Keles’in Yazıbaşı köyünde YAZDER Başkanı Emre Kahraman öncülüğünde 7’den 70’e herkesin katıldığı proje, insanın yüreğini ısıtıyor… Yazıbaşı, Keles’e bağlı bir kırsal mahalle, bildiğiniz köy aslında! Köyün genç, çalışkan, dinamik, aydın bir dernek başkanı var: Emre Kahraman.
DÜNYANIN EN KALİTELİ ÇÖREK OTU YAZIBAŞI'NDA!
Kahraman Yazıbaşı Köyü Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin (YAZDER) başkanı.
Ben onları jüri üyeliğini yaptığım Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından düzenlenen “Kadın Gözüyle Kadim Şehir Bursa” proje yarışması sayesinde tanıdım… YAZDER’i oy birliği ile Jüri Özel Ödülü’ne layık gördük…
Ödül törenine Keles Belediyesi’nin tahsis ettiği minibüs ile gelmişlerdi.
YAZDER Başkanı Emre Kahraman’ın yanı sıra, 17 yaşındaki genç kızdan 80 küsur yaşında bastonla yürüyen iki kız kardeş dahil olmak üzere onun üstünde köy kadını katılmıştı törene… Havalar iyiyken köye gidecektik, olmadı. Artık baharda gideriz…
Köyde çörekotu yetişiyor… Başka yerlerde de üretiliyor, ama onlarınki farklı!
Emre Kahraman diyor ki:
“Bizim köyümüzdeki kalitesi ve içeriğindeki Timokinon maddesi açısından dünyanın en yüksek değerli çörekotu tohumu… Hiçbir şekilde üretiminde zehir, ilaç kimyasal kullanılmaz…”
YAZDER, başta çörek otu olmak üzere buğday gibi çeşitli tarımsal ürünlerin tarımsal üretimi ve hayvan yetiştiriciliğini Bursa Merkez’de yaşayan çocuk ve gençlere aktarmayı, bir kültürel, eğitsel köprü olmayı misyon edinmiş…
ANAOKULLARINI DAVET EDİP KÖYDE KONUK EDİYORLAR!
Emre Kahraman şunları söylüyor:
“İlk etapta Bursa da bulunan özel veya devlet anaokullarına davet mektubu gönderiyoruz. Bize geri dönen anaokulu yetkilileriyle iletişime geçin hafta sonuna denk gelmek üzere günü saptıyoruz… Köyde bulunan kadınlarımızın tamamı hiçbir karşılık beklemeden ev ve kamu temizliklerini yapıp köy ekmeği, salça tarhana, reçel gibi köy ürünleri hazırlıyorlar.
Belirlenen tarihte anlaştığımız okulun öğrenci ve velileri kendi özel araçlarıyla köyümüze geliyor, kendilerini karşılıyoruz.
Köy meydanına masalar ile sofra kuruluyor. Kadınlarımız tarafından kara fırınlarda hazırlanan cevizli, haşhaşlı lokumlar ve kıymalı pideler, yanında ayranla birlikte ikram ediliyor. Dileyen kara fırınların başında durup sıcak sıcak ikramlarımızdan tadabiliyor.”
Biz kentlerde eve girdiğimizde kapıların çifter kilitlerini kilitleyip, güvenlik mandallarını da kapatırken…
Dağ yöresinin güzel insanları hiç tanımadıkları insanlar için emek sarfederken, sadece yüreklerini açmakla kalmıyor, evlerinin kapılarını da sonuna kadar açıyor!
KÖYDE BÜTÜN EVLERİN KAPILARI AÇIK
ÇOCUKLAR İSTEDİĞİ EVE KONUK OLUYOR!
Mecazi değil, sahiden… YAZDER Başkanı Emre Kahraman diyor ki:
“Konuklarımızın olduğu gün, köyümüzde bulunan evlerin tamamının hane kapıları açık bırakılıyor.
Köyde bulunan çocuklarımız şehirden gelen arkadaşlarını ve velilerini evlerine davet ediyor.
Dileyen dilediği eve misafir oluyor.
Konuk çocuklarımız, evlerin altında bulunan ahırlarda kuzuları, inekleri, keçileri, oğlakları, eşekleri, tavşanları, tavuk ve horozları kendi elleriyle besliyor.”
