19 Eylül Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları Dayanışma Günü’dür…
19 Eylül 1979 tarihinde TMMOB’un çağrısıyla gerçekleşen bir günlük iş bırakma eylemi, 55 il merkezinde 740 farklı kamu kurum ve kuruluşunda çalışan 100 bini aşkın teknik elemanın katılımıyla gerçekleşmişti… Eylemde teknik elemanların yaşadıkları sorunlara dikkat çekilmiş; ekonomik ve demokratik talepler gündeme getirilmişti…
TMMOB yönetim Kurulu 2010 yılında aldığı karar ile 19 Eylül’ü Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları Dayanışma Günü olarak kabul etmişti…
Sadece Bursa’da değil, TMMOB’un örgütlü olduğu tüm illerde 13 yıldır her 19 Eylül’de sorunların gündeme getirildiği rutin basın açıklamaları yapılıyor.
Bursa’da da oda başkan ve temsilcilerinin katıldığı toplantıda Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı ve TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Şirin Rodoplu Şimşek 19 Eylül Dayanışma Günü kapsamında “Boşuna mı Okuduk” başlıklı basın açıklaması gerçekleştirdi…
Özellikle son yıllarda plansızca açılarak pıtrak gibi çoğalan üniversitelerin mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı fakülte ve bölümlerinden mezun olan binlerce gencin çoğu okudukları mesleği icra edemiyor!
Ya işsizler ya da çoğunlukla hizmet sektörü olmak üzere başka işlerde çalışıyorlar. Kendi branşlarında iş bulanlar da düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyor.
Hele de günümüzün ekonomik koşullarında her yaştan mühendis, mimar ve şehir plancısı için işsizlik ya da gelirlerin düşmesi, düşük ücret yaşamsal soruna dönüşüyor…
Aileler çocuklarının mühendislik, mimarlık ya da şehir plancılığı okuması için lise yıllarından üniversiteden mezuniyete dek canını dişine takıyor, bin bir fedakarlıkta bulunuyor, öğrenciler de zorlu bir öğretim sürecinden geçiyor. Sonuç ne yazık ki böyle!TMMOB İKK Sekreteri Şirin Rodoplu Şimşek diyor ki:
“19 Eylül’ün mirasını yaşatmak için ilan ettiğimiz TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancıları Dayanışma Günümüz kutlu olsun!
Maalesef dayanışma günümüze, coşkulu kutlamalar yerine, yaşadığımız büyük sorunlar damga vuruyor.
İçerisinde bulunduğumuz mesleki, ekonomik ve toplumsal koşullar bizlere “boşuna mı okuduk” sorusunu sorduruyor.
Üzülerek görüyoruz ki, bugün geldiğimiz nokta hem bizler için hem halkımız için daha da zor koşullara davet çıkarıyor.
İşsizlik, hayat pahalılığı, düşük ücretler, güvencesizlik, özlük hakları ve örgütlenme sorunları ülkemizde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının hala en öncelikli sorunları olmaya devam ediyor.”
‘GENÇ MESLEKTAŞLARIMIZ YURT DIŞINA GİDİYOR’
Gençlerin yurt dışına göçüne dikkat çeken Şirin Rodoplu Şimşek sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Kamusal yatırımların ortadan kalkması, rant hırsının bilim ve tekniğin önüne geçmesi, sermayenin ihtiyaçlarının halkın ihtiyaçlarının önünde tutulması nedeniyle mesleğimiz sistematik olarak değersizleştiriliyor.
Bir dönemin en gözdesi olarak görülen mesleklerimiz, bugün diplomalı işsizliğin, güvencesiz bir geleceğin, açlık ve yoksulluk sınırı altında ücretlerle çalışmanın sembolü haline getiriliyor.
Bu şartlarda yaşamak hem insanlık hem meslek onurumuzu ayaklar altına alıyor.
Genç meslektaşlarımız, kendilerini yetiştiren bu ülkeden, hayatlarından, ailelerinden vazgeçmek zorunda kalıyor. Her yeni günde, onlarca genç, eğitimleri dışında bir alanda çalışmak, daha iyi bir hayat yaşayabilme ihtimaline tutunarak, yurtdışına gidiyor.
Gençlerimiz göç ettikçe, ülkemizin geleceğine dair umutlar da tek tek sönüyor.”
‘KAMU YARARINI SAVUNMAYI SÜRDÜRECEĞİZ’
Şirin Rodoplu Şimşek TMMOB ve bağlı odaların kendi sorunlarının dışında toplumu ve kamuyu ilgilendiren sorunların çözümüne de çaba harcadıklarına dikkat çekti:
“Kentlerimizi, doğamızı ve yaşam alanlarımızı rant ve talandan koruyoruz. Kamu zararı doğuracak, toplumun güvenliği ve sağlığını tehlikeye atacak yanlış plan ve projeleri engellemeye, düzeltmeye, değiştirmeye çalışıyoruz.
Afetler ile yıkılmayan, dirençli, sağlıklı, güvenli kentlerin inşa edilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Mesleklerimizin toplumsal ve kamusal yönünü unutmadan ısrarla, inatla bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yani kamu ve toplum için çok çalışıyoruz. Şimdi de kendi sorunlarımızın çözümü konusunda kamudan ve toplumdan destek bekliyoruz.Biliyoruz ki, bu ülkenin geleceği, onun için hiç durmadan aklın, bilimin ve tekniğin ışığında fedakârca çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarına ihtiyaç duyuyor.
Mesleğimiz için böyle önemli bir günde hep birlikte, kararlı bir adım daha atarak öne çıkıyoruz ve tüm meslektaşlarımıza, emekçi halkımıza bir çağrıda bulunuyoruz. Gelin, haklarımız ve geleceğimiz için mücadelemizi büyütelim. Mühendis, mimar ve şehir plancılar olarak meslek itibarımızın ayaklar altına müsaade etmeyelim.
Nasıl ki bu ülke kurulurken meslektaşlarımız oradaydı, bugün de Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına girerken, bir asır boyunca yaptıklarımızı sürdürmeye, aklın ve bilimin öğrettikleriyle ilerlemeye devam etme kararlılığındayız. Çünkü bizim meslek alanımız, toplumun ortak yaşamının üretimini ve devamlılığını sağlamaktadır.
Bu yüzden biliyoruz ki, meslek itibarımıza, meslek sorunlarımıza ve çözümüne sıkı sıkı tutunmak demek, ülkemizin ve toplumumuzun ortak geleceğine de tutunmak demektir. Bu bilinç ve sorumlulukla hareket ediyor, tarihimizin her döneminde olduğu gibi bugün de bu sorumluluğu almaktan, ülkemiz ve halkımız için taşın altına elimizi koymaktan çekinmiyoruz.
Bizler, mesleğimizi bilimden, üretimden ve toplumdan yana kullanan bir mücadele geleneğinin sürdürücüsüyüz. Bu anlayışla TMMOB’nin bilim ve tekniği esas alan, kamu yararını savunan, eşitlik, özgürlük ve demokrasiden yana tavrını korumaya devam edeceğiz.”