?>

Sadece kayıt etmek için yazıyoruz

Meftun TAYAN

2 yıl önce

Yıllardır ifade ettiğimiz bir şey var; “Türkiye uzun dönemli bir aşırılığının doruğuna yaklaşıyor, bu süreç bizi büyük bir alt-üst oluşa sürükleyecek”.

Bu nedenle mantıklı açıklamaların toplum nezdinde değer bulmayacağını uzun zamandır biliyoruz. Sözü edilen toplumsal çılgınlıklara dünya tarihinde birçok toplumda şahit olunmuştur. Örnekler verdiğimiz du­rumda siyasi bir tartışmanın içerisinde kendimizi bula­cağımız açıktır. Aklın ortadan kalktığı bir yerde siyasi tartışmaların da nafile olduğu malumunuz.

Daha önce ifade ettiğimiz gibi, toplum olarak henüz dibi gördüğümüzü düşünmüyoruz. Hatırlatma; toplum­lar en kötüyü yaşadıktan sonra düşünmeye, mantıklı davranarak sorunlarını çözmeye başlarlar. Bugün dün­yada sözü geçen tüm toplumlar, önce çılgın­lığı yaşamıştır, toplum ikiye ayrılmış ve so­nunda çöküş olarak ta­nımlanabilen bir süreçle gerçeklerle yüzleşmiştir.

Bir toplumu bir kişi veya grup bulunduğu çöküş ortamından çıka­ramaz. Onlar sadece toplumun arzu ve talep­lerine öncülük ederek süreci yönetebilirler.

Günümüzde toplumumuzda ortaya çözüm koyacak irade tesis edilmiş değildir.

“Ekonomik sorunları çözümü için ne düşünüyorsu­nuz?” diye sorduğunuzda insanımızdan ne tür cevaplar alıyoruz?

Bir tarafta “maaşlara zam yapılsın”, diğer tarafta “ do­ların değeri artsın”.

Toplum bu işi çözelim demeden, bu ülke rahatlaya­maz. Çözüm, gerçeklerin masaya konarak aklın, mantı­ğın gösterdiği yolla zahmetli de olsa aksiyon alınmasıyla gerçekleşebilir.

Türkiye büyük bir ülke, kaynakları var. Hep birlikte uz­laşmaya varıp, kararlılıkla hareket ettiğimiz takdirde hayal ettiklerimize kavuşabiliriz.

Alt-üst oluşa gelince; ülkede her şeyle oynandı ve bunu bizler kabullendik. Bugün bir araya gelen siyasi yapılara bakın, mantıkla açıklayabilir misiniz? Bu durum sadece siyasetteki yansımadır, her alanda bir alt-üst oluş söz konusudur. Toplum olarak içerisinde olduğu­muz süreç bizi buralara getirdi.

Tarihte dibi yaşamış tüm toplumlar sonrasında geriye bakarak “Biz o noktaya nasıl geldik?” diye sormuştur.

Bu sebepledir ki, günümüzde detaylı yazıp çizmenin anlamı kalmamıştır. Terminal safhadaki hastaya ne te­davi uygulanacağını konuşmakla aynı durumdur.

Dememiz odur ki; ne zaman toplumsal mutabakat yaparak, sorunlarımızı çözmek için bilimi, mantığı kul­lanmaya başlarız o zaman rahata erebiliriz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI