?>

Sağlıkta şiddetin bu defaki adresi: Bursa Şehir Hastanesi

H. Gül KOLAYLI

1 yıl önce

Bursa Şehir Hastanesi’nde Hematoloji Polikliniği’nde görevli  Uzman Dr. Nihan Alkış bir hastasını muayene ederken odaya dalan başka bir  hasta yakını tarafından dövülerek hastanelik edildi.

Türkiye’de her gün sağlıkta sözlü ya da fiziksel şiddet gerçekleşiyor… Her yerde olduğu gibi  Bursa’da da sıkça yaşanıyor… Cezaların yetersizliği, hekimliğin toplum nezdinde saygın bir meslek olmaktan çıkışı, hekimlerin itibarsızlaştırılması en büyük etken…

EKONOMİK OLARAK SIRADANLAŞMA VE İTİBARSIZLAŞTIRMA

SSK Hastanesi dönemlerini hatırlayın!.. Hastalar ve hasta yakınları hastane, muayenehane arasında mekik dokuyorlardı, bıçak parası rutindi. Sabahın beşinde sıra kuyruğuna giriyor, gün boyu izdihamın yaşandığı poliklinik, eczane, laboratuvar, röntgen kuyrukları arasında koşuşturup duruyorlardı… Hastane, muayenehane arasında mekik dokuyorlardı. Bıçak parası ameliyat sürecinin rutiniydi.  

SSK’lıların en fazla yaptıkları ‘Benim paramla burada oturuyorsun’ demek olurdu. Onu da doktora değil idari memurlara, hastabakıcılara söylerlerdi. Hemşireye bile bağırmaktan imtina ederleridir.

Ne oldu hastalar, hasta yakınları şimdi doktor, sağlık personeli döver, bıçaklar, küfreder, saldırır oldu…Elbette cevabını bilinen bir sorgulamadır bu…  Ülkeyi  yönetenlerin söylemleriyle saygınlıklarını, itibarlarını yitirdiler…

Sınıfsal skalada statü kaybettiler. 2005 öncesi çok para kazanıyorlardı, üst katmandaydılar…

Özel hastanelere ucuz emek sağlanması adına muayenehaneler kapatıldı, ücretleri düşürüldü…  Hemşirelerin ve diğer sağlık personelinin de öyle! (1990’lı yıllarda SSK hemşireleri idari memurların iki katı maaş alırdı.) Hekimler ekonomik olarak sıradanlaştılar…   Toplumun çoğunluğunu oluşturan yoksullar, kolay yoldan zengin olma hayali kurar ve öykündükleri zengini sever, sevmese de sayar. Sıradanlaştığınız an dokunulur olursunuz. İşin sosyopsikolojik yönü budur…  Hiç tartışılmayan bir husustur…

SAĞLIK ÖRGÜTÜ TEMSİLCİLERİNDEN KINAMA

Bursa’daki sağlık örgütü temsilcileri bu saldırıya tepki gösterdi. Bursa Şehir hastanesi önünde düzenlenen basın açıklamasına  Bursa Tabip Odası (BTO), Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Bursa Şubesi, Hekimsen, Hekim Birliği Sendikası, Genel Sağlık İş Bursa Şubesi  yöneticileri ve üyeleri ile CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala katıldı.

Basın açıklaması öncesi, Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. L. Tufan Kumaş ve BTO Genel Sekreteri Dr. Muhsin Güllü, darp edilen Uzm. Dr. Nihan Alkış'ı, Beyin Cerrahi Servisi’nde ziyaret etti.

Şehir Hastanesi Poliklinik girişinde yapılan basın açıklamasında BTO Başkanı Dr. L. Tufan Kumaş yaptı. Dr. Kumaş, “Sağlıkta şiddete hiçbir şey gerekçe olamaz. Biz hiçbir yerde şiddeti kabul etmiyoruz. Şiddet ortamında sağlık hizmeti olmaz!” dedi… 

BAŞKA DOKTORU SORUYOR, “BİLMİYORUM” YANITINI ALINCA HAKARET BAŞLIYOR; ARDINDAN DA YUMRUKLU SALDIRI GELİYOR

Ortak basın açıklaması ise Genel Sağlık İş Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Tarık Çukadar tarafından yapıldı.

