Şu çılgın TSE'liden Milli Eğitim Bakanı'na mektup

H. Gül KOLAYLI

4 ay önce

"Şu çılgın TSE'li Bursa'da Mustafa Karaman'dan başka kim olabilir ki!... Şu çılgın TSE'li / Kaliteci; Kalite Birliği (KALBİR) Başkanı kaliteli insan Mustafa Karaman kalite yolculuğunda dur durak bilmiyor... Karaman diyor ki: "Maraş Kahramandır... Urfa Şanlıdır... Antep Gazidir... Bu yüzden Kalite Şehri Bursa..." Mustafa Karaman şimdi de okullarda Kalite dersi okutulması için Mİlli Eğitim Bakanlığı'na bir mektup yazdı... KALBİR uzmanlarından oluşan bir ekip, okullarda eğitim veriyor ve TSE'den toplam kalite belgesinin yanı sıra öğretmenleri nsertifika almalarını sağlıyor... Eğitimler son derece ciddi ve bir o kadar da önemli. Hatta bazı okullarda öğrencilere kalite dersi veriliyor, hatta kalite dersini vermeyi sürdürecek insan kaynağını da sertifikalı eğitmen olarak yetiştiriyorlar... Üstelik KALBİR bu çalışmalardan herhangi bir ücret almıyor; eğitim sürecinde yapılan masrafları, hatta ulaşımlarının sağlanmasını bile kabul etmiyor. KALBİR eğitmenleri okullara bile kendi imkanlarıypla gidiyor. Öğrencilerin Kalite'yi bilimsel esaslar doğrultusunda öğrenmesi çok önemli... Misal... Toplam kalite çalışmaları sürecinde PUKÖ döngüsünü öğretiliyor... PUKÖ döngüsü ; Planla, Uygula, Kontrol Et, Önlem Al anlamına gelen, süreçlerin iyileştirilmesi, aynı hatalara tekrar düşülmemesi amacıyla kullanılan bir yönetim metodu... Öğrenci bunu bireysel olarak kendi yaşamına da uygulayabilir, gelecekteki iş yaşamına da, aile ve toplumsal hayatına da... Mustafa Karaman Kalite Dersi'nin kaliteli insana, dolayısıyla da kaliteli şehre giden yol olduğunu savunuyor... Haklı... . KALBİR Başkanı Mustafa Karaman'ın Milli Eğitim Bakanlığı'na yazdığı mektup şöyle: "Ülkemizde kalitenin yaygınlaşması, temiz kalite anlayışının toplumun her kesimine ulaşması, kaliteli üretimin teşvik edilmesi, kaliteli ürünlerin tercih edilmesi, israfın azalması, istihdamın artması, yerli üretimin teşvik edilmesi, ülkemizde üretilen ürünlerin uluslararası piyasalarda pazar bulabilmesi için çalışmalar yapan ve bunları kendine görev olarak belirleyen KALİTE BİRLİĞİ; Sosyal sorumluluk projeleri ile gerçek, temiz kaliteyi savunmakta ve ülkemizin kalkınma hamlesinin kalite ile gerçekleşeceğine inanmaktadır. Sahada yapmış olduğumuz aktif çalışmalar ve uygulamış olduğumuz sosyal sorumluluk projeleri ve Bursa - Nilüfer ilçesinde 70 devlet okulunda yapmış olduğumuz "KALİTE" çalışmaları sonucu; 35 devlet okulunun TS EN ISO 9001 YÖNETİM SİSTEMLERİ BELGESİNİ TSE'den almaları sağlanmış, 50 Öğretmene, Uluslararası geçerliliği olan YÖNETİM SİSTEMLERİ eğitimi (5 Gün - Sertifikalı - Ücretsiz) verilmiş, Yaklaşık 3000 veliye "Bilinçli Tüketici" semineri, Yaklaşık 25.000 öğrenciye "Temel Kalite" konferansı, Yaklaşık 100.000 öğrenciye sertifikalı "Hijyen - El yıkama" eğitimi, Yaklaşık 25.000 öğrenciye "Önce Kalite" adlı tiyatro oyunu izlettirilmiş, Bütün bu çalışmalar Kalite Birliği tarafından ücretsiz olarak yapılmış, eğitim ve konferansılar Kalite Birliği uzmanları tarafından ücretsiz olarak verilmiştir. Sahada yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde görülmüştür ki; Eğitim camiamızın ve özellikle temel eğitim kurumlarımızın kalite ile ilgili bilinç seviyesi oldukça düşüktür. Temel kalite eğitimlerinin İlköğretimde öğrencilere verilmesi ve KALİTE dersinin zorunlu ders olarak okutularak, gelecek nesillere kalite bilincinin verilmesi ülkemizin yarınlarına ışık tutacaktır. Sadece özel günlerde verilen konferanslarla, kalite ve tüketici hakları konusunda öğrencilere çok fazla bilgi verilmediği, kalite ve TSE belgeli ürünlerle ilgili bilinç seviyesinin düşük olduğu, Sahada yapmış olduğumuz çalışmalarla müşahede edilmiştir. Bilgili, bilinçli, haklarını bilen, hakkını arayan bir neslin yetiştirilebilmesi için İLKÖĞRETİM OKULLARINDA "KALİTE" DERSİNİN ZORUNLU DERS OLARAK OKUTULMASINI tensiplerinize arz ederiz."

