Ülkemizde 1961 Anayasası ve 1982 Anayasası, askeri müdahaleler sonucu oluşmuştur.
1982 Anayasası, bir kanadı askeri harekatın liderliğini yapan kurul ve diğer kanadı ise sivillerden oluşan kurucu meclis tarafından hazırlanmıştır. Sivil kanadı oluşturan meclis, seçimle oluşmamış, atama ile görevlendirilmişlerdir. Bu şekilde hazırlanan Anayasa, halkoyuna sunularak kabul edilmiştir. 1982 Anayasası’nın hazırlanmasında temel anlayış, 1961 Anayasası’nın otorite - hürriyet dengesinin, otorite aleyhine bozması ve devleti güçsüz kılmasıdır.
Daha az katılmacı bir demokrasi modelini benimseyen 1982 Anayasası, yürürlüğe girmesinden sonra, birçok maddesinde değişikliğe uğramıştır.
Günümüzde; askeri müdahaleler sonucu oluşan 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Kısaca “Anayasa”), tümü itibariyle yürürlükten kaldırılması, demokratik hukuk devleti ve millet iradesine dayalı olarak yeniden oluşturulması yönünde çalışmaların yapıldığı açıklamaları bulunmaktadır. Böylesi bir hazırlık çalışmasına katkıda bulunmak amacı ile, aşağıda belirtilen bir kaç öneriyi sunmak isteriz;
1. Anayasa’nın 17/I’inci madde fıkra hükmünün; “Herkes, doğuştan cinsiyetini koruma, yaşama, maddi ve manevi varlığını, ve geliştirme hakkına sahiptir.” olarak düzenlenmesi önerilmektedir.
2. Anayasa’nın “Kişinin Hakları ve Ödevleri” başlıklı “İkinci Bölüm” de bir madde olarak; “Herkes özgürce ve insanca yaşama hakkına sahip olup, insanlar ve insanlık sömürge altına alınamaz” hükmüne yer verilmesi önerilmektedir. Sömürgeci devletlerin kabarık sayıları göz önüne alındığında, bu insanlık suçunun önlenmesi bakımından önemli bir kazanım ve ilk adımı sağlayacaktır.
3. Anayasa’nın “Siyasi Hakları ve Ödevler” başlıklı “Dördüncü Bölüm” de “Siyasi partilerin uyacakları esaslar” başlığı altındaki maddede şu hükmün yer alması önerilmektedir; “Siyasi partiler, hizmetle sınırlı faaliyetlerde bulunabilirler.”
4. Anayasa’nın “Yasama” başlıklı “Dördüncü Bölüm” de “Yasama dokunulmazlığı” başlığı altındaki maddede şu hükmün yer alması önerilmektedir; “Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği öne sürülen bir milletvekili; uluslararası suçlar, devletin egemenlik alametlerine ve organlarının saygınlığına karşı suçlar, devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casuslukla ilgili suçlar istisna olmak üzere, meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.”
Ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.