Eğitim İş Sendikası Bursa Şube Başkanı Yeliz Toy, oldukça çarpıcı bir iddiayı gündeme getirdi:
Toy yaptığı basın açıklamasında Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2022-2023 eğitim öğretim yılı ikinci döneminde tüm okul öncesi öğrencilerine bir öğün ücretsiz yemek vereceğini duyurduğunu anımsattı…
SAĞLIKLI VE DENGELİ BESLENME HEDEFİNE ULAŞILAMADI
Ve şunları söyledi:
“MEB öğrenciler için temel bir hak olan beslenme hakkını sağlıklı gıdaya erişemeyen milyonlarca yoksul çocuk için bir hak olarak görüp çalışması gerekirken altyapı hazırlıkları tamamlanmadan bu ihtiyacı bir seçim malzemesi haline getirmiş, alelacele uygulamaya geçmiştir.
Bu süreçte okul öncesi öğrencilerinin yemek ihtiyacını karşılamak için kimi okullar mutfak kurmuş, kimileri ise pastaneler, yemek firmaları ya da okul kantinleri ile anlaşmıştır.
Ancak MEB bu süreçte demirbaş alımları için gönderdiği ödenek dışında vaat ettiği öğrenci başına 21,45 TL tutarındaki yemek bedelini de okullara göndermemiştir.
Bu nedenle MEB’in Yemek/Beslenme Hazırlama ve Dağıtım Kılavuzu’nda ‘…günlük enerji ve besin ögelerinin yeterli ve dengeli bir şekilde karşılanabilmesi için’ diye belirttiği amaca ulaşılamamış, sağlıklı ve dengeli beslenme hedefi sözde kalmış, ekmek arası peynir veya çorba ve simit ile öğünler geçiştirilmiştir…”
OKULLAR YEMEK FİRMALARINA, PASTANELERE, OKUL KANTİNLERİNE BORÇLANDI!
Başkan Yeliz Toy bu nedenle bazı okulların borçlandığına dikkat çekiyor:
“…Kaynak yetersizliği, MEB’in hazırlıksız talimatları nedeniyle öğrencilere ücretsiz öğün vermeye çalışan okullar ise yemek firmalarına, pastanelere ve okul kantinlerine borçlanmış, bugün itibariyle hala borçlarını ödeyememişlerdir.
MEB’in öğrenci başına belirlediği 21,45 TL yemek bedelinin sağlıklı ve dengeli beslenme için yetersiz olduğu ortadayken bu paranın da ödenmemesi okulları öğünlerde simitle, meyve suyuyla, poğaçayla geçiştirmek zorunda bırakmış, bu da yetmediği gibi Bursa’da alacaklılar okulların kapısına dayanmıştır.”
21,45 liraya doyurucu /besleyici bir öğün temin edilmesi bugünkü koşullarda hiçbir şekilde mümkün değil!
ÖNCELİKLE BORÇLAR ÖDENMELİ, 21, 45 TL ÖĞÜN BEDELİ GERÇEKÇİ BİR TUTARAK YÜKSELTİLMELİ!
Yeliz Toy Eğitim İş Sendikası Bursa Şubesi olarak taleplerini şöyle sıralıyor:
“Ağır ekonomik kriz nedeniyle açlık riskiyle karşı karşıya kalan milyonlarca öğrencinin günde bir kez sağlıklı gıdaya erişiminin sağlanması devletin asli görevlerindendir.
MEB’i kılavuzda belirtmiş olduğu ‘sağlıklı gıda’, ‘enerji ihtiyacına göre menü’, ‘diyetisyen desteği’ gibi amaçlara ulaşmak için öncelikle borçlarını ödemeye, sonrasında ise 21,45 TL olan öğün bedelini gerçekçi bir tutara yükselterek öğrencilerin sağlıklı gıdaya ulaşması için altyapı eksiklerini okullar açılmadan gidermeye çağırıyoruz.