CEMİL AYDIN: "BELEDİYELER ARAÇ ENVANTERİNİ KAMUOYU İLE PAYLAŞMALI!"

2009-2014, 2014-2019 Osmangazi Belediye Meclis Üyesi Cemil Aydın artık belediye meclis üyesi olmasa da, Bursa'ya dair kendini sorumlu hisseder... Yıllara dayalı birikimiyle pekişen izlenimlerini, kimi zaman kentin sorunlu alanlarını, bazen de önerilerini kamuoyu ile paylaşır... Zaman içersinde kent kamuoyu ve basın mensuplarınca siyaset üstü olarak görülmüştür... Meclis üyeliği döneminde de medyayı düzenli olarak tek tek bilgilendirirdi. Bu yönü ve çalışkanlığıyla hepimizin takdirini toplamıştı... Çoğu yerde medya ile iletişim konusu açıldığında Cemil Aydın'ı örnek veririm. Bana göre ders hatta tez konusu olacak biridir... Ömrü çok, sağlığı daim olsun ki şehre dair her daim kentten yana nöbetini sürdürsün... Cemil Aydın son günlerde art arda bilgi notları paylaştı... Biri yerel yönetimlerdeki araçlarla ilgili... "...Kamuda tasarrufun tartışıldığı bugünlerde; tüm yerel yönetimler demirbaş ve kiralık araç envanterini şeffaflıkla kamuoyu ile paylaşmalıdır. Ayrıca; gerek demirbaş araçların, gerekse kiralık araçların akaryakıt giderleri de kamoyunun bilgisine sunulmalıdır. Parti gruplarının ve de meclis üyelerinin yazılı soru önergeleri ile mevcut dururumun öğrenilmesi yolu da açıktır." "YAPILAŞMA, DÖNÜŞÜM, ESTETİK VE PLAN DEĞİŞİKLERİ" Cemil Aydın'ın son bilgi notu ise "Yapılaşma, Dönüşüm, Estetik ve Plan Değişiklikleri" başlığını taşıyor... "...Son yıllarda sıkça istenmeye başlanan geniş ölçekli plan değişiklikleri sadece emsal değerleri ile gündeme gelmemelidir. Yapılması düşünülen projeler bundan böyle mimar, şehir plancisi, çevre ve peyzaj mühendisleri ile birlikte planlanarak yerel meclislerin gündemine getirilmelidir. İstenen plan değişikliği ve ortaya çıkacak binaların estetiği, görünümü, bölgesine katacagi olumlu veya olumsuz değer her yönüyle görülmelidir. Bunun için en güzel örnek (maalesef yıllardır bekletilen, uygulamaya geçilmeyen) Çekirge Meydan Projesinde ortaya konulan plan değişikliği çalışmalarıdir. Çeşitli mühendisliklerin ortaya koyduğu düzenlemeler muhatapları tarafından geniş bir şekilde bir bütün olarak görülmekte ve incelenmektedir. Belediye meclislerinin gündemine getirilecek bu tip plan değişikliklerinde kamuoyunun da bilgilenmesi ve işin başında ortaya çıkacak yapılaşmayi görmesi sosyal, kültürel ve şehircilik adına olumlu bir gelişme olacaktır." Cemil Aydın'dan bir önemli uyarı daha: "Zabıta memurlarının ve emniyet güçlerimizin şehir içindeki süs havuzunlarinda yüzmeye çalışan, oyun oynayan çocuklara can güvenliği açısından müdahil olması gerekmektedir. Son pişmanlık fayda etmez." Doğru söze ne denir....