Ne kadar yerinde ne kadar güzel bir etkinlik…
Bu kadar da değil… Köy çocuklarıyla Bursa’dan gelen konuk çocuklar ve yetişkinler kaynaştıktan sonra Köy Meydanı yanında bulunan Çörekotu Ayıklama Tesisi önünde, çocuklar için oluşturulan açık hava sınıfına gidiliyor…
SATIŞLARDAN ELDE EDİLEN GELİRE DOKUNULMUYOR!
Burada köyün yaşlıları onlara doğal çörekotunun nasıl yetiştiğini ve ne gibi işlemlerden geçtiğini, zehirli kimyasalların kullanılmaması gerektiğini anlatıyor…
YAZDER köy meydanında açtığı stantlarda çörekotu, çörekotU yağı, köy ekmeği, salça, süt, tarhana gibi ürünleri satışa sunuyor.
Satıştan elde edilen gelirlerin kuruşuna dokunulmuyor, ihtiyaç sahiplerine, hayır kurumuna kimi zaman evi yanan kişilere hibe ediliyor.
MİNİK KONUKLAR TARLALARA GİDİYOR!
Emre Kahraman sonuncu faaliyetten elde ettikleri geliri Göynükbelenli SMA Tip1 Hastası Sefa Bebeğe bağışladıklarını söylüyor…
YAZDER ve Yazıbaşı Köyü’nün evsahipliği bitmiyor; Emre Kahraman şunları anlatıyor:
“Köyümüzün yaşlıları anılarını minik konuklarımız ve ebeveynleriyle paylaşıyor. Daha sonra köy yakın bir tarlaya gidip uygulamalı olarak tarım nasıl yapılır gösteriyoruz.
Hem çocukların sıkılmasına fırsat vermeden eğlenerek oyun oynayarak öğrenmelerine hem de anne ve babalarıyla birlikte ortak etkinliğe dahil olmalarına vesile oluyoruz…
Gün boyunca hem çocuklarımızın hem de velilerimizin sıkılmadan dolu dolu bir gün geçirmelerini sağlıyoruz”
KONUKLARI TARIM VE HAYVANCILIKLA BULUŞTURMA
Bir maddi beklentileri de yok! Peki bunları niye yapıyorlar?Emre Kahraman şunları söylüyor:
“Bu etkinliklerden en büyük kazanımlarımız şunlar:Köyümüzdeki en zor şartlarda en büyük fedakarlıkları üstlenen kadınlarımızın potansiyelini öne çıkartıyoruz.
Yüzlerce yıllık gelenek ve göreneklerimizi yaşatıyor ve onları konuklarımıza aktarıyoruz.
Köyümüzdeki çocuklarla şehirden gelen çocukları sosyal statü farkı olmadan ortak noktada buluşmalarını sağlıyoruz…
Kentten gelen çocukları ve ebeveynlerini tarımla, tarlayla, hayvancılıkla buluşturup önemini anlatıyoruz.Köyümüz insanını yediden yetmişe ortak noktada buluşturuyoruz.
Dünyanın en iyi çörekotu tohumunun doğal ve geleneksel tarımla Bursa da yetiştirildiği konusunda farkındalık oluşturuyoruz.”
SİZLER İÇİN KÜÇÜK AMA BİZLER İÇİN BÜYÜK BİR ADIM!
Öte yandan 2002 yılında kurulan YAZDER’in son genel kurulunda Başkan seçilen Emre Kahraman Yönetim Kurulu listesine bir kadın üye almış. Kahraman diyor ki:
“Bu sizler için küçücük, ama bizim için büyük bir adımdır.
O kadar itirazlara karşı Yönetimime kazandırdığım bayan arkadaşım sayesinde bir kıvılcımla koca bir tabuyu yıktık.
Artık köyümüzde bulan kadınlar kendilerini çekinmeden ifade etmeye, görüşlerini dile getirmeye, etkinliklere daha fazla katılım göstermeye başladılar.”
Emre Kahraman, YAZDER’in önümüzdeki dönem ilk kadın köy dernek başkanı olan bir STK olmasını hedefliyor… Emre Kahraman’ı, YAZDER’i, 7’den 70’e Yazıbaşı köylülerini, YAZDER’i kutluyorum…