?>

Sosyal içerik üreticiliğinde kazanç istisnası

Cem AĞ

11 ay önce

Kıymetli okurlar, hepimizin malumu üzerine sosyal medya kullanımın ve bilişim teknolojisinin artması sebebiyle sosyal içerik üreticiliği ciddi bir ticari uğraş haline gelmiştir. Bununla birlikte mali mevzuatın dijital dünyaya ilişkin uygulamaları pek tabi ki bazı alanlarda idareye görüş bildirme ihtiyacı doğurmaktadır.

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir Kanunları Gelir ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü tarafından 05.06.2023 tarih ve E-62030549-120-614154 sayı ile verilen özelge ile sosyal içerik üreticilerinin gelirlerinin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 20/B maddesine göre istisna kapsamında olduğu belirtilerek, ilgili kanuna göre açılan banka hesapları aracılıyla bu kişilere yapılan ödemeler için belge düzenlenip düzenlenmeyeceği ile bu kapsamda yapılan ödemelerin kurum kazancının tespitinde gider olarak yazılıp yazılmayacağı hususlarında görüş bildirmiştir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde; safi kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin (1) numaralı bendi ile ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır. Bir giderin, kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili olduğunun kabulü için ise; işin mahiyeti ve genişliği ile uygun olması, giderle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunması, giderlerin keyfi olmaması yani kazancın elde edilmesi için mecburi olarak yapılması, yapılan gider karşılığında gayrimaddi bir kıymet iktisap edilmemiş olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre tevsik edici belgelere dayandırılması gerekmektedir.

7338 sayılı Kanunun 2’inci maddesi ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen Mükerrer 20/B maddesinde;

«İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden müstesnadır. Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye›de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır. Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla yüzde 15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve Kanunun 98 ve 119 uncu maddelerindeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. Bu tutar üzerinden 94’üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaz. Mükelleflerin birinci fıkra kapsamı dışında başka faaliyetlerinden kaynaklanan kazanç ya da iratlarının bulunması istisnadan faydalanmalarına engel değildir. Birinci fıkra kapsamındaki kazançları toplamı 103’üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar ile faaliyete ilişkin tüm gelirlerini ikinci fıkrada belirtilen şartlara göre tahsil etmeyenler bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94’üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur. İstisnaya ilişkin şartların taşınmadığının tespit edilmesi halinde eksik tahakkuk etmiş olan vergi, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur...” hükmüne yer verilmiştir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20/B maddesine ilişkin usul ve esasların düzenlendiği 318 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin;

--”İstisnadan faydalanabilecekler, faydalanma şartları ve istisna uygulamasında özellik arz eden durumlar” başlıklı 4’üncü maddesinde; “(12) Bankalar tarafından 193 sayılı Kanunun mükerrer 20/B maddesi kapsamında elde edilen hasılat tutarı üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağından, 193 sayılı Kanunun 94’üncü maddesi uyarınca tevkifat yapmakla yükümlü olanlarca istisnadan faydalananlara bu faaliyetleri nedeniyle yapılacak ödemelerden ayrıca gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır.”,

---”İstisnadan faydalananların yükümlülükleri ve belgelendirme” başlıklı 6 ncı maddesinde, “Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince, mezkûr madde kapsamında kazançları istisna edilen faaliyetlerde bulunanlara yapılan ödemelerin tamamının gider pusulası ile belgelendirilmesi esas olmakla birlikte, münhasıran bu ödemelere ilişkin olmak üzere gider pusulasında bulunması gereken bilgileri (imza hariç) ihtiva eden banka dekontları 213 sayılı Kanunun 234 üncü maddesine göre gider pusulası yerine geçebilecektir” açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, idare gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnasından faydalananlara, istisna kapsamındaki faaliyetleri nedeniyle yapılan ödemelerin tamamı için gider pusulası tanzim edilmesi gerekmekte olup, yalnızca bu ödemelere ilişkin olmak üzere gider pusulasında bulunması gereken bilgileri (imza hariç) ihtiva eden banka dekontları da gider pusulası yerine geçebileceğine ilişkin görüş bildirmiştir. Öte yandan, yukarıda belirtildiği şekilde belgelendirilen ödemelerin ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağı bulunması şartıyla, Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI