?>

Yargılamanın caydırıcılığı

Av. Bahadır Yazıcı

2 yıl önce

Mahkemelerde yavaş ve uzun yıllar süren davalar, ve yargılama ücretlerinin kaybolan alım gücüyle artık kendisini iyice hissettirmesi; yargılamanın caydırıcılığının sebeplerinden yalnızca birkaçı.

Bir uyuşmazlık, bağımsız ve tarafsız yargı yerinde verilecek bir hakim veya hakem kararı ile, veya yargılama dışında tarafların müzakere sonucu istekleriyle sulh olması ile çözülür. Yargı yeri bir mahkeme, veya tahkim müessesesi olabilir. Yargılama dışında da karşılıklı sulh protokolü ile veya ülkemizde artık uygulanan ve geçersizliği öne sürülemeyecek bir arabuluculuk anlaşma tutanağı ile çözümlenebilir.

Uyuşmazlığın ortaya çıkmamasını istiyorsanız, çeşitli tedbirler almak zorundasınız. Açıkçası, en başta “güven” meselesi önemli. Buraya bin cümle hukuki önlem unsurları da dizsek, güvenilemeyeceği belli bir paydaşla iş yapmak en olumsuz bulgulardan biridir. Ardından elbette ki karşı tarafı inceleme (due diligence) ve caydırıcılık içerip de muhtemel hayali uyuşmazlık noktalarının çözümlerine dokunan sözleşme maddeleri geliyor. Belki de uyuşmazlığın kolayca çözülmemesi o hukuki işlemde işinize geliyorsa; bunların tam aksini de isteyebilirsiniz elbette. Tercih meselesidir.

Uzun süren davalar dışında, bir caydırıcılık unsuru daha var: Yargılama masrafları. Birkaç örnek ile ilerleyelim. Bugün 10 Bin TL değerinde bir dava kaybederseniz, belki de bunun iki-üç katı kadar da toplam gideriniz oluyor. Bunun esasen iyi yanları olduğunu düşünmüyor değilim. Bugün uluslararası ticaret sözleşmelerinde sıkça yazan bir milletlerarası tahkim klozunda eğer İsviçre’yi seçtiyseniz, 10 Bin USD’lik uyuşmazlığın sadece tahkim gideri konaklama-avukat-ulaşım hariç 8 Bin USD tutuyor. Türk bir şirketsiniz ve ABD’de veya İngiltere’de uyuşmazlığınız varsa, sadece avukatlık ücretleri en baştan bu rakamları geçiyor. Zira bu nedenle, yurtdışında bu rakamlarda bir uyuşmazlığınız varsa, insanlar size açıkça “masrafı birkaç katı tutar, bence boş verin” diyor. Örneğin ABD’de uyuşmazlıkların %90’ından fazlası mahkeme dışında tarafların anlaşmasıyla çözülüyor. Masraflar, bu sonucun ortaya çıkmasında en çok rol oynayan unsurlardan biri.

Türkiye’de ve belki de pek çok farklı coğrafyada yargılamalar ile ilgili güzel bir söz var: “En kötü anlaşma en iyi mahkeme kararından iyidir.” Bu sözün doğruluğundan, günümüz koşullarında daha da emin oluyoruz.

Saygılarımla.

YAZARIN DİĞER YAZILARI