Seçimlere 3,5 ay gibi kısa bir süre kaldı…
CHP’de belediye başkan aday adaylığı teveccühünde Nilüfer ve Mudanya’da yoğunluk yaşanıyor… Nilüfer’de 12, Mudanya’da ise 16 civarında aday başvurusu olduğu konuşuluyor.
Nilüfer’de Turgay Erdem, Mehmet Turan Tansal, Dr. Bülent Aslanhan, Şadi Özdemir, Deniz Baykal, Bukle Erman, İbrahim Alagöz, Mehmet Yıldız, Dilber Dereli gibi isimler aday…
Mudanya’da Hayri Türkyılmaz yeniden aday. Erdal Aktuğ ile Baran Güneş de Mudanya’da belediye başkan adaylığına talip olan iddialı isimler arasında.
CHP’de Osmangazi ve Yıldırım, Gürsu., Kestel muamma…
Erkan Aydın’ın belediye başkan adaylığı için başvuru dosyası verdiği biliniyor. Ama iddialara göre, hangi ilçe olduğu belirsiz. Kulislerde Aydın’In aslında Nilüfer’i istediği konuşuluyor.
Zira Kılıçdaroğlu döneminde belediye başkan adayı olduğu ilan edilen Osmangazi’de ittifaksız girişen bir seçimde şansı (hiç yok demeyeyim siyaset bu, belli olmaz) çok az…
Büyükşehir’de Mustafa Bozbey başkanlığa talip olduğunu açıkladı… Kurultay’da Kendisini iki yıl önce büyükşehir belediye başkan adayı ilan eden Kılıçdaroğlu’nu desteklemişti… Kulislerde CHP Genel Merkezi’nden onay almadan adaylığını açıkladığı konuşuluyor. CHP’de partililerin belediye başkan aday adayı olması için genel merkezden icazet alması gibi bir zorunlu ön koşul yok…
Konuşulanlar arasında CHP Genel Merkezi'nin Muharrem İnce ile Ceyhun İrgil’e Bursa Büyükşehir Belediye başkanlığı teklifi götürdüğü de yer alıyor… İrgil'İ anladık da, Muharrem İnce ne alaka?! Ceyhun İrgil’in öneriyi nazik bir şekilde reddettiği de söyleniyor.
Zaten ittifak da olmadığından CHP’nin Büyükşehir’İ kazanması çok zor.
Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun İYİ Parti’den Büyükşehir Belediye başkan adayı olacağı konuşuluyor... Eğer çalışkanlığı, azmi herkesin malumu olan Türkoğolu aday gösterilirse, CHP’nin işi hepten zora düşer…
Mevcut tabloya göre CHP 30 Mart 2024 seçimlerinde Nilüfer’i alır, Mudanya’yı da… Gemlik’te kaybedebilir. Zira İYİ Parti kendi adayı ile katılacak…
İYİ Parti’nin Bursa’da herhangi bir belediye başkanlığı yoktu. Mevcut koşullara göre, 2024 Mart seçimlerinde de olmayacak…
Elbette siyasette 24 saat bile uzun bir süre… Ama bazen de görünen köyün kılavuz istemediği bir aşikarlık söz konusu olabiliyor…
İYİ PARTİ'DE ZIT GEREKÇELERLE İSTİFA FURYASI SÜRÜYOR
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet Masası bileşeni olan muhafazakar parti seçmeninin sandık başına gittiğinde elinin Kılıçdaroğlu’na gitmeyeceği o kadar belliydi ki… Sandık başına gittiklerinde destekledikleri ya da üye oldukları partiye değil, muhafazakarlık açısından kendilerine yakın olan adaya oy vereceklerdi…
CHP kurmayları bunu göremedi ya da gördü, görmezlikten geldi…
Akşener gördü, onu da tınlayan olmadı. O da şimdi intikam timi gibi.. Habire hesap soruyor; masadan kalkıp yeniden oturduğuna dair pişmanlıklarını bildirip duruyor; muhalefete muhalefet yapıyor…
Millet Masasının diğer bileşenlerinin çok da umurunda olduğunu düşünmüyorum. Onlar tek başına seçime girdiklerinde zaten Meclis dışı kalacaklardı.
Kılıçdaroğlu’nun bol keseden dağıttığı milletvekillikleri ile ihya oldular. Bursa’nın 5 olan milletvekili sayısı dörde düştü!
Ve CHP Anayasa değişikliği gibi kritik oylamalarda AK Parti’ye oy verme potansiyeli çok yüksek önemli sayıda milletvekilini TBMM’ye taşıdı…
Neyse… İYİ Parti’ye dönecek olursak…
İistifa furyası sürüyor… Bursa’da partinin kurucu kadroları arasında yer alan eski yöneticilerinden Yurdanur Oktay istifa etti..
Türkiye genelindeki istifalara gelince… İstifaların bir kısmı Meral Akşener’in ve Parti MYK’sının CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yerel seçimlerde işbirliği önerisini geri çevirmesi nedeniyle gerçekleşirken…
Bazıları ise 14 ve 28 Mayıs’taki ittifak nedeniyle istifa ediyor!..
Akılları milletvekili seçildikten altı ay sonra mı gelmiş!..
İstifa Eden Milletvekili Adnan Berker’in açıklamalarından hiç de öyle olmadığını taa en başından beri ittifaka karşı olduğunu anlıyoruz…
Hatta partisinin Cumhurbaşkanı adayı olan Kemal Kılıçdaroğlu’na 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde oy vermediğini de itiraf ediyor…
Adnan Beker’in TV 100’deki Taksim Meydanı Programındaki açıklamaları Türkiye’deki siyasetin ilkesel ahvalini özetliyor:
“14 Mayıs'ta oy kullanmadım, 28 Mayıs'ta Tayyip Bey'e oy verdim… Altılı Masa'ya katılmasaydık bizim milletvekili sayımız 90’dı…Yarım saat yalvardım, biz o masaya oturmayalım dedim…”
Hiç şaşırmadım. Hiç “ öyle şey olmaz” falan demedim. Bal gibi olurdu. Oldu da…
Yine bu akşamki TV100’deki aynı programda şu açıklamaları yaptı:
“Cumhurbaşkanımızla Almanya Başbakanının olduğu canlı yayını izlerken, bugün Almanya büyük bir ülke, dünya seyretti Cumhurbaşkanımız tak tak yaptı adama, adamın sesi çıkmadı sadece baktı. Ben bununla gurur duyarım siz duymadınız mı? Almanya'da bizim milyonlarca gurbet Türk vatandaşımız var. O insanların yerine kendinizi koyun."
Velhasıl adres belli…