Dr. Tarık Çukadar  Uz.Dr. Nihan Alkış’a saldırı öyküsüne değindi::

“Bugün burada maalesef yine bir şiddet olayı için toplamış bulunuyoruz.30 Ekim Pazartesi günü Bursa Şehir Hastanesi’nde polikliniğe gelen bir hastanın erkek yakını Uzm. Dr. Nihan Alkış'ın odasına girerek aynı branştaki bir kadın hekimi sordu. Kadın doktor Nihan ALKIŞ hangi poliklinikte olduğunu ‘bilmiyorum’ deyince de hasta yakını sözlü hakarete başladı.

Dr. Nihan ALKIŞ ‘şu an hasta muayene ediyorum, dışarı çıkar mısınız?’ diye uyarıda bulununca öfkesi daha da artan hasta yakını hekimin yüzüne şiddetle yumruk artmıştır. Feci şekilde darp etmiştir

Kanlar içinde yere yığılan kadın hekime hemen müdahale edilmiş, sedyeye konulan Nihan ALKIŞ Acil servis kırmızı alana götürülmüştür. Burada ilk tetkik ve tedavisi yapıldıktan sonra 4 ayrı branştan konsültasyon istenen Uzm. Dr. Nihan ALKIŞ cerrahi servisine yatırılmıştır. Doktor döven saldırgan polis tarafından gözaltına alınmıştır.

Вu ve bundan önce yaşanan şiddet olayları biz sağlık emekçilerini köle, hastalarımızı müşteri sayan zihniyetin sonucudur fakat şu hiç düşünülmüyor ki hakkını gasp ettiğiniz burada randevulu hastalar ve Sağlık çalışanlarının emeğidir.”

2023’ÜN İLK 6 AYINDA 9 BİN 35 BEYAZ KOD VERİLDİ

Dr. Tarık Çukadar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sağlık Bakanlığı sağlıkta şiddeti önleyici hiçbir tedbir alınmadığı için her gün yeni bir şiddet olayıyla karşı karşıya kalmaktayız.

Sağlık hizmetlerinde yaşanan şiddet olaylarındaki artış, kaygı verici boyutlara ulaşmış durumdadır. Sağlık sisteminde eksikler, yetersizlikler, sorunlar arttıkça, bu sorunların faturası sağlık emekçilerine kesilmektedir.

Sağlık hizmeti sunan kamu kurum ve kuruluşlarında şiddetsiz gün geçmemektedir. 2023 'un ilk 6 ayında "beyaz kod" sistemine 9 bin 35 adet başvuru olmuştur. Bu rakamlar sadece buz dağının görünen kısmıdır. Şiddetin gerçek boyutları çok daha yüksektir.

Beyaz kod uygulaması, şiddetin sadece istatistiklerin ortaya koymaktan öteye gidememiştir. Şimdi ise "gri kod" uygulaması sağlıkta şiddeti durdurma çabası olarak sunulmaktadır. Ancak kodun renginin bir önemi yok; çünkü çözüm olmamaktadır.

Sağlıkta şiddeti önlemek için şiddeti tetikleyen faktörlere odaklanılması gerekmektedir. Sağlık emek, meslek örgütlerinin sesine kulak verilmelidir,

Sağlık emekçilerinin çalıştıkları kurumda can güvenliği yoktur. İşe gitmek için evden çıktığında akşam eve döneceğinin garantisi yoktur. Can güvenliği olmadan sağlık hizmeti sürdürülemez ve bu şekilde devam ederse yakında sağlık hizmeti verecek sağlık emekçisi kalmayacaktır. Şiddetin önü alınmalı sağlık emekçilerinin can güvenliği sağlanmalıdır.”

“ALIŞMIYORUZ, SUSMUYORUZ, HİÇBİR YERE GİTMİYORUZ”

Dr. Tarık Çukadar sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Sağlık Bakan Fahrettin Kocanın renkli kodlar ve sosyal medya mesajları aracılığıyla şiddeti durdurma yanılgısından çıkması gerçekçi önlemlerin alınması acilen gereklidir. Sağlık Bakanlığı bünyesinde tüm meslek örgütlerinin ve sendikaların temsil ettiği bir şiddetle mücadele Kurumu kurulmalıdır.

Kamu çalışanlarına yönelik şiddet vakalarının önlenmesinde etkin yasal düzenlemelerin yanı sıra iş yerlerinde de gerekli teknik önlemler alınmalı, ilgili birimler kurulmalıdır.

Devlet görevlendirdiğini korumak zorundadır… Alışmıyoruz, susmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz!”

YAZARIN DİĞER YAZILARI