Küba Devrimi’nde Fidel Castro’nun yol ve dava arkadaşı Ernesto Che Guevara yazdığı bir kitaba ‘Gerçekçi ol, imkansızı iste’ adını verirken pratikteki deneyimini anlatıp başkalarına da yol gösteriyordu.
Gençler, başarının inanmaktan geçtiğini anlatan tüm sözleri de aklınıza getirerek hayat yoluna böylece çıkmamız şarttır.
Hayalini kurduğunuz, gönlünüzde yatan mesleğe ve başarıya nasıl ulaşırım diye derin ve ince hesaplar yapmaktansa, akılcı düşünüp hemen şimdi iş aramaya başlayın diyorum. Donanımım eksik, CV’im zayıf, torpilim yok gibi önyargıları bir kenara bırakarak harekete geçiniz.
Çok önemli bir fırsat ayağınıza geldi.
Türkiye’nin dünyada en çok tanınan global markası Türk Hava Yolları yeni çalışma arkadaşları alacağını duyurdu.
Yani gençlere bir iş kapısı daha açılıyor.
Covid-19 salgın döneminde bir kişiyi bile işten çıkarmayan, 2022’de alımlara devam eden THY, 2023 sonunda 435’e ulaşacak uçak sayısıyla doğru orantılı olarak tam 10 bin kişiyi işe alıp, iştirak şirketleriyle birlikte 75 bin olan çalışan sayısını da 85 bine çıkarmayı hedefliyor.
THY’nin uçak sayısını 2033 yılında 800’e çıkararak dünyanın en büyük havayolu şirketi olacağını ve personel sayısının da 150 bin kişiye yükseleceğini en yetkili kişi olan Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat duyurdu. Büyük hedefler konulması tabi ki inanmak ve başarabilmekle mümkün.
Bu konuda THY rüştünü ispat etmiştir.
Take-Off JR ve Kabin Memuru başlığıyla yapılan işe alım ilanlarını ben de sosyal medyadaki hesaplarımdan yayınladım. İşsizliğin, mart ayında da yüzde 10’larda gerçekleştiği, geniş tanımlı işsizliğin de yüzde 21,8 olarak resmi kayıtlara girdiği ülkemizde, THY gibi gözde bir kurumun yayınladığı böyle bir iş ilanının büyük ilgi çektiğini görmek beni hiç de şaşırtmadı. Takipçilerden gelen mesajların çokluğu bunu gösteriyordu. Herkes, ne yapması gerektiğini, şansının ne olabileceğini ve de torpilinin olmadığını da söylüyordu.
Ben de kendilerine yapılan duyurulara bakarak THY web sitesindeki İnsan Kaynakları sayfasına girmelerini, şanslarının başkalarından az olmadığını ve yaygın ve de sistematik bir torpil olmayacağını anlatıyorum. Örnek olarak THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat’ın eşinin yeğeninin de geçmişte yapılan bir sınavda elendiğini söylüyorum. Alımların seçim öncesinde duyurulmasının herhangi bir amaca yönelik olmadığı, sezon ihtiyacı olarak önceden planlandığı, girişlerin de seçim sonrasında yapılacağı bir gerçek. Böyle bir ortamda THY yönetiminin kimsenin hakkını yemeyeceğini, hakkaniyete uygun adil bir tavır sergileyeceklerine, dürüst alım yapacaklarına inancım tam.
Dünyanın 128 ülkesinde 300’e yakın dış hat noktasına gece gündüz, yaz kış demeden aralıksız uçan THY’nin milli ekonomiye yaptığı katkıyı görmezden gelemeyiz. Binlerce insanın emeğiyle ortaya çıkan bu büyük şirketin yapılacak bu sınavlarda toplumun her kesiminden başvuran bütün adaylara aynı mesafede yaklaşacağından ve herhangi bir ayrım yapmayacağından hiç şüphemiz yok.
Şunu biliyorum ki, THY çatısı altında halen çalışmakta olan ezici çoğunluk kurumdan ve işlerinden çok memnundur.
Kurumsal aidiyet, kuruma sadakat veya bağlılık konusunda birçok şirketten çok daha yüksek verim sağlayan THY’nin yeni işe alacağı kişileri seçerken geniş bir perspektiften bakarak toplumum her kesimini mutlu etmesi beklenmektedir.
Arkasında geniş ve farklı halk kesimleri, değişik düşünce ve kanaat sahipleri olan kurumlar daha da başarılı olmaktadırlar.
THY, yapacağı alımlarda bu kriterleri göz önünde bulundurup, toplumsal barış için önemli bir adım atmış olacaktır.
Toplumsal barış, üretimde, tüketimde, istihdamda paylaşımcı ve eşit tavır sergilenmesiyle mümkündür. Bu gerçekleşmediği zaman ayrıcalıklı sınıf veya katmanların doğması gerçeğiyle karşı karşıya kalırız. İçinde yaşadığımız devir öyle bir zaman değil. Toplumsal barış ve mutabakat, üst yöneticilerin ve kurumların daha adil davranmasından geçer. Böyle davrandığı sürece devlet uzun ömürlü, yöneticiler de unutulmaz olurlar.
Mutlu yarınlar Türkiyem…