Eğitim-İş olarak çocuklarımızın sağlıklı gıda, temiz su, güvenli eğitim ortamı ve nitelikli eğitim haklarını kullanabilmeleri için sürecin takipçisi olacağız.
Velilerimizi de aynı duyarlılıkla çocuklarımızın bu haklarının korunması konusunda süreci takip etmeye ve birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz…”
VETERİNER HEKİMLER: “DARP EDİLİYORUZ, ÖLDÜRÜLÜYORUZ!”
Hafta içerisinde kedisi ölen bir kadının veteriner hekime ve ofisteki çalışanlara saldırısını, hakaretlerini, ofisteki cihaz ve malzemeleri kırıp dökmesini haberlerde ve sosyal medyada izledik…
Toplumdaki şiddet sarmalından veteriner hekimler de ne yazık ki üstlerine düşen payı alıyor… Bursa Veteriner Hekimler Odası Bursa Şubesi Başkanı Melike Baysal “Darp ediliyoruz, öldürülüyoruz! Ama veteriner hekimler olarak Sağlıkta Şiddet Yasası kapsamına alınmıyoruz” diyerek meslektaşları ve elbette bir veteriner hekim olarak kendisi adına da haklı bir tepkiyi gündeme getiriyor…
Başkan Melike Baysal sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Yaşamın tüm alanlarında kadına, çocuğa, hayvana ve doğaya karşı uygulanan şiddet, sağlık alanında da hızla artmış ve artık dayanılmaz bir boyuta gelmiştir.
Maalesef toplumun her kesiminde yaşanan her türlü şiddet cezasız kalmakta ve bu durum toplumda şiddetin artarak devam etmesini teşvik etmektedir.
Son olarak Ankara’da bir klinikte, tedavi sürecinde kedisinin hayatını kaybetmesi üzerine hasta yakını, tedaviyi yürüten veteriner hekimi darp etmiştir.
Sıkça yaşandığı üzere şiddet sağlık mesleklerini ayırt etmiyor; yaşam hakkı, doğa ve çevre için çalışan tüm sağlık çalışanlarını hedef alıyor.
Özellikle meslektaşlarımıza yönelik şiddetin dozu maalesef giderek artıyor.
Bazen toplum sağlığını korumak için gıda kontrolü yaparken, bazen yerel yönetimlerin eksikliklerinden sorumlu tutularak, bazen bilimsel tüm hekimlik uygulamalarını yaptığı halde kaybettiği hastası sebep gösterilerek
Yetkililerin gözü önünde darp ediliyoruz, bıçaklanıyoruz, hatta öldürülüyoruz…
Ama, tüm ısrarlarımıza rağmen veteriner hekimler Sağlıkta Şiddet Yasası kapsamı dışında tutulmaktadırlar.”
Çok haklı… Hoş yasa kapsamına aldıklarını da şiddetten koruyamıyor… Ancak veteriner hekimlerin sağlıkta şiddet yasası kapsamı dışında tutulmasının da anlaşılır bir yanı yok… Neden mi? Nedenini Başkan Melike Baysal gayet güzel şöyle açıklıyor:
“Oysa veteriner hekimler yasalar önünde sağlık çalışandır, bizlere karşı işlenen suçlar da buna göre değerlendirilmeli, özlük haklarımız dahil olmak üzere veteriner hekimlerin yaşam ve çalışma koşulları hak ettikleri şekilde düzenlenmelidir.
Yaşadığımız bu son olayda saldırganı kınıyor, mesleğimizde artarak devam eden bu şiddeti görmezden gelenlerin de bu saldırıda sorumluluğu olduğunu kamuoyuyla paylaşıyoruz.
Görevi başında şiddete uğrayan meslektaşımız Veteriner Hekim Ceren Eroğlu’nun yanında olduğumuzu bildirir; yaşatmayı ve şifa vermeyi ilke edinmiş bir meslek grubu olarak sesimiz duyulmadığı takdirde tüm anayasal haklarımızı kullanacağımızı, yakın bir zamanda iş bırakma kararı aldığımızı ifade etmek isteriz.”