?>

Ramazan erzaklarının vergi kanunları karşısındaki durumu

Cem AĞ

9 ay önce

Kıymeti okurlar, bilindiği üzere içinde bulunduğumuz Ramazan ayında çeşitli işletmeler çalışan personellerine erzak yardımları yapmaktadır. Erzak yardımı işlemi kimi işletmelerde erzak kartı şeklinde dağıtılmakta, kimi işletmelerde ise erzak paketi şeklinde gerçekleşmektedir. Bu erzak paketlerinin işçi ve işveren arasındaki ücret alacağı ve vergisel yönden mevzuat hükümlerine göre doğuracağı hüküm ve uygulamalar ise içerisinde bazı hukuki tereddütler barındırmaktadır.

Vergi mevzuatımızda ücret, “işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar (hizmet karşılığının mal olarak verilmesi) ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. (konut, araç sağlanması vb.) Gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde etmiş oldukları ücret gelirleri gelir vergisine tabidir. Ücret bedensel ya da zihinsel bir emek karşılığında işverenden elde edilen hasılayı ifade eder. Bu hasıla para şeklinde olabileceği gibi ayni (hizmet karşılığının mal olarak verilmesi) veya para ile temsil edilebilen menfaat şeklinde de olabilir” olarak tanımlanmıştır.

Buna göre yukarıdaki tanımdan da anlaşılacağı üzere ücret unsurunu oluşturan ödemeler nakdi olabileceği gibi para ile ifade edilebilen ayni kıymetlerde olabilecek olup, bu kıymetler de verginin konusunu oluşturacaktır.

Bu sebeple işveren tarafından çalışanlara teslim edilen erzak paketleri ayni ödeme olarak vergi matrahına dahil edilmek suretiyle stopaj kesintisine tabi tutulacağı kesin hüküm oluşturacaktır.

Ayrıca Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 3. madde­sinde, vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi, vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi halinin teslim sayıldığı belirtilmiştir. KDV Uygulama Genel Tebliğinde personele sağlanan hangi menfaatlerin KDV’ye tabi olmadığı sayılmış olup, işyerinde tüketilmeyen erzak yardımları sayılanlar arasında yer almamaktadır.

KDV Kanunu’nun 27. maddesinde;

“Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrah işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücretidir.

1.Bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücreti esas alınır.

2.Emsal bedeli ve emsal ücreti Vergi Usul Kanunu hü­kümlerine göre tespit olunur.” hükmü yer almaktadır.

Konuya ilişkin olarak Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından 13.10.2005 Tarih Ve B.07.1.GİB.4.06.17.01/14028-4 Sayılı Özelge ile birbirinden bağımsız olarak tüketilebilen ve farklı katma değer vergisi oranlarına tabi ürünlerin paketlenerek, fatura veya benzeri vesikalarda malın cinsinin “Ramazan Paketi”, tutarının da tek bir tutar olarak gösterilmesi suretiyle satışa sunulması halinde, bu pakete, koli içindeki katma değer vergisi oranı en yüksek olan ürünün tabi olduğu katma değer vergisi oranı uygulanacaktır. Ancak; paket içindeki ürünlerin, fatura veya benzeri vesikalarda ayrı ayrı fiyatlandırılarak, ayrı kalemler ha­linde gösterilmesi durumunda ise; her bir ürüne, ürünün tabi olduğu katma değer vergisi oranının uygulanacağı tabi olduğu bildirilmiştir.

Yukarıda saydığımız hüküm ve açıklamalardan da anlaşılacağı üzere personele temin veya teslim edilen Ramazan erzak paketlerinin Katma Değer Vergisi’nin indirilmesi durumunda, teslim veya temin sırasında da hesaplanan KDV yoluyla beyan edilecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI