini Cooper'ın elektrikli modelini Çin’de üretmeyi kararlaştırmış.

Çinli elektrikli araçlar pazarda hızla yükseliyor. Bunun ülkemize etkilerine bir bakalım. Dünyanın en çok araba ihraç eden ülkesi 2 yıl öncesine kadar birinci, Japonya; ikinci, Almanya idi. Çin, iki yılda bu iki geleneksel araba üreticisini geride bırakarak birinci oldu. Başarısını da büyük ölçüde elektrikli araç üretimine borçlu.

Yeni teknolojiler arasında, dünyadaki toplam üretiminin %75'i Çin’de yapılan güneş panelleri bunun en iyi örneği. İkinci örnek, elektrikli araçlar olacak gibi görünüyor. Çin yıllardır iç pazarında elektrikli araçlara olan talebi arttırmak için başarılı teşvikler veriyor. Bugün Çin’de satılan her 100 aracın 38'i elektrikli. Bu oran 2020'de sadece %6 imiş. Çin'in önümüzdeki dört yıl için elektrikli araç satışına ayırdığı teşvik ise 72 milyar dolar.

Çin’de elektrikli araç öyküsü, bu araçların pillerinin üretimiyle başladı. Bugün dünyadaki en büyük 10 pil üreticisinin altısı Çin’de. Çin’in en büyük elektrikli araç markası BYD; 90'lı yıllarda bir pil şirketi olarak kurulmuş. Pil işini iyi becerdikten sonra da 2014'te açıklanan teşvikleri görüp, elektrikli araç işine girmişler. Önce; belediyelere otobüs, kamu kurumlarına makam aracı satarak ürünlerini mükemmelleştirmişler. (Ülkemizde TOGG’un kamu kurumlarına öncelikle veriliyor olması doğru bir uygulama diyebiliriz.) Sonra BYD firmasına Warren Buffet yatırımcı olmuş ve şirket büyümüş. BYD; Çin pazarındaki en büyük oyuncu. Pazar payı %12. Toplam satışlarının sadece %7'si ihracat. Mesela Tesla'nın toplam satışlarının %60'ı ABD dışına yapılıyor. BYD'nin araba başına elde ettiği kâr Tesla'nın kârının %12'si. Demek ki ihracata ağırlık vermeyi hedeflediğinde BYD'nin fiyat avantajı ile büyüme potansiyeli yüksek.

Avrupa araba pazarında en hızlı büyüyen segment elektrikli araçlar. Elektrikli araç üreticileri arasında en hızlı büyüyen ülke ise Çin. Avrupa'da satılan araçların henüz %12’si elektrikli. Bunların da %5’i Çin menşeli. Bu oranlar Çin'in büyüme potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor.

Avrupa'yı vurgulamamın iki nedeni var. Birincisi; ABD, Çinli elektrikli araçlara %27,5 gümrük vergisi uyguluyor. AB ise sadece %10 gümrük vergisi uyguluyor. Avrupalılar onun yerine pillerin geri dönüşüm kuralları gibi tarife dışı engellerle Çin'i yavaşlatmayı hedefliyor. Şu sıralar AB Komisyonu %10 oranındaki gümrük vergisini gözden geçirme konusunda bir çalışma başlatmış. Ancak Avrupa'da esaslı politika değişikliği olmazsa, orta vadede Çinli elektrikli araçların pazarda hâkim duruma yükselmesi kaçınılmaz olacaktır.

İkinci neden ise; Türk Otomotiv Yan Sanayi büyük ölçüde Avrupalı üreticilere iş yapıyor. Biz Çinli elektrikli araçlara ek gümrük vergisi koyduk ama içerideki araç piyasası ile ilgili yan sanayimizin derdi Avrupa'daki ana üreticilerin ayakta kalıp Türkiye'den tedariğe devam etmeleridir.

Yarın Avrupa'daki bilindik markalar Çin ile rekabete dayanamayıp küçülmeye giderse Türkiye'deki otomotiv yan sanayi ne yapacak? Acilen buna karşı önlem almak, yeni ilişkiler geliştirmek zorundayız. Bunun için Ana Sanayi ve Yan Sanayi çatı kuruluşları şimdiden bu konuya birlikte odaklanmaya başlamalılar.

TOGG ve Ford Transit (EV) gibi yatırımlarla Türkiye'deki ekosistemde bir hareketlenme başladı. Hızlanmamız ve global değer zincirlerinde yeni fırsatlara bakmamız gerekiyor. Zira elektrikli araç pazarındaki dönüşüm çok hızlı olacak. Biz bir şarjla araç kaç kilometre gidiyor, eve şarj ünitesi taktırabilir miyim gibi konularla uğraşırken bir de bakmışsınız yan sanayimiz perişan hâle gelmiş.

Bu konuda bir kıpırdanma var. Go Green Türkiye, sürdürülebilir yaşam ve çevre için sıfır emisyon hedefiyle Türkiye'de elektrikli araç ve şarj teknolojileri sektörünün gelişmesi ve tüm sektör paydaşlarını bir araya getirmek misyonu ile yola çıktı. Go Green Türkiye 16-18 Kasım 2023 tarihleri arasında Bursa'da bir fuar gerçekleştirdi. Fuarı gezdim ve edindiğim gözlemleri gelecek yazımda sizlerle paylaşacağım.

YAZARIN DİĞER YAZILARI