8 Eylül 1999 ve öncesi çalışmaya başlayanları kapsamakta olan Emeklilikte Yaşa Takılanlarla (Kısaca “EYT”) ilgili 7438 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Kurum kayıtlarına geçen ilk işe giriş bildirgesinde sigortalının ilk işe başlama tarihi yazılı olan bu tarih, sigortalı açısından sigortalılık başlangıç tarihi demektir.
Ancak, söz konusu tarih ve öncesi çalışanlardan bazıları için işverenlerince anılan günden sonra sigortalı hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna (Kısaca “Kurum”) verilen İşe Giriş Bildirgelerinde, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.10.1999 ve sonrasının gösterilmesi olasıdır.
Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davasında davacı, adına işe giriş bildirgesi verilen ve bir günlük dahi olsa çalışma iddiasında bulunan kişidir.
Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası, sigortalı işe giriş bildirgesi Kurum kayıtlarına girmiş olmasına rağmen sigortalının ilk kez çalışmaya başladığı güne ait hizmetin Kuruma bildirilmemesinden kaynaklanan ve aylık bağlama koşullarını doğrudan etkileyen bir dava türüdür. Sigortalının bu davayı açmaktaki amacı sigortalılık başlangıç tarihini ilk işe giriş bildirgesinin üzerinde yazılı olan çalışma tarihine götürmektir.
Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davalarında 01.10.2008 tarihinden önce tescili olan sigortalılar yönünden 506 sayılı Kanun’un 79 ile 108’inci, ilk defa 01.10.2008 tarihinden sonra sosyal güvenlik kapsamına giren sigortalılar için ise 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 38 ile 86’ncı maddeleri birlikte değerlendirilmelidir.
Nitekim, sigortalının 01.10.1999 tarihi öncesi ilk işe giriş tarihinde 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu yürürlüktedir. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 108 inci madde hükmüne göre; “... sigorta süresinin başlangıcı, bu yasaya tabi olarak ilk defa çalışılmaya başlanılan tarih” olarak düzenlenmiştir.
İşveren tarafından sigortalının anılan tarihten sonra hatalı şekilde sigortalılık başlangıç tarihinin Kurum’a İşe Giriş Bildirgesi’yle bildirilmiş olması, kendisinin maddi kayba uğramasına neden olduğu gibi, emeklilik işlemlerinin de gecikmesine de sebep olmaktadır.
Sigortalılık başlangıcı ile ilgili bildirim yükümlülüğü, Kurum’a İşe Giriş Bildirgesi’nin verilmesiyle yerine getirilir. Bildirici nitelikte olan bu belgede mevcut hatalı hususların düzeltilebileceği duraksama konusu olması gerekir.
Bu hukuki sorunun çözümü; sigortalı tarafından, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davasının açılması ile mümkündür.
Dava, işveren tarafından sigortalının anılan tarihten sonra hatalı şekilde sigortalılık başlangıç tarihinin Kurum’a İşe Giriş Bildirgesiyle gösterilen sigortalılık başlangıcı tarihinin yolsuz olduğu sebebiyle, gerçek işe başlama tarihinin tespitine (düzeltilmesine) ilişkindir.
Sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası bir günlük hizmet tespiti davası olarak da adlandırılmakta ve bu nedenle özü itibariyle hizmet tespiti davasının bir türü olarak kabul edilmektedir.
Söz konusu dava açılmadan önce, sigortalı; Kurum’a başvuruda bulunarak, İşe Giriş Bildirgesi’yle gösterilen sigortalılık başlangıcı tarihinin düzeltilmesini istemelidir. Kurum tarafından olumsuz cevap verilmesi halinde her zaman ya da hiç cevap verilmemesi durumunda altmış gün sonra dava açılabilir. Bu husus bir dava koşuludur.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanununda, hizmet tespit davası için hak düşürücü süre beş yıl olup, hizmet süresinin bitiminden itibaren hesaplanır. Ancak, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davası için böyle bir süre öngörülmemiştir. Doktrin ve Yargıtay uygulamasında hak düşürücü süre, bildirimsiz çalışmalar için uygulama görür. Ancak sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti, zaten bir bildirime dayalı olarak açılacağından, bu davalar için hak düşürücü süre söz konusu değildir. Yani, sigortaya işe giriş bildirimi yapılmış olması koşulu ile, bu dava her zaman açılabilir.
Aksine olarak, işveren tarafından İşe Giriş Bildirgesinin Kurum’a verilmemiş olması halinde, beş yıllık zamanaşımı süresi uygulama görür.
Ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.