?>

Şirin Rodoplu Şimşek’ten Mimarlar Günü’nde sağlıklı çevre vurgusu

H. Gül KOLAYLI

1 yıl önce

İnsanın yaşadığı konutla, çevresindeki yapılaşma ile  sağlığı arasında doğrudan ilişki vardır…

Bilimsel olarak açıklayamam, konunun uzmanı da değilim.  Ama ahşap ağırlıklı bir eski Bursa evinde doğdum, büyüdüm, 1996 yılına kadar da orada yaşadım…

O evler nefes alırdı, evlerde yaşayan insanlar da…  Sobalı evlerde büyüdük, ama çocukluğumda ve gençliğimde çevremde alerjik astım  olan birini hiç hatırlamıyorum.  Bizim kuşağın geneli de benim gibi düşünür… Babam müteahhitti… Betonarme binaların yapıldığı ilk yıl, rutubet nedeniyle sağlıksız olduğunu söylerdi. Şimdinin en çok rağbet gören sıfır binası sağlıksızdı, içinde yaşayanı hasta ederdi yani…

Ahşap evlerin her katına mutlaka güneş girerdi.  Çünkü  “Güneş girmeyen eve hastalık girerdi…” Öyle her mahallede çocuk parkı falan da yoktu. Park olarak bildiğimiz tek yer Kültür Park’tı… Bizim parklarımız yaşadığımız sokaktı; açık havada oynardık gün boyu. Evlerimiz bahçeliydi; erik, dut, manolya ağaçları vardı. Kimi komşuların kırmızı balıklı süs havuzları bile vardı bahçelerinde! Evlerde çok eşya yoktu. Dolayısıyla da sınıf farkını çok hissetmezdik. Herkesin evinde sedir, somya divan, yün yataklar vardı. Halı ve kilimler yündü, kullanılan tekstil ürünleri de ya pamuklu ya da yünlüydü… Sentetikler hayatımıza doluşmamıştı… Çoğunluk yer sofrasında yerdi.

Çok katlı beton apartmanlara sıkıştık. Dairelerin içini eşya ile doldurduk, her türlü sentetiği, manyetik enerji yayan elektronik cihazları evsel yaşamımızın merkezine koyduk. Ruh sağlığımızı dengeye getiren sosyal komşuluk ilişkilerini buzdolabına kaldırdık. Kış gelince sofralardan eksik olmayan balığı bile çoğu insan artık kokusu yüzünden pişirmez oldu.

Çarpık yapılaşma insanı hasta ediyor. Plansız sanayileşme (gecekondu sanayi bölgeleri); yeraltı suları, dereler, göllerdeki kirlilik, hava kirliliği say say bitmez… Çevre sorunları iklim krizi ile pik yaptı zaten. Anormal sıcaklıklar, küresel bağlamdaki orman yangınları, seller, su baskınları, fındıkken ceviz büyüklüğüne hatta yumurta büyüklüğüne terfi eden dolular iklim krizinin aşikar emareleri…

Konumuza dönecek olursak…   

1985 yılından bu yana Ekim ayının ilk haftası Dünya Mimarlık Günü olarak kutlanıyor…

TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi  Dünya Mimarlık Günü kapsamında  13-14 Ekim 2023 tarihlerinde ‘Ne değişti?’ temasıyla ünlü mimarların katılımları ile konserler, atölye çalışmaları, sergilerin olduğu Bursa Archıtecture Fest etkinliği düzenliyor… 

 Mimarlar Odası (MO) Bursa Şubesi Yöneticileri de haftaya  Atatürk Anıtı’na çelenk bırakarak başladı… MO Bursa Şubesi  Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek yaptığı basın açıklamasında Dünya Mimarlık Günü’nün bu  yıl  ‘Dirençli Topluluklar için Mimarlık’ teması kutlanacağına değindi:

“…‘Dirençli Topluluklar için Mimarlık’ teması ile sağlıklı, güvenli ve yaşanabilir yapılı çevrenin ve kamusal alanların üretiminde dirençli topluluklar için bölgesel ve kentsel planlama politikalarının teşvik edilmesini hedeflemiştir.

Birlik, tüm dünyada kentsel ve kırsal alanlarda kontrolsüz yapılaşma; sosyal, ekonomik ve siyasi krizler; salgın, iklim değişikliği ve afetler; yoksulluk ve eşitsizliğin etkilerinin yanı sıra mesleki sorumlulukları tartışmaya açmayı amaçlamaktadır.”

Şirin Rodoplu Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü:

“…Sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşam hakkının korunması, bilime ve şehircilik ilkelerine uygun nitelikli mimarlık hizmetleriyle şekillenen yaşam alanlarının oluşturulması ve yapılı çevrenin kamu yararını gözeten politikalar çerçevesinde üretilmesinin kamu yönetiminin, merkezi ve yerel yönetimlerin, meslek mensuplarının, meslek kuruluşlarının ve ilgili tüm kesimlerin ortak sorumluluğu vardır…

Ülkemizi ve tüm dünyayı etkileyen salgın hastalık ve afetlerin giderek arttığı; ekonomik krizle birlikte toplumsal ve siyasal kriz koşullarının ağırlaştığı süreçlerin etkileri en fazla, yoğun yapılaşma ve rant odaklı yapılaşmaya öncelik verilen büyük kentlerimizde görülmüştür. Kamu denetimini, sağlıklı ve güvenli çevrelerde insan onuruna yakışır bir yaşam hakkını yok sayan politikalar nedeniyle kentlerimizde ve kırsal alanda yapılı ve doğal çevrede yaşanan tahribat yurttaşlarımızı afetler ve salgınlar karşısında güvencesiz bırakmıştır. Bütün yerleşmelerin fiziksel ortamını oluşturan yapı üretimi ve mekân tasarımı etkinliği olan mimarlık; üretim sürecinin yanı sıra kültürel, sosyal ve coğrafi farklılıkların sürekliliği konusunda taşıdığı sorumluluklar nedeniyle evrensel değerleri bağlamında insancıl ve yaşam hakkından yanadır. Mimarlar Odası olarak; mesleki ve toplumsal sorumluluklarımızı yerine getirmek üzere tüm yaşam alanlarımız için kamu yararı doğrultusunda ve toplum hizmetinde çalışmalarımızı sürdürmekte kararlı olduğumuzu paylaşıyor, meslektaşlarımızın ve toplumumuzun Dünya Mimarlık Günü’nü kutluyoruz.”

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI